3. Dünya Savaşı: Melhame-i Kübra/Armageddon Savaşına Hazırlıklı Ol.
3. Dünya Savaşı: Melhame-i Kübra/Armageddon Savaşına Hazırlıklı Ol.
Melhame-i Kübra bunun anlamı en büyük savaş, şiddet, ölüm, kanlı çarpışma ya da insan vücudunun et parçalarının üst üste yığılması şeklinde olacak olan bir savaşı ifade eder.
Nitekim; İbni Kesir kendi eserinde Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem bu savaş için ‘Melhame’ demiştir. Melhame kelimesi ‘et’ anlamına gelen ‘Lahm’ kelimesinden türetilmiştir. Savaşın şiddetinden insanlar et misali birbirlerine karışacak ya da öldürülen insanların etleri etrafa dağılacaktır. (En-Nihaye fi’l Ğaribi’l Hadis ve’l Eser, 4/239.)
Başka bir ifade ile;
Savaş alanı adeta etten bir zemine dönüşecek, insanların etleri kılıçlarla doğranacaktır. (Tehzibu’l Luğa, 5/68.)
Yahudilik, Hristiyanlık ve İslam’da Melhame-i Kübra;
Yahudiler; Kendi inançlarına göre Arz-ı Mevdud/Vaad edilen topraklara sahip olduktan sonra yeryüzünde tüm insanlarla İsa peygamberin gelişi ile beraber savaşacaklarına inanırlar ve İsa aleyhisselam gelmeden savaş söz konusu olmayacağını ounun için İsa aleyhisselam’ın gelmesini beklerler.
Hristiyanlar; İsa aleyhisselam’ın tekrardan yeryüzüne geleceğini ve Armageddon Savaşı’nda onunla beraber islam’a ve tüm Müslümanlara karşı bir savaş başlatacaklarına inandıkları için onlar da Armageddon/Melhame-i Kübra’yı beklemektedirler.
Müslümanlara gelince; Sahih hadislerde varid olduğu üzere Müslümanlar da kafirlerle en büyük savaş olan Melhame-i Kubra’da karşılaşacaklarına inanırlar ve savaşın Mehdi’nin gelişiyle daha çok kızışacağını ve Müslümanların zaferiyle sonlanacağına inanırlar.
Yahudi, Hristiyan ve Müslümanların İsa Mesih bekleyişi;
Yahudiler: Kendi kaynaklarına dayanarak daha önce İsa Mesih'in gelmediğini zaten bu yüzden Hristiyanların ve Müslümanların inandığı İsa aleyhisselam’ın yalancı ve gelecekte olan İsa Mesih ile beraber büyük İsrail devletinin kurulacağına inanırlar. Onlar bugün Hristiyanların ve Müslümanların inandığı İsa aleyhisselam’ı inkar ederler.
Hristiyanlar; İsa aleyhisselamın tekrardan yeryüzüne geleceğini ve tüm dünyada Hristiyan birliğini kurarak Müslümanlara savaş açıp yeryüzünde Hristiyan bir dünyanın egemen olması için Armageddon Savaşı’nı başlatarak İsa aleyhisselam’ın gelişini hızlandırma sürecindedirler.
Müslümanlar; İsa aleyhisselam’ın Allah’ın Resulü olduğuna ve daha önce İsrailoğullarına gönderildiğine ve sonra tekrar ahir zamanda geleceğine ve bu ümmete, bütün insanlığa rahmet ve mucize olsun diye geleceğine inanır, İsa aleyhisselam Deccal’ı öldürecek ve sonra İslam tüm dünya hakim olacak.
Evangelist Hristyan ve Yahudilerin Tanrıyı İkna Etme Çabası;
Bugün Hristiyan ve Yahudi dünyası sosyal, siyasi, ekonomik, askeri ve her alanda ittifak halindeler. Onlar büyük savaş olan Armageddon Savaşı’nı çıkartabilmek için zemin hazırlayarak savaşın fitilini ateşlemekte ve bu sebeple Hristiyan Evangelistler ile uluslararası siyonistlerle beraber hareket ederek İsa aleyhisselam’ın gelişini hızlandırma niyetlerindedirler. Çünkü Evengalist Hristiyanlara göre Müslümanlar ile Yahudiler savaşmadıkça İsa aleyhisselam’ın gelmeyeceğini ve bunun için Amerikaya bu zemini hazırlamak için rol vererek ve bu şekilde haşa Allah’ı zorlayarak İsa aleyhisselam’ın gelmesini sağlamış olacaklar.
