İftitah Tekbirlerin Hükmü
İftitah Tekbirlerin Hükmü
Namaza başlarken ilk önce iftitah tekbiri ile başlanır sonra namaz içinde ruku ve secde gibi yerlerde intikal tekbirleri yapılır.
Nitekim bir hadiste Allah rasulü sallallahu aleyhi ve sellem: Namazın anahtarı temizlik haram kılanı tekbir helal kılanı selamdır. (Ebu Davud, Tirmizi)
İftitah tekbiri cumhur ulemaya göre namazın rükunlarındandır.
Hanefi mezhebine göre namazın şartlarındandır.
Hanefi ve hanbelilere göre niyet iftitah tekbirin hemen öncesinde yapılır.
Maliki ve Şafiilere göre iftitah tekbiri niyeti hemen takip etmeli kısa da olsa herhangi bir vasıla verilmemelidir aksi takdirde namaz batıl olur.
Cemaatle kılınan namazlarda imamdan önce tekbir almak caiz değildir. Kim böyle bir şey yaparsa tekbirini yenilemesi gerekir.
Şafiiler ve Hanbelilere göre cemaat mutlaka imamın hemen peşinde tekbir almalıdır. Onunla beraber tekbir almak namazı geçersiz kılar.
İmam Malik, Ebu Yusuf ve İmam Muhammed tekbirin imamla aynı anda alınması kerahatle caiz demişlerdir.
Hanbeliler ise imamla aynı anda alınan tekbir sehven yapılmışsa caizdir.
İmam Ebu Hanife'ye göre ise en faziletlisi muktedinin yani imama uyan kimsenin imamla beraber tekbir almasıdır.
Ebu Hanife ve imam Muhammed'e göre namaza Allahu Kebir, Er Rahmanu Azam, La ilahe illallah ve Sübhanallah gibi tazim ifade eden lafızlarla başlanılabilir demişlerdir.
Cumhur ulemaya göre namaza başlarken mutlaka Allahu Ekber lafzı söylemek gerekir. Zira bunun yerine geçeçek başka bir lafız olmadığını söylemişlerdir.
Aynı zamanda Allah lafzının ilk harfini uzatmak kelimeye soru anlamı kattığından dolayı alimlerimiz bu lafı söylerken çok dikkatli olmamız gerektiğini söylemişlerdir.
Dört mezhep imamının ittifakı ile iftitah tekbiri sırasında elleri kaldırmak sünnet olup bunun sürekli terki günah kabul edilmiştir.
Dört mezhep imamı namaza başlarken kadınların ellerini göğüs hizasına kadar kaldıracakları konusunda ittifak içindedirler.
Erkekler hakkında Mezhep imamları farklı görüşler ileri sürmüşlerdir;
Hanefilere göre baş parmaklar iki kulak memesine değecek şekilde, avuçlar açık ve parmak araları kapalı vaziyette kıbleye dönük olmalı. Bu esnada baş eğik durumda bulunmalıdır.
Maliki ve Şafiilere göre eller omuz hizasına kadar kaldırılır.
Hanbelilere göre isteyen bu ikisinden dilediğini uygulayabilir.
Hanefilere göre önce eller kaldırılır arkasından tekbir getirilir.
Cumhur ulemaya göre ise eller kaldırılırken tekbire başlanır ve indirilirken bitirilir.
Cemaatle kılınan namaza imam rükuda iken yetişen kimse iftihta tekbirini ayakta dik vaziyette alması namazın ilk rekatına yetişmiş olur. Bu durumda olan kimseler imama uyarken hanefi, maliki ve hanbelilere göre iftitah tekbir ile birlikte intikal tekbirine niyet edip doğrudan rukuya gidilir.
İntikal tekbirinin durumu;
İntikal tekbiri rüku'dan secdeye giderken, secdeden ikinci rekata, tahiyyattan sonra kıyama kalkarken okunan tekbirlerdir.
Hanefilere göre vitir namazının son rekatında kunut dualarından önce tekbir alınır.
