Nazarlık, Halka, İp ve Muska Benzeri Nesneleri Aracı kılmak Şirktir.
Nazarlık, Halka, İp ve Muska Benzeri Nesneleri Aracı Kılmak Şirktir.
İnsanların sapması ve Allah'tan başkasına ibadet etmesinin temel sebebi insanların ilahi öğretileri başvurmaması, gereken ehemmiyeti göstermemesi ve dinden yüz evirmelerinden kaynaklanır.
Kulları için iyliklerine razı olan ve kötülüklerine razı olmamasına rağmen kötülüğü de takdir eden Allah’tır. Fayda, zarar ve her şey tamamıyla Allah'ın kontrolünde cereyan etmektedir. İşte bu ilah öğretilerden yüz çeviren insanlar maalesef ilahi ve rabbani özelliklerini bir başka kimselere ya da nesnelere yüklemek suretiyle Allah'a ortak koşmaktadırlar. Bu kişi ya da nesnelerin sanki Allah katında onaylanan kimseler olduğu varsayımlarıyla maalesef aracılık şirkini işlemektedirler.
Bu kimseler belayı kaldırmak ve faydaya ulaşabilmek adına onlar nazarlık, halka, ip ve muska benzeri nesneleri aracı kılmak suretiyle hastalık, bela ve musibet gibi zararı def ettiklerini ya da başarı, rızık ve nimetler gibi faydayı celp edebilecekleri düşüncesiyle mazereti olmayan bir cehalet ile maalesef Allah'a ortak koşmaktadırlar.
وَلَا تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۚ فَاِنْ فَعَلْتَ فَاِنَّكَ اِذًا مِنَ الظَّالِم۪ينَ
Allah’ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek olan varlıklara dua etme! Şayet böyle yaparsan hiç kuşkusuz, zalimlerden/müşriklerden olursun. (Yûnus, 106)
Bu mesele hakkında Sünnette varid olmuş Temime ve Tevle gibi iki kavram vardır ki bunlar şirke sebep olan kavramlardır;
Temime: Nazardan korunmak için takılan ip, halka, halhal, mavi boncuk, ağaçlara asılan bez, at nalı ve kemik gibi türlerdir.
Tevle: Hanımı kocasına, erkeği de hanımına bağlamak gibi yapılan büyü çeşitidir.
İslam'da ip, halka, muska ve nazarlık ve ağaçlara asılan bezler gibi şeyler hiçbir şekilde insana faydası olmaz. Bilakis insana zarar verir. Bu nesnelerin yaratılmış varlıklar olduğunu bilmek ve onların hiçbir şekilde faydaya sebep olmadığını bilakis zarara sebep olduğu Kur'an ve sünnetle sabittir.
من تعلق تميمة فلا اتم الله له ومن تعلق ودعة فلا ودع الله له
Kim temime/muska takarsa Allah onu nazardan korunmasın, kim vedea/ midye kabuğu deniz taşı takınırsa Allah onu huzur içinde bırakmasın. (Ahmed bin Hanbel)
Muska niyetiyle nazarlık, midye kabuğu, at nalı, hayvan boynuzu, ip ve halka gibi buna benzer her türlü nesnelere faydayı kazanmak ve zararlı def etmek niyetiyle asılması hiç şüphesiz şirktir. Çünkü fayda ve zarar yalnız Allah'tan gelir ve bu ilahi ve rabbani bir özelliktir. Fayda ve zarar gibi Rabbani olan bir özelliği bu nesnelere yüklemek sebebiyle şirke düşülmekte. Nazarlık, midye kabuğu, at nalı, hayvan boynuzu, ip ve halka gibi buna benzer her türlü bu cansız nesne ve varlıklara ilahi özellikler yükleyerek ona güç, kuvvet, ilim ve kudret verilmek suretiyle şirke düşmüş oldular.
