Ateist Kafa!: Dünya’daki Kusursuz Denge ve Düzen
Ateist Kafa!: Dünya’daki Kusursuz Denge ve Düzen
Gürsel Gürbüz
İnsan gözünü evrene çevirdiğinde, karşısına çıkan manzara; gelişigüzel bir karmaşa değil, derin bir ilim, şaşmaz bir ölçü ve mükemmel bir düzenin açık bir tezahürüdür. Güneş sisteminden atom altı parçalara, canlıların ekosisteminden insan bedeninin moleküler yapısına kadar her sahada görülen bu hassas nizam, akıl ve ilmi ölçülerle incelendiğinde, bilinçli ve mutlak kudret sahibi bir Yaratıcının varlığını zaruri kılar.
Modern bilim, evrendeki fiziksel sabitlerin, matematiksel oranların ve biyolojik sistemlerin olağanüstü hassas bir ayarda olduğunu göstermektedir. Örneğin, yerçekimi sabiti, elektromanyetik kuvvetin oranı, atomların çekirdek kuvveti gibi temel sabitler, en küçük bir sapmada hayatı imkânsız kılacak derecede hassas ayarlanmıştır. Böyle bir düzenin “kör tesadüf” ile açıklanabileceğini iddia etmek, hem ilmi gerçeklere hem de sağlıklı akıl yürütmeye açık bir ihanettir. Zira akıl, mükemmel bir eserin arkasında mükemmel bir sanatkâr aramayı fıtraten gerektirir.
Ateizmin, evrendeki kusursuz düzeni “şans” yahut “zamanla oluşan rastlantısal süreçler” gibi açıklamalarla izah etmeye çalışması, aklın temel ilkelerine ters düştüğü gibi, insanın vicdanî şahitliğini de inkâr etmektir. Zira rastlantı, düzensizlik doğurur; düzen ise kasıt, bilinç ve irade gerektirir. İslâm, bu apaçık hakikati tevhid inancıyla temellendirir:
“Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. O, işleri düzenler. O’nun izni olmadan hiçbir şefaatçi yoktur. İşte Rabbiniz Allah budur; O’na kulluk edin. Hâlâ öğüt almaz mısınız?” (Yunus, 10/3)
Kur’an, göklerde ve yerdeki her şeyin belli bir ölçüyle yaratıldığını (Kamer, 54/49) bildirerek, bu kusursuz nizamın bir İlahî kader ve hikmet ürünü olduğunu vurgular. Evrenin kendiliğinden var olduğunu ya da kör tesadüfle şekillendiğini savunmak, Allah’ın mutlak egemenliğini ve kudretini inkâr etmektir ki bu, hem aklın sapması hem de insanın fıtrî iman duygusunun sönmesi anlamına gelir.
Dolayısıyla, hakikati arayan bir akıl ve teslimiyet üzere olan bir kalp için, evrendeki düzen yalnızca bilimsel bir hayranlık konusu değil; imanla bağlanılması gereken Allah’ın apaçık bir delilidir.
İnsanın önüne serilen dünya, aklı ve basireti olan her insan için apaçık bir mucizedir.
Her yönüyle öylesine hassas, ölçülü, dengeli ve ilahi bir nizama sahiptir ki, bu mükemmel sistemin kendiliğinden, başıboş bir tesadüfle oluştuğunu iddia etmek, akıl ve bilim ölçülerine tamamen aykırıdır.
Bu yazıda dünyanın jeolojik yapısından, büyüklüğünden, dönme hareketlerinden, atmosfer düzeninden, oksijen-karbondioksit dengesine kadar birçok unsur incelenecek ve Kur’an’daki bilimsel mucizelerle desteklenecektir.
1. Dünyanın Jeolojik Yapısındaki Kusursuzluk
Bilimsel Gerçek:
* Dünya’nın iç katmanları (çekirdek, manto, kabuk) hassas sıcaklık ve yoğunluk dengeleriyle kurulmuştur.
* Depremler, volkanik faaliyetler gibi doğa olayları bile Dünya’nın kendini yenilemesi ve hayatın devamı için gereklidir.
Örneğin:
* Manto hareketleri kıtaların hareketine sebep olur, bu da ekosistemlerin sürekli dengede kalmasını sağlar.
* Dünya’nın çekirdeği, güçlü bir manyetik alan üretir. Bu alan, zararlı kozmik ışınları saptırarak hayatı korur.
Akli Değerlendirme:
* Bir cihazda bile bir motor veya koruma mekanizması rastgele oluşmuyorsa, dünya gibi mükemmel bir mekanizmanın tesadüfen oluşması imkânsızdır.
Kur’an’daki İlgili Ayet:
“Allah yeri sizin için bir döşek, göğü de bir bina yaptı.” (Bakara Suresi, 2/22)
“O, yeri yayıp döşeyen, orada sabit dağlar ve nehirler var eden Allah’tır.” (Ra’d Suresi, 13/3)
2. Dünya’nın Büyüklük ve Küçüklüğündeki İlahi Ayar
Bilimsel Gerçek:
* Dünya’nın büyüklüğü yaşam için tam ideal ölçüdedir.