Cumhur ulemaya göre üç rekat için iftitah tekbiri alınır fakat Kunut duasında tekbir alınmaz.
Sehiv secdesi yapılırken diğer secdelerde yapıldığı gibi iftitah tekbiri getirilir.
İntikal tekbirlerin hükmü konusunda alimler Arasında üç farklı görüşü vardır;
Hanefi, Maliki ve Şafi mezhebleri ile Ahmed bin hanbelden naklen birinici görüşe göre intikal tekbirleri sünnettir. Ahmed bin hanbelin diğer görüşüne göre vacip hükmündedir. Kasten terk edilmesi namazın sıhhatine engel teşkil eder. Sehven veya bilgesizlik sebebiyle terki namaza zarar vermez.
İntikal tekbirleri sırasında Hanefi ve Maliklere göre ellerin kaldırılması gerekmez. Şafi ve Hanbelilere göre rukuya giderken ya da rukudan kalkarken ellerin kaldırılması sünnettir.
Cenaze namazında tekbirin hükmü;
Dört mezhebin ittifakı ile cenaze namazında tekbirin rükun sayıldığı ve tekbirsiz cenaze namazın sahih olmayacağı konusunda fikir birliği vardır. Cenaze namazında iftitah tekbiriyle birlikte dört tekbir alınır. Cumhur ulemaya göre tekbir fazlasıyla okunması sünnete aykırı olduğu gibi daha az okunması ise caiz değildir.
Bayram namazlarında tekbir getirmenin hükmü;
Cumhur ulama Kurban Bayramı ve Ramazan Bayramı namazına giderken sesli olarak tekbir getirmenin cevası hususunda görüş birliği vardır. Hanefiler ise bu durumda tekbirin gizli söylenmesini daha uygun olduğunu söylemişlerdir.
Bayram namazından sonra okunan hutbelerde tekbir ile başlanılır. Fakihlere göre birinci hutbede 9 ikinci hutbede 7 tekbir getirilmesi mendupdur.
Yağmur namazında tekbirin hükmü;
Hanefi ve Malikilere göre Yağmur duasından önce kılınan namazda tekbir alınır.
Şafi ve Hanbelilere göre bayram namazında olduğu gibi ziyade tekbirler yapılır birinci rekatta 7 ikinci rekatta 5 tekbir alınır.
Hac ve umre esnasında tekbir;
Hac ve umre esnasında ve belli aşamalarda tekbir getirilir yine bununla beraber Kâbe tavaf edilirken tekbir getirilir. Tavaf sırasında haceri esvedi uygun şekilde ziyaret etmek, ona elle dokunup istilam etmek, öpmek ve tekbir getirilmesi müstehaptır.
Fakihlerin çoğuna göre tavafın her şartında yapılan istilam esnasında tekbir getirilir iken Maliklere göre bu gerekli değildir.
Sefa ve Merve tepelerine çıkılıp Kâbe görüldüğünde üçer defa tekbir ve tahlil getirmek ve arkasında Allahu Ekber alâ mâ hadene denilmesini mendup olduğuna fakihler görüş birliği içindedirler.
Arafat'ta vakfe sırasında ellerin açılması suretiyle Tekbir getirilmesi Hanefilere göre sünnet Maliki, Şafi ve Hanbelileri göre mendupdur.
Şeytan taşlama esnasında her atışla birlikte Bismillahi vallahu ekber cümlesini söylemek sünnet oluşu konusunda görüş birliği vardır.
Bazı surelerin tilavetinden sonra tekbir getirilmesi sünnettir. Hatta bir süre vahiy kesilmişti sonra Duha suresini inmesi ile Allah rasulu Allahu Ekber diyerek sevincini göstermişti. İbni Abbas gibi sahabenin ileri gelenleri de Kur'an okudukları kişilerden bu surelerden sonra tekbir getirmelerini istedikleri rivayet edilmiştir. (Ahmet bin hanbel)
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