1- Nazarlık veya temîme, kişi veya eşyaya “kötü göz”, “cin”, “musibet” gibi olumsuz etkilere karşı korunmak amacıyla asılan; üzerinde ayet, isim-âdet, tılsım, boncuk, ip, halka vb. nesneler barındıran objelerdir. Bu nesnelere koruyucu veya şifâ verici güç atfetmek, doğrudan Allah’ın Rubûbiyyet ve Tedbîr sıfatlarına şirk/ortak koşmaktır.
Kur’an’dan Deliller;
وَإِن يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ ۖ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِۦ
“Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, onu O’ndan başka giderici yoktur. Sana bir hayır murad ederse, O’nun lütfunu engelleyecek de yoktur.”
(Yûnus 10/107)
Bu âyet, koruma ve şifânın tek sahibinin yalnızca Allah olduğunu beyan eder. Başka bir varlığa veya nesneye bu yetkiyi vermek şirk ve nankörlüktür.
Sünnetten Deliller
مَنْ عَلَّقَ تَمِيمَةً فَلَا أَتَمَّ اللَّهُ لَهُ، وَمَنْ عَلَّقَ وَدْعَةً فَلَا وَدَعَ اللَّهُ لَهُ
“Kim temîme asarsa Allah onun amellerini tamamlamaz; kim ‘wed‘e’ (koruyucu tılsım) asarsa Allah ona güven vermez.”
إِنَّ الرُّقَى وَالتَمَائِمَ وَالتَّوَلَّةَ شِرْكٌ
“Gerçekten ruqyâ, temîme ve tılsımla sığınma şirk içerir.” (El-Bani Sahih Demiştir.)
Bu iki hadis, nazarlık/temîme takmanın doğrudan şirk vasfına sahip olduğunu ve haram kılındığını açıkça gösterir.
2- Şirk Açısından: Küçük ve Büyük Şirk
Küçük Şirk (شرك أصغر):
Kişi, nazarlığın “sadece sebeplerden” biri olduğuna inanıp, aslında koruyuculuğun son kaynağının Allah olduğunu bilir; ancak fiilen nesneye tevekkül eder. Bu durumda kalpte Allah’a tevekkül zayıflar ama tam inkar hâli yoktur.
Büyük Şirk (شرك أكبر):
Kişi, nazarlığın veya muskanın zarar vermeyi engelleme veya şifa verme yetkisinin kendisinde olduğuna; Allah’ın bu nesne olmadan koruma veya şifa veremeyeceğine inanır. Bu, Allah’a ortak koşmaktır ve imanı çürütür.
4. Âlimlerin Görüşleri
İbn Mes’ûd (رضي الله عنه):
“Temîme ve nazarlık takmak şirktir.”
İbn Teymiyye (رحمه الله):
“Kur’ân ve Sünnet’te yeri olmayan, cahil hekim veya büyücülerin yazıp çizdikleri tılsımları asmak şirk ve gaflettir.”
İbn Kayyim el-Cevziyye:
“Tevekkül, kalbin yalnız Allah’a bağlanmasıdır. Kalp bir nesneye bağlanıyorsa rızıkta ve şifâda şirk vardır.”
Misaller;
3- Çocuğun Boynuna Nazar Boncuğu Asmak:
Anne, çocuğun nazardan korunması için boynuna boncuk taktığında, “Boncuk koruyor” düşüncesi kalpte şirk ihtiva eder.
Araba Aynasına Muska/Boncuk Asmak:
Sürücü, trafik kazalarından korunmak için nazarlık asarsa, nesnenin “koruyucu güç” kazandığına inanmış olur.
Dükkan Vitrinine Temîme Astırmak:
Esnaf, dükkanındaki bereket ve kazanç için kapısına muska astırdığında, kazancın gerçek sahibinin Allah olduğu akıldan çıkar.
Uyarı;
Rubûbiyyet Tevhidi: Koruma, rızık, şifa ve her türlü fayda-zarar, yalnızca Allah’ın sıfatlarıdır.
Sebepler (boncuk, muska, doktor, ilaç) meşrudur; ama sonuç yalnızca Allah’tandır. Sebepleri ilahlaştırmak, akla ve şeriate aykırıdır.