Aşama Aşama Melhame-i Kübra Savaşı
Muaz bin Cebel’den radıyallahu anh:
“Rasûl, Beytu’l Makdis’in imarı Yesrib’in harabıdır. Yesrib’in harabı Melhame'nin (savaşın) çıkmasıdır. Melhame İstanbul’un fethidir, İstanbul’un fethi Deccal’in çıkmasıdır! buyurdu. Sonra elini (Rasûlullah), konuşmakta olduğu kimsenin (Muaz’ın) dizine vurdu ve: ‘Senin burada oturuyor olman nasıl gerçekse, bu söylediğim de öyle gerçektir’ buyurdu.” (Müsned, 22023; Ebu Davud, 4294.)
“Beytu’l Makdis’in İmarı Yesrib’in Harabı’dır;
Bu hadiste Beytül Makdis ahir zamanda yıkılacağı öngörülmekte. Nitekim bugün Yahudiler tarihi kazı adı altında tam'da Beytül Makdis’in altını kazmaktadırlar ve dünya kamuoyu buna büyük tepki vermiştir. Aslında Yahudiler gerçekten de Beytül Makdisi yıkmak istiyorlar ve yerine Süleyman aleyhisselam’ın heykelini dikerek hem Armageddon savaşı, hem İsa aleyhisselam’ın gelişini hızlandırma ve dünyaya ancak bu şekilde hakim olabileceklerine inanırlar. İşte bu Hadise göre eğer Beytül Makdis yıkıldıktan sonra müslümanlarca tekrar imar edilirse bu Melham-i Kübra Savaşı’nın en büyük alameti olmuş olacak.
Yesrib’in Harabı Melhamenin (savaşın) Çıkmasıdır;
Yesrib/Medine harap olacak peki bu harap maddi mi yoksa manevi bir harap mı olacak? Bunun manevi yani akidevi ve ahlaki bir harap olduğudur. Nitekim bugün Medine, Mekke ve Arap yarımadasındaki birçok şehirlerde maalesef içki, kumar, zina, fuhuş, dinsizlik, ahlaksızlık ve her türlü envai çeşit kötülük söz konusudur ve oranın insanların bir kısmı gerçekten de dinle bağlarını koparıp Münafık bir hayat yaşıyorlar. Nitekim Allah resulü aleyhisselatu vesselam bir sahih hadislerinde
“Mekke ile Medine dışında, Deccâl’in ayak basmadığı bir yer kalmaz. Mekke ile Medine’nin bütün yollarında saf tutmuş melekler bu iki şehri korur. Deccâl kumlu, çorak bir yere iner. Ardından Medine üç defa sarsılır; Allah Teâlâ orada bulunan kâfir ve münafıkları dışarı çıkarır.” (Müslim, Fiten 123. Ayrıca bk. Buhârî)
İşte Bu hadis Medine’deki insanların akidevi ve ahlaki açıdan harap olduğunu gösterir yine bir başka hadiste Allah resulü aleyhissalatu vesselam;
“Devs kabilesinin kadınlarının kıçları, Zü’lhalasa putunun etrafında titremedikçe kıyamet kopmaz. Zü’lhalasa, Devslilerin cahiliye devrinde tapındıkları [Tebâle’deki] puttur.” (Buharî, Fiten 23; Müslim, Fiten 51)
İşte bu Hadis gerçekten de Medine’nin harap olacağını ve Arap Yarımadası’nda tam bir keşmekeşlik, akidevi bir bozukluk ve dinden yüz çevirme söz konusu olacaktır. Nitekim Mekke’de gelen görüntülerde bir kadın Kabe’nin tam’da yanında muhtemelen Zul’halasa putunun konuLduğu o yer kadının dans ettiği yer olabilir. Yine bununla beraber Arab Yarımadasın’da konserler, dans, raks, kadın-erkek beraber olup ulu orta öpüşmeleri ve zina etmeleri bu hadisin mucizevi oluşunu destekler.
Melhame İstanbul’un Fethidir;
Bu Hadise göre Melhame-i Kubra’dan sonra İstanbul fethedilecektir. Peki bu ne anlama geliyor? Hemen şunu ifade edelim ki İstanbul tarihte iki defa fethedilmiştir;
Birincisi; Fatih Sultan Muhammed Bu asli Fetih Rasulullah aleyhisselam’ın övdüğü kimselerdir.
