01 Aralık 2024, 23:39 tarihinde eklendi

Hadis/Sünnet Çeşitleri

Hadis/Sünnet Çeşitleri

Hadis/Sünnet Çeşitleri

Hadis sözlük manası: Haber manasındadır.

İslam ıstılahınta: Rasulullah aleyhisselam’ın sözleri, filleri ve sahabeden sadır olan takrirlerdir. (Onayladıklarıdır)

Sünnet: Yol, gidişat, izinden gitmek, kanun ve adet gibi manalara gelir.

İslam ıstılahında: Sünnet hadisle ortak manada olup doğru yada yanlış bakımından gidilen yol demektir.

Kavli, Fiili, Takrir ve Vasfi Açısından Sünnet Dört Şeilde Görülür;

1- Kavli Sünnet: Bu Resulullah’a aleyhisselatu vessellemin ait olan sözlerdir. Örnek;

Ramazan hilalini görünce orucu tutun, Şevval hilalini görünce orucu yeyin.

Ameller ancak niyetlere göredir ve herkese niyetinin karşılığı vardır.

Size, sıkı sarıldığınız sürece sapıtmayacağınız iki şey bıraktım.

Köleleriniz ve hizmetçileriniz sizin kardeşlerinizdir.

2) Fiili Sünnet: Bu Resulullah aleyhisselatu vessellemin tüm ameli davranışlarıdır. Örnek;

Ben namazı nasıl kılıyorsam, siz de öyle kılın.

Hac ile ilgili ibadetlerinizi benden alın.

Aişe (r.a.) demiştir ki: “Rasûlullah (s.a.v.) bir iş yaptığı zaman sağlam yapardı.

3)Takriri Sünnet: Bu sahabenin yaptığı Resulullah aleyhisselatu vessellem'in onların söz ve fiillerinde sadır olan şeyleri onaylaması. Örnek;

Amr b. el-As'tan rivayet edilmiştir. O şöyle dedi: “Zatü's-Selâsil Gazası” sırasında soğuk bir gecede ihtilam oldum. Hasta düşer, ölürüm korkusuyla boy abdesti almaktan çekindim. Hemen teyemmüm ettim ve arkadaşlarıma sabah namazını kıldırdım. Olayı Rasulullah'a haber verdiler. Bana, 'Amr' dedi. Cünüb olduğun halde arkadaşlarına namaz kıldırmışsın öyle mi?' Beni yıkanmaktan alıkoyan sebebi kendisine haber verdim ve Ben Allah'ın (Kur'an-ı Kerim'de) ‘nefislerinize kıymayın, Allah size karşı pek merhametlidir' buyurduğunu işittim” dedim. Bunun üzerine Hazreti Peygamber gülümsedi ve bir şey söylemedi".

4) Vasfi Hadis: Rasulullah aleyhiselam’ın Hılki/ahlaki ve Hulki/yaratılış yönünü ele alan hadistir. Bu iki görülür;

a) Hılki/Ahlaki Sıfat: Rasalullah’ın herhangi bir huyunu ve özelliğini bize tanıtan hadislerdir. Örnek;

Rasûlullah (s.a.v.), insanların en cömerdi idi. O (s.a.v.), Ramazan’da daha çok cömertti.

b) Hulki/Yaratılışla ilgili Sıfat: Rasulullah aleyhisselam'ın fiziksel ve şemailine dair gelen haberleri ihtiva eden hadislerdir. Örnek;

Rasûlullah (s.a.v.) sima olarak insanların en güzeli, yaratılış olarak da en mükemmeli, en mütenasibi idi. O (s.a.v.), ne aşırı uzun ne de çok kısa idi.

Metnin Kaynağına Göre Hadis Çeşitleri Dört Şekilde Görülür.

1- Kudsi Hadis: Bu kaynağı ve lafzı Rasulullah aleyhisselam’a ait manası ise Allah’tandır. Bu hadis çeşidine ilahi ve rabbani hadiste denilir. Örnek;

Allah şöyle buyurmuştur: Salih kullarım için ben cennette, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin gönlünden geçirmediği nimetler hazırladım.” (Buhari).

Allah şöyle buyurmuştur: Rahmetim gadabımı geçmiştir.” (Muslim)

Allah şöyle buyurmuştur: Ademoğlunun her ameli kendisi içindir. Fakat oruç böyle değildir. O, sırf benim (rızam) için yapılan ibadettir. Onun (sayısız) mükâfatını bizzat ben vereceğim.” (Buhari)

 ''Ey kullarım ve Allah şöyle buyurdu gibi başlayan hadisler kudsi hadis kısımındadır.''