Kalbin Tevekkülü: Mümin; işe başvurur, sebebi alır, ancak kulluk ve tevekkülünü yalnızca Allah’a yöneltir.
Sonuç Olarak:
Nazarlık/temîme takmak, hem küçük şirk hem de (inanışa bağlı olarak) büyük şirk kategorisine giren bir günahtır. Kalplerimizi ve amellerimizi, “koruyuculuk ve şifa hakkı”nda yalnızca Allah’a yöneltmeliyiz.
Elbette. Günümüz hayatına dair dört somut örnek üzerinden “nazarlık” uygulamasının nasıl şirkî boyut kazandığını görelim ve her birini Kur’an–Sünnet ışığında kısa hatırlayalım:
4- Araç İçi “Nazar Boncuğu” Uygulamaları
Uygulama: Birçok sürücü, arabasının ön camından sarkan nazar boncuğu veya maket cami/kubbe gibi objelerin “kaza ve arıza yapmaktan koruduğuna” inanıyor.
Şirkî Boyut: Burada korumayı sağlayanın Allah olduğu unutulup, nesnenin “koruyucu güç” atfedilmesi büyük şirke yaklaşır.
Kur’ânî Hatırlatma:
وَإِن يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥ إِلَّا هُوَ
“Allah sana zarar dokundurursa, O’ndan başka giderici yoktur.” (Yûnus 10/107)
Hadisî Hatırlatma:
«مَنْ عَلَّقَ تَمِيمَةً فَلَا أَتَمَّ اللَّهُ لَهُ»
“Kim temîme asarsa Allah onun amellerini tamamlamaz.” (Silsile-i Sahîha – İbn Baz)
5- Moda ve Takı Sektöründe “Uğur Boncuğu” Ticareti
Uygulama: Bileklik, kolye veya telefon kılıfı olarak “nazar boncuğu” sembolünü estetik amaçla değil, “negatif enerjiden koruduğuna” inanarak satan ve satın alan pek çok marka/influencer var.
Şirkî Boyut: Takı niyetine başlayan kişi, zamanla “boncuk olmasa kötü enerji çöker” kanaatiyle kalben ona tevekkül edebilir.
6- Ev Dekorunda Kutsal Eşya İnanışı
Uygulama: Oturma odasında duvarda asılı büyük nazar boncuğu panosu veya “koruyucu muska” benzeri panolar ile misafir ağırlayan bir aile; panoya bakıp “Allah bize yardım eder” yerine “panomuz var, kötülük girmez” der.
Şirkî Boyut: Korunma hakkı yalnız Allah’a aitken, eşyayı aracı kılmak, tevhid ilkesiyle çelişir.
7- Dijital “Nazar Boncuğu” Uygulamaları
Uygulama: Akıllı telefona indirdiğiniz bir uygulama, telefonunuza “nazar boncuğu” simgesi yerleştirip “SMS, WhatsApp veya sosyal medya mesajlarını kötü enerjiden koruduğunu” iddia ediyor.
Şirkî Boyut: Elbette teknoloji sebep olabilir; ancak son koruyucu kudretin bir yazılıma bağlı olduğu düşüncesi büyük şirke tehlikeli bir kapı aralar.
Kur’ânî–Hadisî Hatırlatma: Yukarıdaki âyet ve hadis aynı şekilde bu biçime de uygundur: “Koruyan ancak Allah’tır.”
8- Neden “Güncel” Olarak Dikkat Etmeliyiz?
Allah Hakiki Koruyucudur: Dijital dünya her şeyi mümkün kılıyor; ama gerçekte koruyucu güç tek ve ebedî otoriite Allaha aittir.
“Eşyaya yatırım yaptım, korusun” mantığı ekonomik haram riski de taşır.
Psikolojik Bağımlılık: İnternet bağımlılığı gibi, eşyaya ve uygulamaya bağımlı hâle gelmek, kalbi şirkî bir kilide kilitleyebilir.