İkincisi; Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesi ve laik cumhuriyet devrimini yaparak laik-kemalistlere istanbul’u devretmesi şeklinde olmuştur. Nitekim İslam ilahi nizam’ın ahkamının kaldırılıp beşeri ideolojik yasaların hakim olduğu bu ülkemizde İstanbul Laik ve Kemalist kimseler tarafından işgal edilmiştir. İşte bu hadis Melham-i Kubra savaşından sonra Mehdi’nin Laik, Apoist ve Kemalistlerle savaşacağını ve orayı fethedeceğini müjdesini vermektedir.
Milletlerle Yapılacak Olan Savaşlar;
Naf’i bin Utbe bin Ebi’l Vakkas’tan radıyallahu anh rivayetle:
“Arap yarımadasıyla savaşacaksınız, Allah size fetih nasip edecek. Sonra Farslarla savaşacaksınız, Allah size fetih nasip edecek. Sonra Rumlarla savaşacaksınız, Allah size fetih nasip edecek. Sonra Deccal’le savaşacaksınız, Allah size fetih ihsan edecek.” (Müsned, 1540; Müslim, 2900.)
Yukarıdaki hadis her ne kadar Rasulullah sahabe döneminde mucizevi bir şekilde efendimizin gaybi müjdesine mazhar olmuş ve bu yerler fethedilmiş olsa dahi bu gaybi mucize bugün için geçerlidir. Çünkü Arap yarımadasında maalesef Suud yönetimi hadiste ifade ettiği üzere oraları harap edecek yani toplumunu bozacak ve Müslümanlar onlarla savaşacak ve hadiste söz konusu olduğu üzere fetih nasip olacak. Sonra yine İran ile tekrar savaşılacaktır. Çünkü İran tarih boyunca ve bugün olduğu gibi İslam’ın ve Müslümanların yanında olmamışdır. Onların Amerika ve İsrail ile olan düşmanlığına gelince bu sadece bir yalan, aldatma, tiyatro ve kandırmacadan başka bir şey değildir. Bu hadiste ikinci defa Müminler tarafından İran’ın fethedileceğini söylemektedir. Sonra Rumlarla savaşacaksınız hadisine gelince Ömer radıyallahu anh’un hilafeti döneminde onlarla savaşılmış ve onlar büyük bir yenilgiyle arkalarına bakmadan kaçmışlardı. İşte bu hadis bu çağ içinde söz konusudur ve Müslümanlar Rumlarla savaşacak ve onları Melhame-i Kubra denilen Suriye ve Türkiye arasındaki Amik ovasında büyük bir yenilgiye mahkum edecektir. Ve ondan sonra arda arda fetihlerin kapıları açılacak, Deccal gelecek ve İsa aleyhisselam onu öldürecek.
Rumlarla Savaş Nasıl Olacak?
“Sizler Rumlarla güvenli bir barış yapacaksınız. Siz ve onlar birlikte arkanızdan saldıran başka bir düşmanla savaşacaksınız. Zafer kazanıp, ganimet mallarını alarak savaştan sâlimen çıkacaksınız. Sonra savaştan dönüp de tepeleri bulunan bir meraya varacaksınız. Orada haç ehlinden bir adam, haçı yukarı kaldırarak haç galip geldi diyecek, Müslümanlardan bir adam da kızarak, kalkıp o haçı kıracaktır, işte o zaman Rumlar, aranızdaki barışı bozarak sizinle büyük bir savaş yapmak üzere toplanacaklardır.” (Ebu Davud, 4292)
Peki bugün Müslümanlar Rumlarla güvenli bir barışı kiminle yapacak? Rum suresinde Rabbimiz Allah o gün Bizans imparatorunun Pers imparatorluğu’na galip geleceğini haberini vermişti ve nitekim’de Rumlar Perslere galip gelmişti. Çünkü o gün mecusi Persler zulüm, sömürü ve kötülükte Bizans hristiyanlarından daha kötüydü. Peki bugün Kur’an’daki Bizanslı Rumlar kimlerdir? Basiretim eğer beni yanıltmıyorsa bugün bu Rumlar Amerika ve Avrupa değildir. Bilakis bugün kendileriyle sürtüştüğü ve neredeyse savaşın eşiğinde geldiği Rusyadır. Her ne kadar Rusya kafir, Müslümanları öldüren, zalim bir yönetim olsa dahi asla zulümde Amerika’nın ve uluslararası siyonizmin eline su dökemez.
