Soru: Namaz Kılmayan Kişi Kâfir Olur Mu?
Soru: Namaz Kılmayan Kişi Kâfir Olur Mu?
Gürsel Gürbüz
Hiç şüphesiz ümmet namaz ve diğer farz ibadetlerin icma ile buluğ çağına ermiş erkek çocuğu ve kız çocuğu olmak üzere herkesin yerine getirmesi gerektiği konusunda icma etmişlerdir.
Bu sebeple namaz mutlaka her bireyin yerine getirmesi gereken ve vekâlet kabul etmeyen namazdır.
Yine ümmet icma ile bir kimse namazı istinkar/inkar etmek ve istihfaf/hafife almak suretiyle namazı önemsiz bir konuma oturtursa icma ile bu kimsenin tekfir edilmesi konusunda görüş ayrılığı yoktur.
Ayet Ve Hadisler Açısından Namazı Terk Edenin Kafir Olduğunu Delillendiren Naslar;
1- Kur’an’dan Deliller;
فَخَلَفَ مِنْ بَعْدِهِمْ خَلْفٌ اَضَاعُوا الصَّلٰوةَ وَاتَّبَعُوا الشَّهَوَاتِ فَسَوْفَ يَلْقَوْنَ غَيًّاۙ
Onlardan sonra bir topluluk geldi, namazı zayi/ihmal edip şehvetlere uydular. Onlar “ğayy” (özel bir azap çeşidi) ile karşılaşacaklardır. (19/Meryem, 59)
اِلَّا مَنْ تَابَ وَاٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَاُو۬لٰٓئِكَ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ وَلَا يُظْلَمُونَ شَيْـًٔاۙ
Tevbe eden, iman eden ve salih amel işleyenler müstesna. Bunlar, cennete girecek ve hiçbir zulme uğramayacaklardır. (19/Meryem, 60)
مُن۪يب۪ينَ اِلَيْهِ وَاتَّقُوهُ وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۙ
O’na yönelenler olun. O’ndan korkup sakının. Namazı dosdoğru kılın ve müşriklerden olmayın. (30/Rûm, 31)
ف۪ي جَنَّاتٍۜۛ يَتَسَٓاءَلُونَۙ
Onlar cennetlerdedir. Birbirlerine sorarlar.
عَنِ الْمُجْرِم۪ينَۙ
Mücrimleri(n durumunu).
مَا سَلَكَكُمْ ف۪ي سَقَرَ
“Sizi Sakar’a/cehenneme ne sürükledi?” (derler.)
قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلّ۪ينَۙ
Derler ki: “Biz namaz kılanlardan değildik.” (Muddesir: 40 -41)
فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ
Veyl olsun o namaz kılanlara!
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ
Onlar ki namazlarında gaflet içindelerdir.
اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ
Onlar, riyakâr kimselerdir. (Maun: 4-6)
فَاِنْ تَابُوا وَاَقَامُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتَوُا الزَّكٰوةَ فَاِخْوَانُكُمْ فِي الدّ۪ينِۜ وَنُفَصِّلُ الْاٰيَاتِ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Şayet (şirkten) tevbe eder, namazı kılar, zekâtı da verirlerse dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle detaylı bir şekilde açıklarız. (9/Tevbe, 11)
وَاِذَا ق۪يلَ لَهُمُ ارْكَعُوا لَا يَرْكَعُونَ
Onlara: “Rükû edin.” denildiğinde rükû etmezler. (77/Mürselât, 48)
2- Hadislerde Namazı Terk Edenlerin Küfre Ve Şirke Nisbeti;
اَلْعَهْدُ الَّذيِ بَيْـنَناَ وَبَيْـنَهُمُ الصَّلاَةُ، فَمَنْ تَرَكَهاَ فَقَدْ كَفَرَ.
"Bizimle onlar (münâfıklar) arasındaki sözleşme, namazdır. Her kim, namazı terk ederse, kâfir olur." (İmam Ahmed, Tirmizi)
بَيْنَ الرَّجُلِ وَ بَيْنَ الْكُفْرِ وَالشِّرْكِ تَرْكُ الصَّلاَةِ.