9- Somut Çözüm ve Tavsiye
Gerçek Tevekkül: İşini kur, sebebini al, ama sonucu Rabbine havale et.
Kur’ân ve Sünnete Dön: Korumak ve şifa vermek hakkı yalnızca Allah’a mahsustur.
Talim ve Tazkiye: Kendini “koruyucu eşyaya” değil, kalp huzurunu imanla beslemeye alıştır.
Bu örnekler, nazarlığın modern tezahürlerini gözümüzün önüne seriyor: İbadet ve tevekkülümüzü, ne sanal uygulamalara ne de fiziki objelere devretmeden, yalnızca Rabbimiz’e teslim edelim.
“İp” Veya “Halka” Şirki;
1- “İp” veya “halka” adı altında bileğe, koltuk altına, çocuğun bileğine, kolyesine vb. asılan nesnelere (boncuk, tılsım, ip halkası vb.) bir koruyucu güç atfetmek, tevhîdî Rubûbiyyet inancını zedeler. Bunlar, “Allah’ın verdiğini koruyacak başka bir vasî” addedilmesiyle küçük veya büyük şirk oluşturur.
Kur’an’dan Deliller;
وَإِن يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُ إِلَّا هُوَ ۖ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِۦ
“Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse, O’nun keremini geri çevirecek de yoktur.” (Yunus: 107)
Bu âyet, koruma ve şifâda tek merci’in Allah olduğunu kesinlikle vurgular; başka bir aracıya veya nesneye bu hakkı tanımak tevhide muhalefettir.
Sünnetten Deliller
İbn Mes‘ûd (r.a.) rivayeti:
إِنَّ الرُّقَى وَالتَّمَائِمَ وَالتَّوَلَّةَ شِرْكٌ
“Gerçekten ruqyâ, temîme ve tılsımla sığınma şirk içerir.” (Silsiletü’s-Sâhîhah)
مَنْ عَلَّقَ تَمِيمَةً فَلَا أَتَمَّ اللَّهُ لَهُ
“Kim temîme asarsa Allah onun amellerini tamamlamaz.” (Sahih Hadis)
مَنْ عَقَلَ لَهُ تَمِيمَةً فَقَدْ أَشْرَكَ
“Kimin boynunda temîme görülürse, o kişi şirk yapmıştır.”
(Sahîh el-Câmiʿ, 6394)
2- Küçük ve Büyük Şirk Ayrımı
Küçük Şirk: Nesnenin “vasıtalardan yalnızca biri” olduğuna inanmak, kalben Allah’a inancı zayıflatır.
Büyük Şirk: Nesnenin “kendiliğinden koruma/şifâ” vasfı olduğuna inanmak, Allah’ı eş koşmaktır ve imanı inkâr eden şirk-i akbâdır.
Sahâbe ve Âlim Görüşleri
İbn Mes‘ûd (r.a.): “Muska ve nazarlık takmak şirktir.”
İbn el-Cevziyye: “Kalp bir nesneye bağlanıyorsa, tevhid zedelenmiştir.”
İbn el-Cevvîzî (rh): “Temâyim (temîme) şirkten sayılır.”
Misâller (En Az Üç)
Çocuğun Bileğine Kırmızı İp Bağlamak: “Bu ip onu kötülükten uzak tutar” inancı.
Araba Aynasına Plastik Halka Asmak: “Bu halka kaza yapmasını engeller” diye güvenmek.
Festival ve Konser Bileklikleri: “Üzerindeki işaret kötü enerjiyi uzaklaştırır” diye takmak.
Her biri, kalben nesnenin “koruyucu güç” taşıdığı düşüncesiyle tevhide ortak koşma riskini barındırır.
“Sakın ha! Koruma, şifa, rızkın sürmesi… her şey Allah’ın dilemesiyle gerçekleşir. Nesnelere sığınmak, neticenin Rabbimiz’den geldiğini inkar etmek demektir. Nasıl doktor, ilaç, sebep ise; son kudret yalnızca Allah’ındır. Vasıtalar meşrû ama gerçek mu’cizevi kudret O’na mahsustur.