وَمَكَرُوا وَمَكَرَ اللّٰهُۜ وَاللّٰهُ خَيْرُ الْمَاكِر۪ينَ۟
(Küfre meyil gösterenler) tuzak kurdular, Allah da (onların tuzaklarını bozmak ve müminlere yardım etmek için onların tuzaklarına karşı) tuzak kurdu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır. Ali İmran: 54)
Melhame-i Kubra öncesi Müslümanlar Ruslarla anlaşma yapacak ve Batı dünyasıyla beraber savaşacak, bu savaşın sonucunda Amerika ve Batı dünyası çok büyük bir yıpranma yaşayacak savaş Rusya ile Müslümanların lehine sonuçlanacak sonra 3 Büyük Dünya Savaşı gerçekleşecek. Allah nasıl da plan yaptı bir gör! İlk önce Rusya Müslümanlarla anlaştı ve Batının ve Amerika'nın gücü yıprandı ve yeniliyorlar sonra anlaşma bozulacak ve tüm müslümanlar zaten yıpranmış olan Amerika, Batı, Yahudi ve Rusya ile tekrar 3. Dünya Savaşını yapacak ve Allah'ın izniyle Müslümanların lehine sonuçlanacaktır.
Orta Doğu’da Savaşlar;
Batı ve Amerika Yahudilerle beraber Orta Doğu’ya saldıracak ve savaşlar söz konusu olacak. Nitekim Gazze savaşı bunu doğrulamakta, bu süreçte nice Müslüman ülkelerin devlet ve hükümetleri yıkılacak yerine Muvahhid mü'minlerin oralarda söz sahibi olacağı ve bir çok yeri ele geçirecek bir dönemde Müslümanlar Rusya ile anlaşma yapacaklar. Amerika, Avrupa ve Yahudilere karşı bir savaş söz konusu olacaktır. Çinin olması çok zordur. Çünkü gelen rivayetlere baktığımızda modern çağın Yecüc ve Mecüc konumunda olan Çin görünüyor işte bu sebeple biz Rusya ile güvenli bir barış imzalayacağız ve onlarla ortak düşmanla savaşacağız.
Siz ve onlar birlikte arkanızdan saldıran başka bir düşmanla savaşacaksınız; Bu hadis Allahu alem Siyonizm, Amerika ve Avrupa görünüyor. Çünkü coğrafi açıdan baktığımızda hadiste ‘'Arkanızdan saldıran başka bir düşmanla savaşacaksınız’’ onların Rusya ve Müslümanların arkasında olduğu görülmüş olacaktır.
Zafer kazanıp ganimet mallarını alarak savaştan salimen çıkacaksınız; Bu hadis fetihlerin ve Müslümanların lehine savaşın sonuçlanacağını beyan ederek Müslümanlara bir müjdedir.
- Orada Hac ehlinden bir adam Hacı yukarı aldırarak Hac galip geldi diyecek Müslümanlardan bir adam da kızarak kalkıp o hacı kıracaktır. İşte o zaman Rumlar arasındaki barışı bozarak sizinle büyük bir savaş yapmak üzere toplanacaklardır.
Allahu âlem bu hadisten varid olacak olaydan dolayı kendisiyle anlaşma sağladığımız Rusya’yla anlaşmamız bozulacak ve Ruslar, Amerika, Yahudiler ve Avrupa dünyası bir olup tekrardan İslam’a savaş açacaktır. İşte bu Melhame-i Kübradır. Bu savaşın karşısında sadece Tevhid ehli ve onların karşısında sadece batıl ehli olan kafirler olacaktır. Bu savaş Allah’ın izniyle Müslümanların lehine sonuçlanaktır.
Rumlarla Amik Ovasında Savaş olacak;
- ” ‘Rumlar, A’mak ve Dâbık (Hadisin söylendiği dönemlerde iki toprak parçası da Halep şehri yakınlarında, Suriye toprakları içerisindeydi. A’mak, bir kısmı Türkiye toprakları içinde, Suriye sınırları yakınında Hatay civarlarındadır. Amik ovası olarak bilinir.) isimli yerlere inmedikçe kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine’den bir ordu çıkar. Bunlar o gün arz ehlinin en hayırlılarıdır.