"Kişi ile küfür ve şirk arasındaki sınır; namazın terkidir." (Müslim)
مَنْ نَسِىَ صَلاَةً أَوْ نَامَ عَنْهَا فَلْيُصَلِّهَا إِذَا ذَكَرَهَا لاَ كَفَّارَةَ لَهَا إِلاَّ ذَلِكَ.
"Kim, bir namazı unutur veya uyku sebebiyle kılamazsa, hatırladığında onu kılsın. Namazın bundan başka keffâreti yoktur." (Buhari, Müslim)
لاَ تَتْرُكِ الصَّلاَةَ مُتَعَمِّدًا فَإِنَّهُ مَنْ تَرَكَ الصَّلاَةَ مُتَعَمِّدًا، فَقَدْ بَرِئَتْ مِنْهُ ذِمَّةُ اللهِ وَرَسُولِهِ
“Namazı kasten terk etme! Şüphesiz ki, kim namazı kasten terk ederse, Muhakkak ki, Allah’ın ve Rasulü’nün zimmeti o kimseden beri olur!” (Ahmed bin Hanbel)
مَنْ تَرَكَ الصَّلاَةَ مُتَعَمِّدًا، فَقَدْ كَفَرَ جِهَارًا
“Kim, namazı kasten terk ederse andolsun ki, açıkça küfre girmiştir!” (Taberanî Mucemu’l-Evsad, Tergîb ve Terhîb 1/524)
بَيْنَ الْكُفْرِ، وَالْإِيمَانِ تَرْكُ الصَّلاَةِ
“Küfür ile imanın arasında, namazı terk etmek vardır!” (Tirmizi)
لَيْسَ بَيْنَ الْعَبْدِ، وَالشِّرْكِ إِلاَّ تَرْكُ الصَّلاَةِ، فَإِذَا تَرَكَهَا، فَقَدْ أَشْرَكَ
“Kul ile şirk arasında, ancak namazı terk etmek vardır! (Kul) namazı terk ettiği vakit muhakkak ki, şirk işlemiş olur!” (İbni Mace Tirmizi)
Abdullah bin Şakik el-Ukayli (Rahmetullahi Aleyh) şöyle dedi:
كَانَ أَصْحَابُ مُحَمَّدٍ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، لاَ يَرَوْنَ شَيْئًا مِنَ الْأَعْمَالِ تَرْكُهُ كُفْرٌ؛ غَيْرَ الصَّلاَةِ
“Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabı, namazın dışında amellerden hiçbir şeyin terkini küfür olarak görmüyorlardı!” (Tirmizi)
Rasulullah ﷺ çok açık bir şekilde namaz terkini küfür ve şirk ile eşit tutmuştur.
Özet:
Namazı tamamen ve inatla terk eden, yani:
“Ben kılmayacağım” diye inat eden,
Veya namazı hafife alıp tamamen bırakan kişi:
- Selef âlimlerinin çoğunluğuna göre kâfirdir.
Fakat:
Namazı önemseyerek ama tembellikten veya gafletten ara ara aksatan,
Fakat namazı inkâr etmeyen kimse büyük günahkâr olur ama küfre girmez.
Namaz, İslam’ın en büyük ameli ve şiarıdır.
Bir toplumda namaz kalkarsa, İslam’ın diğer ibadetleri de yok olur.
Namazı terk etmek, Allah’a kulluğu reddetmek gibidir.
Bu yüzden Peygamber ﷺ namazı terk etmeyi küfür ve şirk ile eş tutmuştur.
Misal:
Bir adam “Ben artık devletin vatandaşı değilim” deyip pasaportunu yırtarsa,
Artık o devletin vatandaşı sayılmaz.
Aynı şekilde, bir kişi İslam’ın en büyük şiarı olan namazı terk ederse, İslam kimliğini yırtmış olur.
Namazı bilerek, inatla ve sürekli terk eden kişi → Kâfir olur.
Tembellik veya gaflet ile ara sıra kılmamak → Büyük günah ama iman devam eder.
Namazı kasıtlı, hafife alarak ve sürekli terk eden kişi:
Şer’an (İslam’a göre) → Kâfir olur.
Fiilen ve toplum içinde → Hakkında tövbe veya cezai işlem gerekir.
Tembellik veya gafletle ara sıra kılmayan → Büyük günahkâr olur, tövbe etmesi gerekir.
BİR CEVAP YAZ