2- Merfu Hadis: Bu hadis Resulullah açık ya da dolaylı şekilde nispet edilen hadistir. Örnek;

Rasûlullah'ın şöyle yaptığını gördüm" veya "Rasulullah şöyle yapardı" diyerek bir merfu, yine Sahabinin, “Rasulullah’ın huzurunda şöyle yaptım" yada "Falanca Rasulullah'ın huzurunda şunu yaptı" diyerek anlattığı olayı Rasulullah'ın yadırgamadığını bildirmesidir, (Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadis Istılahları)

3- Mevkuf Hadis: Bu sahabeye nispet edilen söz ve amelleri aktaran hadislerdir. Bu rivayetlerin seneti Rasulullah Aleyhisselam'a ulaşmaz. Ravi olan sahabe bunu kendisi aktarır. Mevkuf hadislerde isnad Rasulullah aleyhisselam'a ulaşmaz. Sahabide son bulur. Örnek:

Ravinin "İbn Abbas şöyle dedi" veya "Ali b. Ebi Talib şöyle yaptı" yahut ta "Ebu Bekr'in önünde şöyle yapıldı da o buna ses çıkarmadı" demesi yapılan rivayetin merfu' olmadığını ve mevkuf olarak nakledildiğini gösterir. Bazan da ravi; "İbn Abbas'dan mevkuf olarak rivayet edildi" diyerek hadisin mevkuf olduğunu tasrih eder (et-Tehânevî, KeşŞâf Istılahati'l-Funûn)

Sahabelerin sözleri, fiilleri ve takrirlerine dair muttasıl ya da munkati haberlere menkuf hadis denilir.

4- Maktu Hadis: Bu tabiin ve tebe-i tabiin’e tabakasına ait ve nispet edilen söz ve amellerdir. Bu rivayetler onlarda son bulunur ve alimlerimiz bu hadisleri delil olarak saymışlardır. Örnek;

Hasan Basri şöyle demiştir: 'İmanda kuvvetli, yumuşaklıkta hazımlı, yakînde imanlı, ilimde halîm, şefkatte akıllı, hakta verici, zenginlikte iktisatçı, fakirlikte vâkur, kudrette ihsan edici, arkadaşlıkta tahammüllü ve şiddette sabırlı olmak müslümanın alametlerindendir.

Vehb b. Münebbih şöyle der: "Mal azdırdığı gibi ilim de azdırır."

"Her kim ibadet ederse kuvveti artar. Her kim tembellik ederse de ibadetten uzaklaşması artar."

Muhammed b. Sîrîn’den aktarıldığına göre o, şöyle demiştir:

“Bu ilim (hadis), dindir. O yüzden dininizi kimden aldığınıza dikkat edin.”

Ravi Sayısına Göre Hadisler

Bu Mütavatir ve Ehad hadis olmak üzere ikiye ayrılırken, kendi aralarında kısımlara ayrılırlar.

1- Mütevatir Hadis: Bu bir toplumun aklen yalan üzere birleşmesinde imkansız olduğu nesilden nesile naklettiği işitme, ezberleme ve görmeye dayanan hadislerdir.

Bu hadislerin hükmü: Kesin bilgi ifade eder ve tenkit edilemez. Çünkü bu mütevatir senetlerin başından sonuna kadar yalan üzere birleşmeleri mümkün olmayacak çok sayıda ravinin naklettiği hadislerdir. Ehli sünnete göre Mütevatir hadisin inkar eden kafir olur.

Mutevatir hadisler ile ilgili en az 3, 5 ve 7 gibi sayılar söylense de aslında bağlayıcı bir sayı söz konusu değildir. Bağlayıcı olan rivayet eden kalabalığın aklen yalan üzere ittifak etmesinin mümkün görülmemesidir.

Mütevatir hadisler iki şekilde görülür;

a) Mütevatir Haber Lafzi: Bu hadislerin bütün lafızları aynı olması olarak tanımlanılır. Dolayısıyla hadisin içeriği aynı şekilde geniş bir kalabalık tarafında lafzen değişmeyecek şekilde rivayet edilen hadistir. Örnek:

"Kim bilerek bana yalan isnad ederse Cehennem'deki yerine hazırlansın” 

"Sarhoşluk veren her içki haramdır”. 

"Kim Allah rızası için bir cami yaparsa Allah da ona Cennet'te bir ev hazırlar”

"Kur'an yedi harf üzere inmiştir".