Kemalist ve Apostlerin İhaneti;
Türkiye ve Suriye’nin sınırlarının ortasında bulunan Amik Ovası Melhame-i Kübra Savaşı’nın yeridir. Burada müslümanlar Ruslarla anlaşmaları bozduktan sonra onlar Amerika, Avrupa ve Yahudilerle beraber hareket ederek bu bölgede İslam’a ve Müslümanlara karşı savaş başlatacaklardır. Bu savaşta maalesef Türklerden, Kürtlerden ve Araplardan oluşan Laik islam düşmanları da Müslümanların karşısında saf bağlayarak bize karşı savaşacaklardır. Nitekim Bugün Suriye’de Amerika’nın PKK’ya indirdiği silahlar ve yeni bir ordu kurması tamamıyla bu savaşın zeminin hazırlamaktadır.
Düşman Safların’dan Müslümanların Safına
- Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca, Rumlar: ‘Bizden esir edilenlerle (ya da bizden esir alanlarla) aramızdan çekilin de onları öldürelim!’ derler. Müslümanlar da: ‘Hayır! Vallahi sizinle, kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz.’ derler. Bunun üzerine (Müslümanlar) onlarla harp eder. Bunlardan üçte biri kaçar. Allah ebediyyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir, bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler.
Bu hadise göre Müslümanların elinde Rumlardan esirleri kendilerine vermelerini isterler ve müslümanlar, Hayır vallahi sizinle kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz derler. Bu hadisin Allahu âlem manası Amerika, Rusya, Avrupa hatta Yahudilerden birçokları Müslüman olacak ve Müslümanların safında bulunacaklarını işaret etmektedir. Nitekim onların o savaş esnasında en yetenekli komutanları ya da önemli makamlarda olanlar Müslümanların safına geçince onlar Müslümanlardan onları isteyecekler, Müslümanlar da biz kardeşlerimizi vermeyiz diyerek onlarla savaş tekrar başlayacaktır.
- Savaşı kazanan üçte birlik ordu İstanbul’u fethederler. (Fetihten sonra) bunlar, kılıçlarını zeytin ağacına asmış, ganimet taksim ederken, şeytan aralarında şöyle seslenir: ‘Mesih Deccal, sizin arkanızdan ailelerinize ulaştı!’ Bunun üzerine, çıkarlar. Ancak bu haber yanlıştır. Şam’a geldiklerinde (Deccal) çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları düzenlerken, namaz için kamet okunur. Derken İsa İbni Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah’ın düşmanı, İsa’yı görünce, tıpkı tuzun suda erimesi gibi, erir de erir. Eğer bırakacak olsa, (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu eliyle öldürür; öyle ki onlara, mızrağındaki kanını gösterir.” (Müslim, 2897)
Rumların Askeri Sayısı;
- “Kıyametten önce gerçekleşecek altı şeyi sayıyorum: Ölümüm, sonra Beytu’l Makdis’in fethedilmesi, sonra aranızda koyunlar arasındaki salgın ölümleri andıran çokça ölümlerin olması, sonra malın oldukça artması, öyle ki bir kişiye yüz dinar dahi verilecek olsa yine razı olmaz. Sonra Arap evlerinden girmedik hiçbir ev bırakmayacak olan bir fitne, sonra sizler ile Ben-i Esfer/Rumlar arasında bir antlaşma olacak. Onlar bu antlaşmayı bozacaklar, size her birisi altında on iki bin asker olmak üzere seksen sancak altında saldıracaklar.” (Buhari, 3176)
Bu hadisten sonra efendimiz aleyhissalatu vessellem gerçekleşecek en önemli 6 şeyi saymış ve Melham-i Kübra’da gerçekleşecek olan o savaşın askeri sayısını bize aktarmaktadır. Bu hadise göre size her birisi altında 12.000 Asker olmak üzere 80 Sancak altında saldıracaklardır; Birleşmiş Milletler üyelerinin bir kısmı, NATO ve Rusya Müslümanlara savaş açacaklardır. 80 farklı sancak (ülke) altında her biri ayrı ayrı 12.000 askerin bir sancakta bir araya gelerek Müslümanlara savaşması yani 960.000 gibi bir sayı ile Müslümanlara karşı bir savaş söz konusu olacaktır.
Mü'minlerin Komuta Merkezi Neresi Olacak?
- “Büyük savaş gününde Müslümanların çadırı (komuta merkezi) Şam’ın en hayırlı şehirlerinden olan Dimeşk adındaki şehir tarafındaki Guta da olacaktır.” (Müsned, 21725; Ebu Davud, 4298.)