Kalbinizi ve amelinizi, iplere, halkalara veya boncuklara değil, bütünüyle “لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ” gerçeğine teslim edin.
Allah’a tevekkül edin, O’ndan başkasına güvenip kalbinizi karartmayın!
Muska (تميمة) Nedir?
1- Korunma amacıyla üzerine ayet, tılsım, boncuk veya ip–halka geçirilen; bir nesneye “zararı def edecek” veya “şifa verecek” güç atfetmektir. Bu, tevhîdî Rubûbiyyet inancını zedeler.
Kur’ân’dan Delil
وَإِن يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّۢ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥٓ إِلَّا هُوَ ۖ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍۢ فَلَا رَادَّ لِفَضْلِهِۦ
“Allah sana bir zarar dokunduracak olursa, O’ndan başka giderici yoktur; sana bir hayır murad ederse, O’nun lütfunu engelleyecek de yoktur.”
(Yûnus 10/107)
Bu âyet, koruma ve şifâda tek merci’in yalnızca Allah olduğunu beyan eder. Başka bir nesneye bu hakkı tanımak tevhide muhalefettir.
Sünnet’ten Deliller
‘Uqbe b. Âmir’den (r.a.
مَنْ عَلَّقَ تَمِيمَةً فَقَدْ أَشْرَكَ
“Kim temîme asarsa, şirk yapmıştır.”
İbn Mes‘ûd’dan (r.a.)
إِنَّ الرُّقَى وَالتَّمَائِمَ وَالتَّوَلَّةَ شِرْكٌ
“Gerçekten ruqyâ, temîme ve tılsımla sığınma şirk içerir.” (Sahih Hadis)
Bu iki hadîs, muskacılığı doğrudan şirk ve küfür kapsamına alır.
2- Şirk ve Küfür Boyutu
Küçük Şirk: Kalben koruma sebebi olarak nesneye tevekkül—Allah’a tevekkül zayıflar.
Büyük Şirk: Bi’s-şey’in (zarar/şifa) kaynağının nesne olduğuna inanmak—Allah’ı eş koşmaktır ve imanı çürütür.
3- Güncel Misâller ve Sert Uyarılar
Çocuk Bileğine İp/Halka Takmak
“Bu ip kötülük gelmesini engeller” demek, neticenin Allah’tan değil, bir iple geleceğini zannetmektir.
4- raba Aynasına Muska veya Tılsım Asmak
Trafikte kaza yapmaktan korunmanın nesneye bağlı olduğu yanılgısı, gerçekten Tek Koruyucuyu inkar etmektir.
Telefon Kılıfı/Tablet Üzerine Uğur Boncuğu Uygulaması
Dijital “nazar boncuğu” eklentilerine güvenmek; teknoloji sebep olsa da son koruyucu kudreti içinden çekenin Allah olduğunu unutmak büyük tehlikedir.
Gerçek Tevekkül: Sebepleri meşrû şekilde kullan, neticeyi Rabbine havale et.
Kalbini Koru: “لا حول ولاقوة إلا بالله” düsturuyla yaşa; ne muska ne nazarlık ne herhangi bir nesne, Allah’ın Rubûbiyyet’ine ortak olamaz.
وَمَن يَشْرُكْ بِاللَّهِ فَقَدْ حَرَّمَ اللَّهُ عَلَيْهِ الْجَنَّةَ
“Kim Allah’a şirk koşarsa, Allah ona cenneti haram kılar.”(Mâ’ide 5/72)
Allah’a ortak koşmaktan sakınalım; kalplerimizi ve amellerimizi yalnızca O’na teslim edelim!