Nasıl ki kur'an-ı Kerim hiçbir değişikliğe uğramadıysa aynı şekilde Mütevatir lafzi hadislerde değişmemiştir. 

b) Mütevatir Manevi Hadis: Bu lafzı aynı olmamakla beraber manası bozulmadan gelen hadislerdir. Burada Mütevatir olarak gelen haberin manası ve özünü koruması ve bozmamasıdır. Örnek;

Bir kanaldan şu kişi bir at hediye etti şeklinde rivayet eden bir hadisi başka bir kalabalık şu kişi para hediye etti şeklinde manevi mütevatir olarak gelmiştir. Lafızda her ne kadar değişiklik olsa da ortak mana sabittir.

2- Ahad Hadis: sözlük manası bir anlamına gelen ehad ve vahid kelimesinin çoğuludur. birden fazla kişinin rivayet ettiği hadislerdir. Bu hadis çeşidi Mütevatir hadislerin şartlarını taşımayan hadislerdir. Hadis kitapların birçoğu bu kısımdaki hadislerdir.

Ehad hadis ise üç şekilde görülür;

a) Meşhur Hadis: Bu hadis daha sonraki nesil olan tabiin ve tebe-i tabiin’den tevatür derecesine ulaşmış hadislerdir. Bu hadisleri her nesilden en az üç ravi nakletmektedir.

Bize Abdullah b. Yusuf haber verdi, dedi ki, bize Malik b. Enes, Nafi’den, o da Abdullah İbn Ömer’den naklen bildirdi ki Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Herhangi biriniz cum’a namazına geleceği zaman gusletsin.” (Buhari)

 “Ümmetim hata, unutkanlık ve zorlama sonucu yaptığından sorumlu tutulmayacaktır.” (Buhari)

b) Aziz Hadis: Bu hadis senedin başından sonuna kadar her tabakada ravilerin iki'den az olmayan hadislerdir. Bazı tabakalarda üç veya üçün üstünde ravisi bulunan bir hadis, meşhur iken, sonraki tabakalardan birinde bu sayı ikiye düşecek olursa, hadis, meşhur olmaktan çıkar ve aziz olur. Örnek;

"Herhangi biriniz beni anasından, babasından ve çocuğundan daha çok sevmedikçe hakkıyle iman etmiş olmaz. " (Buhari) 

Bu hadisi, Enes'ten Katâde ve Abdülazîz b. Suheyb; Katâde'den Şu'be ve Saîd, Abdülazîz'den de İsmaîl ve Abdülvâris rivayet etmiş; bunların herbirinden de birer cemaat rivayet etmiştir. (İbn Hacer, Nuhbetü'l-Fiker Şerhi, s. 28)

İbn Hacer'e göre ise, en az üç ravisi olan haberlere meşhûr, en az iki ravisi olanlara azîz denir. (İbn Hacer, Nuhbetü'f-Fiker Şerhi)

c) Garip Hadis: Lugatte; Yabancı, yurdundan uzak ve tek başına kalmış kimse anlamına gelir;

Bu hadis çeşidi tek kişi tarafından rivayet olunan ve senetin herhangi birinde ravisi tek kalan hadistir. Başka bir ifade ile senedinin bir veya birkaç tabakasında ravi adedi bire düşen hadisdir.

Bu hadis, tabiin tabakasından sonra herhangi bir tabakada ravinin tek kalmasıdır.

Örnek: Yahya bin Yahya dedi ki, İmam Malik’e: İbni Şihab sana Enes bin Malik (Radiyallahu Anh)’den, Rasulullah sallallahu sleyhi ve sellem fetih senesi Mekke’ye başında bir miğfer olduğu halde girdi, hadisini tahdis etti mi? diye sordum. İmam Malik: Evet, dedi.” (Müslim)

Sıhhat Derecesine Göre Hadisler

Sıhhat derecesine göre hadisler sahih, hasen, zayıf olmak üzere üç guruba ayrılır;

1- Sahih Hadis: Terim olarak adalet ve zabt sahibi ravilerin kendileri gibi adalet ve zabt sahibi ravilerden muttasıl bir senedle rivayet ettikleri şaz ve muallel olmayan hadisi ifade eder. Bir hadisin sahih olmabilmesi için beş şartı tahakkuk etmesi gerekir. Bunlar;

Sahih Hadisin Şartları;

a) Adalet: Adaletten maksat, ravinin dini bütün ve itikadı sağlam olması, günahlardan uzak bulunmasıdır. Ravi, Allah'ın emrettiklerini yerine getirir yasakladığı ve haram kıldığı şeylerden de şiddetle kaçınır.