O büyük savaş gününde Müslümanların komuta merkezi, karar mercii ve Şura heyeti İstanbul, Ankara, Tahran yada Kahire olmayacak. Bilakis Şam’ın şehirlerinden olan Guta denilen bir bölgede Müslümanlar karargah kuracak ve tüm hükümler, planlar, eylemler, emirler, strateji ve kararlar oradan verilerek kafirlere karşı bir savaş, saldırı ve korunma söz konusu olacaktır.
Hilafetin Egemenliğinde Kıyamet Yaklaşmıştır;
‘Siz Şam’ı, Rum’u ve Fars’ı fethedeceksiniz. Şu kadar (çok) deveniz, ineğiniz ve koyununuz olacak. Öyle ki birine yüz dinar verildiğinde (az bulup) öfkelenecek. Sonra elini benim başımın üzerine koydu ve ‘Hilafetin mukaddes topraklara indiğini gördüğünde muhakkak ki depremler, belalar ve büyük işler yaklaşmıştır. O gün kıyamet, benim elimin senin başına yakın olduğundan daha yakın olacaktır.’ ” (Müsned, 22487; Ebu Davud, 2535.)
Bu hadis diğer hadislerde söz konusu olduğu üzere müslümanlar diktatör Esad rejimini yıkarak Şamı fethedecekler, sonra Rum diyarı olan hem bugünün İstanbul’u hem de Vatikan Hristiyan merkezine fethedecekler ve Tahran’ın İslam’a ve müslümanlara ihaneti ile onlarla bu çağda savaşılacak ve oralarda fethedilecektir. Bu hadiste Müslümanların ganimet malların çoğalacağını ifade edilmiştir. Öyle ki her birine 100 dirhem verilse dahi o öfkelenecek yani bu aslında ganimetin o kadar çok olduğunu ve insanlar bu kadar ganimet varken şu kadar bana düştü diyerek öfkelenecektir. Bu hadis sanki ganimetlerin çokluğunu göstermek açısından haber vermektedir ve zaten Hilafet egemen olduktan sonra yeryüzünde kafirlerin beli kırılıp ve şirk kaleleri fethedildiğinde o gün son bir imtihan olarak depremler, belalar ve musibetler eksik olmayacaktır.
Bir Tarafı Deniz ve Bir Tarafı Kara Olan Ülke;
” ‘Bir tarafı karada, bir tarafı da denizde olan bir şehir işittiniz mi?’ diye sordular. Oradakiler: ‘Evet!’ deyince, şöyle buyurdular: ‘İshakoğullarından yetmiş bin kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe kıyamet kopmaz. Askerler şehre gelince konaklarlar. Ancak silahla savaşmazlar, tek bir ok dahi atmazlar. ‘Lailahe illallahu vallahu ekber!’ derler. Bunun üzerine şehrin deniz tarafı düşer. Sonra askerleri ikinci kere, ‘Lailahe illallahu vallahu ekber’ derler, şehrin diğer tarafı da düşer. Sonra tekrar ‘Lailahe illallahu vallahu ekber!’ derler. Bu sefer onlara (kapılar) açılır. Oradan şehre girerler ve şehrin ganimetini toplarlar. Ganimetleri aralarında taksim ederlerken, yanlarına bir münadi gelip: ‘Deccal çıktı!’ diye bağırır. Askerler her şeyi bırakıp geri dönerler.” (Müslim, 2920)
Allah daha iyi bilir ama bir tarafı Kara bir tarafı deniz olan şehir sanki Türkiye olsa gerek burada her ne kadar İshakoğullarından 70.000 kişi bu şehre sefer tertiplemedikçe kıyamet kopmaz hadisin manası aslında Araplardan olmayan ama Mü'min ve Müslüman savaşçılardan kimseler Anadoluyu feth edebilirler.
İsa ibni Meryem’in Nuzulü;
” ‘Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye, kıyamet gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa ibni Meryem de iner. Müslimlerin İmamı: ‘Gel bize namaz kıldır!’ der. Fakat İsa: ‘Hayır! Allah’ın bu ümmete bir ikramı olarak siz birbirinize emirsiniz!’ der.” (Müslim, 247)
“Melhame-i Kübra ile Kostantıniyye´nin fethi arasında altı sene vardır. Yedinci de Mesih Deccal çıkar.” (Ebu Davud, Melahim, 4).
Muaz b. Cebel anlatıyor; Resulullah (a.s.m) şöyle buyurdu:
“Melhame-i Kübra, Kostantin’in fethi ve Deccalin ortaya çıkması (olaylarının hepsi) yedi ay içerisinde meydana gelir.” (Ebu Davud, a.g.e; Tirmizî, Fiten, 58).
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