Nazar boncuğu, ip, halka, muska gibi nesnelere sığınarak Allah’ın birliğine gölge düşürmek; O’na ortak koşmaktır. Oysa Kur’ân, şirk sahiplerine hiçbir tövbenin fayda etmeyeceğini ve ebedî bir azaba mahkûm olacaklarını haber vermektedir:
إِنَّ اللَّهَ لا يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ ۖ وَيَغْفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَاءُ
“Allah’a şirk koşanları asla bağışlamaz, kendisinden başkasını bağışlamayı dilediği kimselere bağışlar.” (Nisa 4/48)
«مَنْ عَقَلَ لَهُ تَمِيمَةً فَقَدْ أَشْرَكَ»
“Boynunda temîme görülen kimse şirk yapmıştır.” (Sahîh el-Câmiʿ, 6394)
Bu, büyük şirk hükmündedir: Yoksa küçük şirk bile affedilmez, ama büyük şirk ebedî olarak cehenneme götürür.
Koruma, şifa, rızık… her şey Allah’tandır.
Sebepleri meşru kullan, neticeyi yalnızca Rabbine havale et.
Nesnelere sığınmak, imanını çürütür ve ebedî azap kapısını aralar.
فَمَن يُشْرِكْ بِاللَّهِ فَقَدِ افْتَرَىٰ إِثْمًا عَظِيمًا
“Allah’a ortak koşan, büyük bir günah uydurmuş olur.” (Nisa 4/48)
Şirkten sana ne fayda! O azabı tattığından pişman olacağın gün çok geç olacaktır. Kalbini ve yaşamını yalnızca “لَا إِلَٰهَ إِلَّا اللَّهُ” sözüne teslim et; aksi hâlde ebedî ateşe uğursuz adım atarsın.
İpler, halkalar, nazarlıklar ve muskalar… Ne kadar masum görünse de, bunlara sığınmak, koruyuculuk kudretini Allah’tan çalıp nesnelere devretmektir. Bu, aklî, kalbî ve şer‘î olarak büyük bir tehlikedir:
– Koruyucu gücün nesnede olduğunu kabul etmek, aklın Rubûbiyyet gerçeğini inkâr eder.
Kalbî Tehlike:
– “Bu ip, bu halka, bu muska beni korur” kanaati, kalbini Allah’a olan teslimiyetten alıkoyar.
– Tevekkül kapısını kapatır, imanı zayıflatır.
Şer‘î Tehlike:
– Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyuruyor:
«مَنْ عَلَّقَ تَمِيمَةً فَقَدْ أَشْرَكَ»
“Kim temîme (muska) asarsa, şirk yapmıştır.” (Silsilat al-Ṣaḥīḥah 3701 – Al-Albânî)
– Kur’ân’da sabittir ki:
وَإِن يَمْسَسْكَ اللَّهُ بِضُرٍّ فَلَا كَاشِفَ لَهُۥٓ إِلَّا هُوَ
“Allah sana zarar dokunduracak olursa, onu O’ndan başka giderici yoktur.”(Yûnus 10/107)
Büyük Şirk İle Küçük Şirk Arasındaki İllet;
Eğer bu kimseler nazar gibi nesneleri faydanın yalnız Allah'tan zararın yalnız Allah'tan geldiğine itikat etse ve bu nesnelerin Allah'ın izniyle fayda sebep ve zararı def eden sebepler olduğuna itikat ederse bu kimse küçük şirk işlemiştir. Her ne kadar bu kimse küçük şirk işlese de bu kimsenin büyük şirke düşmesi an meselesidir.
Eğer bu kimse nazar ve halka gibi nesneleri mutlak anlamda fayda sebep olduğuna ve zararı def ettiğine inanırsa büyük şirk işlemiş islam milletinden çıkmış bir müşrik olur.