b) Ravinin Zabtı: Zabt, ravinin hafızasının güçlü olması anlamına gelir. Başka bir deyişle ravinin ezberlediği bir hadisi, başkasına rivayet edinceye kadar hiç değiştirmeden hafızasında tutmasıdır. Hafızası zayıf olan bir ravi, işittiği bir hadisi işittiği şekilde rivayet edemez. Onun söz veya kelimelerinden bazılarını unutur yahut kelimeleri arasında takdim ve tehirler yaparsa bu ravi, zabt yönünden zayıf sayılır ve böyle ravilerden hadis alınmaz.

b) İsnadın İttisali: İttisal, iki şeyin birbirine ekli ve bağlı olması, aralarında bir kopukluk bulunmaması demektir. İsnadın ittisali her ravinin, kendisinden hadis naklettiği şeyhine ka­vuşmuş ve hadisi bizzat ondan almış olmasıdır. İsnaddaki kopukluk, ravinin, kendisinden hadis naklettiği şeyhten, hadis işitmediği halde işitmiş gibi ondan nakletmesidir. Böyle bir hadis, isnadının muttasıl olmaması sebebiyle zayıf sayılır.

c) Hadisin Şaz Olmaması: Şaz, rivayet yönünden tek kalmış hadis demektir. Ravi rivayet ettiği bu hadisle, aynı hadisi rivayet eden diğer sika (güvenilir) ravilere aykırı düşer ve bu rivayetinde tek kalır. Bu ravi, aslında sika bir ravidir fakat rivayetinde yanlız kaldığı için, diğer sika ravilerin rivayetleri tercih edilir.

d) Hadisin Muallel Olmaması: Zayıflığına sebep olan gizli bir kusurun bulunmasıdır. Çoğu kere bu kusur, hadiste gizli kalır ve her hadisçi tarafından kolayca fark edilmez. Bir süre sahih olarak rivayet edilen bu hadis, bir hadis imamının bu illeti bulup çıkarmasından sonra muallel olarak bilinir. Bu saydığımız beş madde halinde açıklanan hususlar, sahih hadisin özellik­leri ve aynı zamanda şartlarıdır. Eğer bu özelliklerden biri veya birkaçı olmazsa, hadis sahih olma özelliğini yitirmiş ve zayıf hadisler arasında yer almış olur.

Haberin muallel yani Metin ya da isnatı açısından sahihliğine şüphe getiren bir illet olmamalıdır.

Sahih Hadislerin Çeşitleri;

a)-Sahih Li-Zatihi: Bu tüm özellikleri ile sahih olması yani tüm sahih hadis şartlarını bulundurması demektir.

b) Sahih Li-Ğayrihi: Bu hadisin ravilerinden birinin zapt konusunda şüpheler bulunmaktadır. Bu sahih li-zatihin bir düşük altındadır. Eğer başka bir rivayette kuvvet bulursa sahi li-zatihi hükmünü alır.

Sahih li-ğayrihi olan hadis her ne kadar yalancılıkla itham edilmemiş, hata ve dalgın olmayan bir ravi olmakla beraber ehliyeti açıkça belli olmayan kimsedir.

2- Hasan Hadis: Sahih hadisin şartlarını taşımakla beraber ravisinin zabtı sahih hadisin ravisine nisbetle daha az olan hadis. Buna göre hasen, sahih hadisle zayıf hadis arasında, ancak sahih hadise daha yakın olan hadis çeşitidir. 

İbni hacerin ifadesi ile hasen hadis: "Adalet şartını taşımakla birlikte, zabt yönünden sahih hadis ravilerinin derecesine ulaşamamış kimselerin muttasıl (kesintisiz) isnatla rivayet ettikleri, şaz ve illetten uzak hadisdir. Hasen hadisin sahih hadisten tek farkı ravinin zabt açısından kusurlu olmasıdır.

Hadis imamlarının çoğunluğuna göre hasen hadis de delil olma açısından sahih hadis gibidir. Bu hadis iki şekildedir;

a) Hasen Li-Zatihi: Bu hadis bütün özellikleri ile hasen haber şartlarını taşımasıdır.

Bu kavramı ilk kullanan hadis alimi ise İmam Tirmizi’dir. Ona göre hasen hadis, sahihlik şartlarını taşımakla birlikte ravileri zabt yönünden sahih raviler derecesine çıkamayan ravilerin rivayet ettikleri hadistir.

b) Hasen Li-Ğayrihi: Bu hadis zayıf olmakla birlikte başka bir rivayetle kuvvet kazanmış ve bu şekilde hasen derecesine yükselen haberdir.