* Eğer Dünya daha büyük olsaydı daha yoğun bir atmosfer olurdu, insanlar nefes alamazdı.
* Eğer daha küçük olsaydı atmosferi tutamaz, oksijen kaçardı.
Ölçüler:
* Dünya’nın çapı: Yaklaşık 12.742 km
* Yerçekimi: Hayatı destekleyecek düzeyde, ne fazla ne eksik.
Akli Değerlendirme:
* Bu büyüklük tam olarak yaşamın var olabilmesi için gerekli. Biraz büyük ya da küçük olsaydı hayat imkânsızdı.
Kur’an’daki İlgili Ayet:
“O, her şeyi bir ölçüye göre yaratmıştır.” (Kamer Suresi, 54/49)
3. Dünya’nın Kendi Etrafında Dönmesindeki Kusursuzluk
Bilimsel Gerçek:
* Dünya, kendi ekseni etrafında saatte yaklaşık 1670 km hızla döner.
* Bu dönüş gece-gündüzü meydana getirir.
* Hızdaki çok küçük bir değişim bile büyük felaketlere yol açar:
* Daha hızlı dönseydi şiddetli kasırgalar olurdu.
* Daha yavaş dönseydi gece ve gündüz aşırı uzun olurdu, hayat mümkün olmazdı.
Akli Değerlendirme:
* İğne ucu kadar bir hata, hayatı yok edebilirdi. Kusursuz bir mühendislik örneği.
Kur’an’daki İlgili Ayet:
“Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O’nun emriyle boyun eğmiştir.” (Nahl Suresi, 16/12)
4. Atmosferdeki Kusursuz Denge: Gazların Oranı
Bilimsel Gerçek:
* Atmosferdeki gazların oranı tam yaşam için ayarlanmıştır:
* %78 Azot
* %21 Oksijen
* %1 diğer gazlar (karbondioksit, argon vs.)
Örneğin:
* Oksijen biraz fazla olsaydı sürekli yangınlar çıkardı.
* Daha az olsaydı insanlar yaşayamazdı.
Akli Değerlendirme:
* Milyarlarca gazın içinden tam doğru oranlarda bir atmosfer oluşturulması bilinçli bir tercihi gösterir.
Kur’an’daki İlgili Ayet:
“Gökyüzünü yükseltti ve ölçüyü koydu.” (Rahman Suresi, 55/7)
5. Ozon Tabakasındaki İlahi Düzen
Bilimsel Gerçek:
* Ozon tabakası, Güneş’ten gelen zararlı ultraviyole ışınları filtreler.
* Eğer ozon olmasaydı yeryüzünde hiçbir canlı yaşayamazdı.
Ölçü:
* Ozon katmanı tam gerekli kalınlıkta ve yoğunluktadır.
Akli Değerlendirme:
* Görünmez bir koruma kalkanı: ne kalın, ne ince. Kusursuz bir koruma zırhı.
Kur’an’daki İlgili Ayet:
“Biz göğü korunmuş bir tavan yaptık. Onlar ise bunun delillerinden yüz çeviriyorlar.” (Enbiya Suresi, 21/32)
6. Sıcaklık Dengesi: Dünya’nın Yaşam İklimi
Bilimsel Gerçek:
* Dünya’nın ortalama sıcaklığı +15°C civarındadır.
* Bu denge Güneş’e olan uzaklık, atmosferdeki sera gazları ve Dünya’nın dönüş hızı ile korunur.
Örneğin:
* Biraz daha yakın olsaydı kavrulurdu, biraz daha uzak olsaydı donardı.
Akli Değerlendirme:
* Hassas bir ısı ayarı: küçük bir sapmada hayat sona ererdi.
Kur’an’daki İlgili Ayet:
“Güneş, kendisi için belirlenmiş bir yere doğru akıp gitmektedir. İşte bu, güçlü ve bilendir olan Allah’ın takdiridir.”
(Yasin Suresi, 36/38)
Dünya’nın her yönüyle hassas bir planla yaratıldığı bilimsel olarak da sabittir.
Jeoloji, atmosfer, dönüş hızı, gaz oranları, ozon koruması ve sıcaklık dengesi; hepsi akıl sahibi bir tasarımcının varlığını gösterir.
Kur’an ise bu hakikatleri 1400 yıl önce bildirmiştir.
* Bir saat bile ustasız olmazken, koskoca bir Dünya ve içindeki her şey, hiç ustasız olur mu?
* Akıl, hikmet, basiret ve bilim; hepsi açıkça şunu ilan ediyor:
* “Bu mükemmel düzenin bir Yaratıcısı vardır.”
* “Bu Yaratıcı da, kendisini bize Kur’an ile tanıtan Allah’tır.”
BİR CEVAP YAZ