Allah’tan Başkasını Rab/Tanrı Edinme!
Allah’tan Başkasını Rab/Tanrı Edinme!
Gürsel Gürbüz
Bu, yalnızca bir uyarı değil; ilahi bir ikaz, kulluk iddiasında bulunan her insan için bir hayat-memat meselesidir!
Ey insan! Bil ki, Rab yalnız Allah’tır. O’ndan başka hükmeden, helâl ve haram belirleyen, itaat edilip boyun eğilen her güç, her otorite, her ideoloji sahte ilahlardır. Sen, kalbinle, dilinle, amelinle Allah’a kulluk edeceğine söz verdin. Şimdi bu söze ihanet edip beşerî sistemlere, ideolojilere, liderlere mi boyun eğeceksin?
رَبٌّ (Rab): Arapça’da terbiye eden, sahip olan, emir veren, idare eden, nimet veren ve tasarruf sahibi anlamlarına gelir. “Rab” kelimesi; ıslah eden, düzenleyen, hükmeden demektir.
Istılah (Terim) Anlamı: Yaratan, yaşatan, yöneten, hükmeden, rızık veren, terbiye eden ve yalnızca kendisine kulluk yapılması gereken mutlak hüküm sahibidir.
Kur’an’dan Deliller:
“الْـحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ”
Meali: “Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.” (Fâtiha, 1/2)
“Rabbu’l-Âlemîn” ifadesi, Allah’ın her şeyin Rabbi olduğunu yani tek mutlak otorite, kanun koyucu, terbiye edici ve emredici olduğunu gösterir.
“أَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْأَمْرُ”
“Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de O’na aittir!” (A’râf, 7/54)
Bu ayet, yaratma hakkı O’na ait olduğu gibi, hükmetme, kanun koyma, emretme hakkının da yalnızca Allah’a ait olduğunu açıkça ortaya koyar.
Sünnetten Delil:
“من قال لا إله إلا الله وكفر بما يعبد من دون الله حرم ماله ودمه وحسابه على الله”
“Kim ‘Lâ ilâhe illallah’ der ve Allah’tan başka tapılanları inkâr ederse, onun canı ve malı korunur. Hesabı Allah’a aittir.” (Müslim, İman 36)
Burada Resûlullah, sadece Allah’ı rab edinmenin yeterli olmadığını, aynı zamanda ondan başkasına rablik isnadını reddetmenin gerektiğini vurgular.
1- Sosyal – Siyasi – Ekonomik – Ahlaki – İdeolojik Boyut:
“Rab Allah’tır” demek:
Kanun koyucu yalnız Allah’tır.
Yöneten, hükmeden yalnız Allah’tır.
Hayatı düzenleme hakkı yalnız O’na aittir.
Ekonomi, siyaset, ahlâk, hukuk Allah’ın belirlediği sınırlarla olmalıdır.
2- Kemalizm, Demokrasi, Sekülerizm ve Diğer Batıl İdeolojiler Açısından:
Kemalizm, laiklik esasına dayanır. Bu da dini hayatın dışına atmak, Rabb’in hükmünü geçersiz saymaktır.
Demokrasi, halkı hâkim kılar. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözü, Rabb olarak Allah’ı değil, halkı kabul etmektir.
Sekülerizm, dini sadece vicdanla sınırlar. Böylece Allah’ın hâkimiyetini hayatın dışına çıkarır.
Liberalizm, bireyi kutsallaştırır. Herkes kendi ilahıdır.
Bu sistemlerin tamamı, Allah’tan başkasını rab edinme, yani şirkin sistematik bir halidir.
“اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِن دُونِ اللَّهِ”
“Onlar hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan başka rabler edindiler.” (Tevbe, 9/31)
Ey insan!
Sen Allah’ın kulusun. Senin yaratıcın, yaşatıcın, rızık vericin Allah’tır.
Peki neden kanunları beşer koyuyor?
Neden Allah değil de meclis hükmediyor?
Neden Allah’ın hükmünü değil de batıl sistemlerin yasalarını kabul ediyorsun?
Bu açık bir isyandır. Bu açık bir şirktir. Bu zulümlerin en büyüğüdür.
“وَمَن لَمْ يَحْكُم بِمَا أَنْزَلَ اللَّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ”
“Kim Allah’ın indirdiğiyle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerin ta kendileridir.” (Mâide, 5/44)
Ey Müslüman!
Allah’tan başkasını rab edinme.
Hiçbir ideolojiye, sisteme, partiye, bireye, düzenlemeye Rab gibi itaat etme.
Senin Rabbin Allah’tır. Emri, hükmü, yasası yalnız O’nundur.
“قُلْ أَغَيْرَ اللَّهِ أَبْغِي رَبًّا وَهُوَ رَبُّ كُلِّ شَيْءٍ”
“De ki: Allah’tan başka bir rab mı arayayım? O her şeyin Rabbidir!” (En’âm, 6/164)
3- SİYASÎ ALANDA: Hâkimiyetin Allah’a değil halka verilmesi
Modern siyasi sistemler (demokrasi, laiklik, cumhuriyetçilik vb.), kanun koyma yetkisini Allah’a değil halka verir. Bu, Allah’tan başkasını Rab edinmektir. Çünkü Rab, hükmeden demektir.
“إِنِ الْحُكْمُ إِلَّا لِلَّهِ”
“Hüküm yalnız Allah’a aittir.”(Yûsuf 40)
Kulları için kanunlar ve yasalar belirleme yalnız Allah hakkıdır ve bu konuda insan kanun ve yasama konusunda yetkili değildir. O ilah kanunlara itaat etmekle sorumludur. Dolayısıyla onun beşer uydurması ideolojik dinleri hiçbir değeri yoktur ve hepsi batıl olarak tanımlanır.
اَمْ لَهُمْ شُرَكٰٓؤُ۬ا شَرَعُوا لَهُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا لَمْ يَأْذَنْ بِهِ اللّٰهُۜ
Yoksa, Allah’ın izin vermediği şeyleri, kendilerine dinden şeriat )kılan/kanun yapan ortakları mı var? (Şûrâ, 21)
4- EKONOMİK ALANDA: Faiz, kumar ve haram kazanç düzenleri;
Kapitalist sistem, faizi meşrulaştırır. Rızık dağılımında Allah’ın ölçülerini değil, şeytanın kurallarını uygular. Bu da Rab olarak Allah yerine sistemi kabul etmektir.
“وَأَحَلَّ اللَّهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا”
“Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır.” (Bakara 275)
5- AHLAKÎ ALANDA: Helal-haram ölçüsünün Allah’tan değil toplumdan alınması
Toplumun normları, ahlakı belirliyor. Allah’ın haram dediğine “özgürlük”, helal dediğine “gericilik” deniyor. Bu Allah’ın Rabliğini terk etmektir.
وَلَا تَقُولُوا لِمَا تَصِفُ اَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هٰذَا حَلَالٌ وَهٰذَا حَرَامٌ لِتَفْتَرُوا عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَۜ اِنَّ الَّذ۪ينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّٰهِ الْكَذِبَ لَا يُفْلِحُونَۜ
Dilinizin nitelendirdiği yalanlar nedeniyle: “Şu helaldir, bu haramdır.” demeyin. (Böyle yaparsanız) yalan uydurarak Allah’a iftira etmiş olursunuz. Hiç kuşkusuz, yalan uydurarak Allah’a iftira eden kimseler iflah olmazlar. (16/Nahl, 116)
“الحلال بيِّن، والحرام بيِّن”
“Helal bellidir, haram da bellidir.” (Buhârî, Müslim)
4. MODA ALANINDA: Avretin teşhiri ve kimliğin silinmesi
Moda, artık fıtratı bozan bir yönlendirme aracıdır. Tesettür modası bile, teşhir amaçlıdır. Bu, Allah’ın giyinme emrine karşı isyandır.
اِنَّ الَّذ۪ينَ يُحِبُّونَ اَنْ تَش۪يعَ الْفَاحِشَةُ فِي الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَهُمْ عَذَابٌ اَل۪يمٌۙ فِي الدُّنْيَا وَالْاٰخِرَةِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Şüphesiz ki fuhşiyatın müminler arasında yayılmasından hoşnut olanlara, dünyada ve ahirette can yakıcı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (24/Nûr, 19)
“وَلَا يُبْدِينَ زِينَتَهُنَّ”
“Kadınlar ziynetlerini göstermesinler.” (Nûr 31)
5- SANAT ALANINDA: Şirk, fısk ve çıplaklığın yüceltilmesi
Sanat adı altında şirk, küfür, çıplaklık, homoseksüellik teşvik ediliyor. Bu, şeytanın çağrısına uymaktır. Allah’ın Rabliğini tanımayan bir duruştur.
“إِنَّ الشَّيَاطِينَ لَيُوحُونَ إِلَىٰ أَوْلِيَائِهِمْ”
“Şeytanlar dostlarına fısıltıyla vahyederler.” (En’âm 121)
“إن من الناس مفاتيح للشر”
“İnsanlar arasında şerre kapı açanlar vardır.” (İbn Mâce, Müsned)
6- EĞİTİM ALANINDA: Allah’sız sistemlerle zihinlerin şekillendirilmesi
Laik eğitim sistemleri Allah’tan, peygamberden, vahiyden bahsetmez. Allah’ı unutturan bilgi, cehaletin ta kendisidir.
“نَسُوا اللَّهَ فَأَنسَاهُمْ أَنفُسَهُمْ”
“Allah’ı unuttular, Allah da onlara kendilerini unutturdu.” (Haşr 19)
“وَقُل رَّبِّ زِدْنِي عِلْمًا”
“De ki: Rabbim! Bana ilimce artış ver.” (Tâhâ 114)
→ Gerçek ilim, Rabbe götüren Tevhid'dir.
7- HUKUK ALANINDA: Şeriat yerine beşerî yasaların kabulü
Bugün anayasalar, Allah’ın hükümlerine aykırı. Aile, miras, zina, içki, örtünme gibi konular tamamen Allah’tan bağımsız şekilde düzenleniyor. Bu, Rab olarak devleti, meclisi kabul etmektir.
“أَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ”
“Yoksa cahiliye hükmünü mü istiyorlar?” (Mâide 50)
“وَمَنْ أَحْسَنُ مِنَ اللَّهِ حُكْمًا”
“Hüküm koymada Allah’tan daha güzel kim olabilir?”
Ey Müslüman!
Her alanda Rab yalnız Allah’tır.
Siyasette, ekonomide, ahlakta, giyimde, sanatta, eğitimde, hukukta yalnız O’nun hükmü geçmelidir.
Aksi hâlde, hayatı parçalamış ve Allah’ın Rabliğini reddetmiş oluruz.
8- Günümüzde Rab ve İlah Nasıl Parti Lideri Oldu?
Bugün birçok insan, Allah’ın açıkça haram kıldığı şeyleri “parti lideri” veya “tüzük” serbest bıraktığında kabul ediyorsa;
Onların haram dediğine haram, helal dediğine helal diyorsa; onların ölçüsünü Allah’ın ölçüsünün önüne koyuyorsa; bu kişiler fiilen Rab ve ilah konumuna getirilmiştir!
“اتَّخَذُوا أَحْبَارَهُمْ وَرُهْبَانَهُمْ أَرْبَابًا مِّن دُونِ اللَّهِ”
“Onlar hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan başka rabler edindiler.” (Tevbe: 31)
Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle açıklamıştır:
“Onlara ibadet etmediniz belki, ama onlar bir şeyi helal kıldığında helal, haram dediğinde haram kabul ettiniz. İşte bu, onlara ibadettir!” (Tirmizî 3095)
Bugün aynı şekilde:
Parti lideri “faiz serbest” diyor: Uygulanıyor.
“Zina bireysel özgürlük” diyor: Savunuluyor.
“Eşcinsel hakları vardır” diyor: Saygı duyuluyor.
“Allah’ın hükmü bu devirde olmaz” diyor: Alkışlanıyor.
O hâlde bu insanlar Allah’ın yerine Rab edinilmiştir.
İlmi ve Usulî Açıdan:
“من أطاع أحدًا في معصية الله فقد عبده”
“Kim Allah’a isyanda birine itaat ederse, ona ibadet etmiş olur.”
(İbn Teymiyye – Mecmu’u’l-Fetâvâ, 28/200)
“الحكم على الشيء فرع عن تصوره”
“Bir şeyi doğru hükme bağlamak, onun doğru tanımıyla mümkündür.”
O hâlde, liderler din koyuyor, hüküm belirliyor, helal-haram tayin ediyorsa bu tanım şirke girer.
Allah: “Faiz haram” dedi,
Parti: “Faiz kalkınmadır” dedi.
Sen kimi dinledin?
Allah: “Zinaya yaklaşmayın” dedi,
Lider: “Serbesttir, yasaklayamayız” dedi.
Sen kime itaat ettin?
Eğer bu sorularda Allah’ı değil “parti”yi, “lideri”, “tüzüğü” esas aldıysan, sen artık Allah’a değil, beşere kulluk ediyorsun.
Kur’an bunu şöyle kınar:
“أَمْ لَهُمْ شُرَكَاءُ شَرَعُوا لَهُم مِّنَ الدِّينِ مَا لَمْ يَأْذَن بِهِ اللَّهُ”
“Yoksa onların, Allah’ın izin vermediği şeyleri din olarak koyan ortakları mı var?” (Şûrâ 21)
Bu ayetle Allah açıkça uyarıyor: Din koyanlar ya Allah’tır ya da şirk koşulanlardır.
8- Siyasi Partilerde Lider Putlaştırma:
Liderin sözü ayet gibi,
Eleştirmek “hainlik” gibi,
Emri haram bile olsa “gerekçe uydurma” var,
Meclis kararları Allah’tan üstün tutuluyor,
Anayasa Allah’ın kitabından üstün görülüyor!
Bu sistemler sadece haram işlemiyor, Rab’lik iddia ediyorlar.
10- Sonuç: Sert ve Etkileyici Uyarı
Ey Müslüman!
Bir liderin, bir partinin ya da bir ideolojinin senin gözünde Allah’tan daha üstün olması ne demektir biliyor musun?
Bu, “Firavun’un rabliğini kabul etmek” gibidir.
Bu, Laikliği din, lideri peygamber, tüzüğü vahiy edinmek gibidir.
Bu, şirkin ta kendisidir!
Allah buyuruyor:
“إِنَّهُ مَن يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ وَمَأْوَاهُ النَّارُ”
“Kim Allah’a şirk koşarsa, Allah ona cenneti haram kılar. Onun varacağı yer cehennemdir.”
(Mâide 72)
Son Söz:
Ey akıl sahibi insan! Bil ki, bu dünya bir imtihan yurdudur. Allah seni yarattı, rızıklandırdı, sana hidayet yolunu gösterdi. Sana düşen sadece O’na kulluk etmektir. Allah’tan başkasını rab, ilah, lider, yasa koyucu edinmek ise apaçık bir ihanettir. Bu, hem akla hem vicdana hem de fıtrata aykırıdır.
“Rabbiniz Allah’tır. O’ndan başkasına kulluk etmeyin.” (el-A’râf, 59)
Unutma: Şirk, Allah’ın asla affetmeyeceğini bildirdiği tek günahtır.
“Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz; bunun dışındakileri dilediğine bağışlar.”(en-Nisâ, 48)
Bugün beşerî sistemlerin, ideolojilerin, liderlerin önünde eğilenler; yarın Rablerinin huzurunda nasıl hesap verecekler?
Bugün secdeyi Allah’tan başkasına yapanlar, yarın cehennemde secde etmek isteseler de buna güç yetiremeyeceklerdir!
Ey insan! Uyan! Rab sadece Allah’tır!
O’na kulluk et, sadece O’nun hükmüne boyun eğ, O’ndan başkasına yönelme! Çünkü kurtuluş, sadece O’na kul olanlarındır.
“Artık kim tağutu inkâr eder ve Allah’a iman ederse, kopmak bilmeyen sağlam bir kulpa yapışmıştır.” (el-Bakara, 256)
Tevhid üzere yaşa, şirkten arın, Rabbinin huzuruna alnın secdede, kalbin tertemiz çıksın!
BİR CEVAP YAZ