3- Zayıf hadis: Sahih ve hasen hadislerin şartlarından birine ya da birkaçını taşımayan ve mevzu yalan hadisler olarak isimlendirilmeyen zayıf hadislerdir. Bu hadislerin zayıf oluşunun sebebi hadisin kendisi değil ravileri ile ilgilidir. Zayıf hadis genelde iki sebeplerden dolayı kaynaklanır senetteki kopukluk ve ravide cehri gerektiren bir durum söz konusu olmasıdır.

Zayıf hadis ile amel etmenin hükmü: Bu konuda üç farklı görüş vardır;

a) Zayıf hadis ile asla amel edilmez.

b) Her konuda mutlak olarak amel edilir.

c) Amellerin faziletleri konusunda şartlara bağlı olarak amel edilir.

Dolayısıyla ravilerin adaleti, ravilerin zaptı, kesintisiz bir senet, meçhul olmaması, hadisinin şaz olmaması ve muallel olmaması bunlar sahih hadislerin şartlarıdır. Bu şartları taşımayan her hadis zayıf ismini alır.

Zayıf Hadis Çeşitleri;

1) Mürsel Hadis: Bu tabiinden olan ravinin senedinde sahabeyi zikretmeksizin doğrudan peygamber aleyhisselatü vesselam'ın adını anarak rivayet ettiği hadistir.

2) Munkati Hadis: Bu senedinde bir ravisi veya birden fazla ravisi zikredilmeyen ya da kapalı/müphem olarak zikredilen hadisdir.

3) Mudal Hadis: Bu senedinde ard arda iki ya da daha fazla ravisi düşen hadistir.

4) Muallak Hadis: Senedin baş tarafından bir veya birkaç ravi ya da tamamının ismini kaldırarak rivayet edilen hadislerdir.

5- Tedlis/ Mudelles Hadis: Bu hadisi rivayet eden ravi'nin görüşmediği ya da görüştüğü halde kendisinden hadis işitmediği hocasının işittiği zannını uyandıracak biçimde rivayette bulunmasına denilir.

Tedlis hadis üç şekilde görülür;

a) Şuyuğ Tedlisi: Bu rav'inin hocasını bilinmeyen bir isim sıfat ve künye ile zikretmesidir.

b) Tesviye Tedlisi: Güvenilir raviler arasındaki zayıf bir raviyi atlamak suretiyle hadisin hep güvenilir ravilerden rivayet edildiği zannını uyandırmaktır.

c) İsnad Tedlisi: Ravi'nin görüşmediği ve görüştüğü halde hadis almadığı çağdaşı olan kimseden işitmiş gibi ''kale fulan'' ya da ''anh fulan'' diyerek hadis-i rivayet etmesi.

6) Muzdarip Hadis: Adalet açısından kendisine kusur bulunan rivayetlerindeki ızdıraptır. Ravinin hadis rivayetinde sıhhat bakımından eşit ve birbirine muhalif rivayetlerde bulunmasıdır. Dolayısıyla farklı rivayetleri bulunduğu halde hadisi tercih etme imkanı bulunmaz.

7) Musahhaf Hadis: Bu hadisin harflerinin şekli aynı kalmasına rağmen noktalama hatası bulunan hadislere denilir.

8) Muharref hadis: Bu harekelerinde hata bulunan hadistir.

9) Maklup Hadis: İsnadında ravilerin isim ya da neseplerinin metninde kelime yahut  ibarelerin yerleri değiştirilmek suretiyle yapılan rivayettir.

10- Mudreç Hadis: Bu hadisin senedinde ya da metininde hadisle ilgili olmayan bir ilavenin yapılmasıyla sonuçlanan bir hadistir.

11) Muallel Hadis: Dış görünüşüyle kusursuz görülen ama aslında sıhhatini zedeleyen bir kusurun mevcut olduğu hadistir.

12) Münker Hadis: Zayıf olan ravinin sika/güvenilir olan raviye muhalefet ettiği hadistir.

13) Metruk Hadis: Yalancılıkla itham edilmiş olan bir ravinin rivayetinde yalnız kalan hadistir. Bu ravinin doğruluğu kabul edilmeyen ve rivayet ettiği hadis ile amel edilmez.

14) Mevzu Hadis: Bu aslı astarı olmayan yalancıların uydurduğu ve Resulullah'a nispet ettiği hadistir.

15) Şaz hadis: Makbul olan bir ravinin kendinden daha makbul olana muhalefet olarak rivayet ettiği hadistir.

Dolayısıyla ravilerinde cerhi gerektiren bir halinin olması nedeniyle bu saydıklarımız hadisler zayıf hadis kategorisindedir.


Gürsel Gürbüz

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *