İslami Analiz- Garkad Hadisi ve Suriye Cephesi: Zulme Karşı Tevhid Safları
Gürsel Gürbüz
Günümüzde Gazze’de yaşanan zulüm, sadece siyasi bir kriz değil; tevhid ehliyle batıl ehli arasında süregelen tarihî mücadelenin bir yansımasıdır. Bu mücadelede Müslümanların görevi, sahte barış ve sahte adalet sloganları arasında kaybolmak değil; Allah’ın dinini hâkim kılmak, cihadın hakikatini idrak etmek ve ümmetin onurunu Kudüs’te yeniden ayağa kaldırmaktır. Çünkü bu savaş, taşların ve ağaçların bile “Ey Müslüman! Gel!” diyeceği kutlu bir dirilişin habercisidir.
“لَا تَقُومُ السَّاعَةُ حَتَّى يُقَاتِلَ الْمُسْلِمُونَ الْيَهُودَ، فَيَقْتُلُهُمُ الْمُسْلِمُونَ، حَتَّى يَخْتَبِئَ الْيَهُودِيُّ مِنْ وَرَاءِ الْحَجَرِ وَالشَّجَرِ، فَيَقُولُ الْحَجَرُ أَوِ الشَّجَرُ: يَا مُسْلِمُ، يَا عَبْدَ اللهِ، هَذَا يَهُودِيٌّ خَلْفِي فَتَعَالَ فَاقْتُلْهُ، إِلَّا الْغَرْقَدَ، فَإِنَّهُ مِنْ شَجَرِ الْيَهُودِ”
“Kıyamet kopmaz, ta ki Müslümanlar Yahudilerle savaşıncaya kadar. O zaman Yahudi bir taşın veya ağacın arkasına gizlenecek, ancak taş ya da ağaç şöyle diyecek: ‘Ey Müslüman! Ey Allah’ın kulu! Arkamda bir Yahudi var, gel onu öldür!’ Ancak Gargad (arapçada: الغرقد) ağacı bunu söylemez; çünkü o Yahudilerin ağacıdır.” (Müslim, Fiten 82)
? Hadisin Günümüzle Bağlantısı –Vahiy Işığında
Bu hadis hem haberî (gelecekten haber veren) hem de sembolik yönler taşır. Olayın vuku bulacağına dair açık bir bilgi vardır. Aynı zamanda taşın ve ağacın konuşması, mecazen “hiçbir şeyin Yahudi’yi korumayacağı” anlamına gelir. Her şey ve herkes ona karşı olacaktır.
Hadisin işaret ettiği nefretin sebebi, Yahudilerin zalimce ve vahşice işledikleri cinayetlerdir. Kadın, çocuk, yaşlı demeden katletmeleri; haksız işgal, yalan, iftira ve zulümle insanlığa karşı en ağır suçları işlemeleri, zamanla vicdan sahibi herkesi onlardan nefret ettirecektir. Hadis bu hakikati haber verir: Zulüm o kadar artacak ki, taşlar ve ağaçlar bile bu zulme isyan edecek, Müslümanlara yol gösterecektir.
Amerika’nın Rolü ve Evangelist Siyaset
Amerika’daki Evanjelist Hristiyanlar, İsrail’i desteklerken aslında Tevrat ve İncil’deki kehanetlerin gerçekleşmesini sağlamak isterler. Onlara göre, Mesih’in dönüşü için İsrail devleti olmalı, Kudüs Yahudilerin elinde olmalı ve Armageddon savaşı çıkmalıdır.
Ancak: Bugün görülen şu ki, Amerika artık İsrail’in sırtını sıvazlamaktan yavaş yavaş geri çekiliyor.
Sebep:
Artık İsrail’in Gazze’deki vahşeti, Batı kamuoyunun bile sabrını taşırdı.
Amerika yeni bir kaos planı çerçevesinde İsrail’i “yutulacak yem” olarak bırakıp, büyük savaşa (Armegeddon/Merhemetü’l-Kübrâ) zemin hazırlıyor olabilir.
?  Suriye, Türkiye ve Savaş Senaryosu
Amerika:
YPG, Kürt gruplar, Dürzîler, Nusayrîler gibi parçalı unsurları kullanarak iç savaşları körüklüyor.
Bu gruplar üzerinden Suriye, Irak ve Türkiye arasında etnik-dini çatışma fitnesi çıkarmak istiyor.
Hedef: Bölgenin tamamen kaosa sürüklenmesi ve Armegaddon savaşını hazırlamak. Yaklaşan yeni iç savaş, Suriye’deki Müslümanların saflarını daha da sıklaştıracak, onları daha dirençli, tavizsiz ve stratejik bir çizgiye taşıyacaktır. Bu süreç, ümmet bilincini ve İslami mücadele ruhunu yeniden canlandıracaktır.
Türkiye’nin Konumu;
Hem İslam coğrafyasının merkezi, hem de NATO ülkesi olması sebebiyle iki tarafın baskısı altında.
Bu yeni planla Türkiye’yi savaşa çekmek, içeriden ve dışarıdan yıpratmak isteniyor.
Amaç: Kudüs’ün fethine giden yolda Müslümanlar arası çatışmayı artırmak.
Türkiye, bu savaşta İslami bir çizgi izleyemiyor; çünkü devlet kadrolarında hâkim olan Kemalist, laik ve Batı hayranı zihniyet ile milliyetçi ideolojik yapı, hükümeti ciddi şekilde kısıtlıyor ve tedirgin ediyor. Bu durum, ümmet merkezli bir duruş sergilemeyi zorlaştırıyor.
✅ Yahudilerin Fitnesi:
“كُلَّمَا أَوْقَدُوا نَارًا لِلْحَرْبِ أَطْفَأَهَا اللَّهُ ۚ وَيَسْعَوْنَ فِي الْأَرْضِ فَسَادًا ۚ”
“Ne zaman savaş ateşi yaksalar Allah onu söndürür. Onlar yeryüzünde sürekli bozgunculuk peşindedir.”(Maide 64)
 Hadisin Bugünkü Tezahürü
Hadisteki “taş” ve “ağaç” kelimeleri, doğanın, tabiatın hatta insanlığın vicdanının bile İsrail’e karşı çıkacağını anlatır. Bugün:
İsrail’in Gazze’deki barbarlığını, Hristiyanlar, laikler, hatta ateistler bile kınıyor.
Eski destekçileri, şimdi ondan uzaklaşıyor.
Bu hadisten anlıyoruz ki, İsrail’in vahşeti öyle bir noktaya ulaşacak ki, tüm dünya vicdanen isyan edecek; sosyal, siyasi, ekonomik ve askerî düzeyde İsrail’den yüz çevirecek. Çünkü artık bu barbarlık insanlığın tahammül sınırını aşmıştır. Aynı zamanda insanlar, mazlum Müslümanların haklı, mağdur ve yardım edilmesi gereken bir ümmet olduğunu fark etmeye başlayacaktır.
Sonuç ve Tevhidî Duruş
Kudüs’ün fethi, sadece siyasi değil itikadî bir meseledir.
Müslümanların birlik ve şuurla hareket etmesi gerekir.
Amerika’nın ve Batı’nın planlarını tanımadan bu savaşın bir parçası olmamak gerekir.
Müslümanlar, Kur’an ve Sünnet üzere, tevhid akidesiyle mücadele etmeli.
? Hadis, Sadece Yahudilere Karşı Değil, Tevhidsizliğe Karşıdır
Hadiste geçen savaş, sadece bir etnik kimliğe değil; batılın, zulmün ve şirkin temsiline karşıdır. Yahudiler burada zulüm ve hileyle anılır. Ama bugün:
Aynı zulmü yapan laik sistemler (Fransa, Kanada, hatta kimi “Müslüman” devletler),
Batıl ideolojilerle İslam’a savaş açan zihniyetler de aynı saftadır.
Dolayısıyla bu savaş ırksal değil, tevhid ile şirk, hak ile batıl, Allah’ın hâkimiyeti ile beşerin tağuti düzenleri arasındaki savaştır.
? Zaferin şartı silah değil, tevhid ve itaattir.
Delil:
“إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ”
“Eğer siz Allah’a yardım ederseniz, O da size yardım eder.” (Muhammed 7)
Bugün ümmetin zaafı, siyasi değil akidevîdir.
Demokrasiye iman edenler,
Tağuti düzenleri meşru görenler,
Şirk ve bid’atlerle barışık olanlar…
Bu zayıf zemin düzelmeden Kudüs fethi, Allah’ın vaad ettiği gibi hakiki bir fetih olmaz. Belki siyasi olur ama zafer değil, tuzak olur.
? Amerika ve Batı, İki Yüzlü Değil, Stratejik
Filistin’e destek veren Batılı ülkeler şu an ahlaki bir dönüşüm yaşamıyor. Bu sadece:
İç kamuoyunu rahatlatma,
İsrail’in iflasını parça parça yönetme,
Yeni düzen için kontrollü kaos oluşturma planıdır.
“وَدُّوا لَوْ تَكْفُرُونَ كَمَا كَفَرُوا فَتَكُونُونَ سَوَاءً”
“Onlar sizin de kendileri gibi kâfir olmanızı isterler ki eşit olasınız.” (Nisâ 89)
Yani amaçları İslam’a dönüş değil; İslam’ın önünü kontrollü açıp, sonunda büyük bir savaşa ve karmaşaya zemin hazırlamaktır.
?  “Gargad Ağacı” Günümüzde Ne Anlatıyor?
Hadiste geçen “غرقد” ağacı, bugün İsrail’in sınırlarına kitlesel şekilde dikilmiştir. Bizzat İsrailli yetkililer tarafından bu hadis bilinerek yapılmıştır.
Bu da şu gösterir:
İsrail, bu hadisi biliyor.
Bu savaşı biliyor.
Ama iman etmediler, inkârı ve stratejiyi seçtiler.
Bu, Kur’an’da Firavun’un tavrına benzer:
“وَجَحَدُوا بِهَا وَاسْتَيْقَنَتْهَا أَنفُسُهُمْ ظُلْمًا وَعُلُوًّا”
“İçten içe inandıkları hâlde zulüm ve kibirle onu inkâr ettiler.” (Neml 14)
Yani İsrail ve destekçileri, bu savaşın sonunun İslam’ın zaferi olduğunu bilir, ama buna karşı daha çok silah, daha çok fitne üretir.
Türkiye, ümmetin merkezî ülkelerinden biri. Ancak:
NATO ittifakı,
Laik anayasa ve sistem yapısı,
İçerideki seküler milliyetçi veya yumuşak İslamcı zihinlerin çokluğu,
Türkiye’nin bu savaşa doğru cephede katılması için önce ideolojik dönüşüme ihtiyacı olduğunu gösteriyor.
Yani: Türkiye’nin sadece askeri değil, akidevî bir inkılaba ihtiyacı var.
?  Taşların, ağaçların dile gelmesi, sadece fizikî değil, fıtratın zulme karşı isyanıdır. Bugün Gazze’de:
Hristiyanlar bile isyan ediyor,
Seküler vicdanlar bile “yeter!” diyor.
Bu, fıtratın, adaletin, hakikatin diliyle “Ey Müslüman! Artık uyan!” demesidir.
Sonuç: 
✅ Hadis, şu an yavaş yavaş tezahür ediyor.
✅ Amerika ve Batı plan kuruyor ama Allah planların en hayırlısını yapandır.
✅ İsrail son nefesini verirken, Batı yeni bir fitne için zemin hazırlıyor.
✅ Müslümanlar, sadece silah ile değil tevhid ile hazırlanmalı.
✅ Savaş fıkhı, ahir zaman siyaseti, ümmet birliği ancak saf akide ile mümkündür.
“وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ”
“Sonuç muttakilerindir.” (A’râf 128)