Nitekim bir hadiste Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmuştur;
من تعلق تميمة فقد اشرك
Kim temime/muska takarsa şirk koşmuş olur. (Ahmet bin Hanbel)
İbni Ebi hatim Huzeyfe'den şöyle rivayet etti; O hararetten korunmak için eline ip bağlayan bir adam gördü o ipi kesti ve kendisine şu ayeti okudu
وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ
Onların birçoğu Allah’a şirk koşmadan iman etmezler. (Yûsuf, 106)
Sahabelerden Ebu Bekir el-Ensari şöyle rivayet ediyor; Resulullah ile bir yolculuğumda beraberdim gördüğü ve her hayvanın boynunda bulunan nazarlık, boncuk ve benzeri ne bulursa koparması için bir elçi gönderdi. (Buhari)
Dolayısıyla günümüzde insanlar malları, mülkleri, arabaları, evleri, ya da çocukları için maalesef halka, ip, nazarlık ve buna benzer muskalar takmak suretiyle nazarı önleyebileceğine inanıyorlar bu cahiliye toplumuna ait bir gelenek olmakla beraber Allah'ın ilahi özelliğini gasp etmek suretiyle şirke düşmektir.
İp, halka, nazarlık ve buna benzer ağaçlara takılan bezler şirk oluşunun bir çok delili söz konusudur;
Abdullah ibni Mesud hanımı Zeynep'e demiştir ki; Abdullah boynumda bir ip gördü ve nedir? bu dedi, benim için okunmuş ve rukye yapılmış bir iptir dedim. Abdullah onu hemen aldı ve kopardı sonra şöyle dedi; Siz Abdullah ailesi kesinlikle şirkten uzaksınız. Çünkü ben Resulullah'ın şöyle söylediğini işittim Ruk'a/Muska temaim/temime ve tevle şirklerdendir.
Dolayısıyla gerçekte musibetleri ve zarar yalnız Allah'tandır ve bu konuda hiçbir nesne ve kişiler aracı olamaz.
Faydaya Ulaşma Ve Zararı Def Etmede Caiz Olan Rukye;
Hemen şunu ifade edelim ki bir kimse hastalıklardan ya da nazardan korunmak için Allah'ın isimleri, sıfatları, Kur'an ayetleri ile ya da Rasulullah efendimizden gelen içeriğinde şirk, bid’at, anlaşılır, okuna bilen ve hurafe bulunmayan sahih duaları okumak suretiyle yapılan rukyeler caizdir.
Kim kendisini zarardan korunması için bir şey takarsa Allah o kimsenin korunmasını taktığı şeye bırakır. (Tirmizi)
Said bin Cubeyr diyor ki; Kim bir insanın üzerindeki Muskayı nazarlık ve benzerliklerini koparıp atarsa köle azad etmiş kadar sevap kazanır.
Bu Rukyelere örnek olarak; Rasulullah efendimizin duası gösterilebilinir;
Ey insanların Rabbi sıkıntıyı gider şifa ver. Çünkü sen şifa verensin senin şifan dışında bir şifa yoktur. Öyle bir şifa isterim ki kendisinden sonra tekrar hastalık olmayan bir şifa. (İbni Mace, Hakim)
Dolayısıyla Kur'an ile ya da Allah'ın isim ve sıfatlarıyla ya da sahih hadislerde olan benzer dualarla yapılan rukyeler mübah olmakla beraber emredilen şeylerdir.
Nitekim Ayşe annemizin rivayeti ile Resulullah nazar ve humma için rukye yapmaya izin vermiştir. (Ebu Davud, Tirmizi)
Avf bin Malik şöyle rivayet ediyor; Biz cahiliye döneminde Rukye yapardık. Rasulullah aleyhisselam'a Ey Allah'ın resulü bu tedavi için ne buyurursunuz? dedik, Resulullah şöyle buyurdu; Rukye yönteminizi hele bir anlatın bana Rukye şirk olmadıkça onda bir sakınca yoktur. demiştir. (Müslim, Ebu Davud)
Rukye'nin Caiz Olma Şartları;
İslam alimleri Rukye'nin caiz olabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerektiğini söylemişlerdir.
1- Allah'ın isim ve sıfatıyla,
2- Kur'an-ı Kerim ile,
3- Arapça ve bilinen anlamlarla,
4- Sahih hadislerde varit olan benzeri dualar,
5- Şüphe etmeden şifanın yalnız Allah'a ait olduğuna itikat etmeli ve yalnız Allah'a bel bağlanmalı ve ondan istenmeli.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