Ahzab:37 Bilimsel Açıdan Ateist, Deist ve Agnostikleri Gafil Avladı.
Ahzab: 37 Ateist, Deist ve Agnostikleri Gafil Avladı.
Yapay tanrı ve ideolojik dinlerin bağlıları olan ateist, agnostik, panteist ve deistler bilmedikleri ve tanımadıkları bir din konusunda ortaya bir şüphe attılar. Onlar Muhammed aleyhisselatu vessellem’in kendi üvey evladının karısıyla evlendiğini, dolayısıyla bunun kabul edilemeyeceğini söyledir. Onlar Ahzab:37 ayetiyle öyle bir tuzağa düştüler ki bilim, rasyonellik, objektiflik ve aynı zamanda akli açıdan gafil avlandıklarını ve aynı zamanda bilimsel verileri nasıl hiçe sayarak bilim putlarına ihanet ederek gelenek, görenek, adet, töre ve ön yargılarıyla Resulullah’a iftira atmaya çalışmları bilimsel açıdan ispatlayarak onların bilim değil ön yargı, rasyonellik değil töre ve objektif degil taassup/sınırlara bağlı olduklarını görmüş oluyoruz.
Bu konuya girmeden önce Zeyd Bin Harise'nin Resulullah efendimizin akrabası olan Zeynep ile evlenme olayını daha sonra boşanma olayını ve ne için boşandıklarını neye örnek olmak için olduğunu anlatalım ve ondan sonra bu ateistlerin nasıl gafil avlanıp da kendilerini rezil ettiklerini açıklayalım
وَاِذْ تَقُولُ لِلَّذ۪ٓي اَنْعَمَ اللّٰهُ عَلَيْهِ وَاَنْعَمْتَ عَلَيْهِ اَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَاتَّقِ اللّٰهَ وَتُخْف۪ي ف۪ي نَفْسِكَ مَا اللّٰهُ مُبْد۪يهِ وَتَخْشَى النَّاسَۚ وَاللّٰهُ اَحَقُّ اَنْ تَخْشٰيهُۜ فَلَمَّا قَضٰى زَيْدٌ مِنْهَا وَطَرًا زَوَّجْنَاكَهَا لِكَيْ لَا يَكُونَ عَلَى الْمُؤْمِن۪ينَ حَرَجٌ ف۪ٓي اَزْوَاجِ اَدْعِيَٓائِهِمْ اِذَا قَضَوْا مِنْهُنَّ وَطَرًاۜ وَكَانَ اَمْرُ اللّٰهِ مَفْعُولً
Hani sen Allah’ın kendisine nimet verdiği ve senin de iyilikte bulunduğun (Zeyd b. Harise’ye) diyordun ki: “Eşini yanında tut ve Allah’tan kork.” Allah’ın açığa çıkaracağı şeyi içinde gizliyor ve insanlardan korkuyordun. (Oysa) korkulmaya en layık olan Allah’tı. Zeyd (onu boşayıp) işini bitirince, seni onunla evlendirdik. Ta ki evlatlıkların (boşayıp) işlerinin bittiği kadınlarla evlenme konusunda, müminlere sıkıntı olmasın. Allah’ın emri yerine getirilmiştir. (33/Ahzâb, 37)
Zeyd Bin Harise kimdir? Kendisi çocukken daha Resulullah aleyhisselatu vesellem, Resul olmadan önce esir düşüp köle olarak satılmış ve Hatice annemiz onu satın almış ve sonra Resulullah aleyhisselam'a hediye etmişti, ne zaman ki Zeyd bin Harise’nin annesi-babası ve akrabaları onun Mekke'de olduğunu öğrendi, Rasulullah'ın yanına geldiler ve çocuklarını Rasulullah'tan istediler, bunun sonucunda Resulullah aleyhisselam hiçbir ücret kabul etmeden Zeyd bin Harise’yi kendi tercihine bırakarak dilerse annesiyle babasıyla yurduna döner dilerse benimle beraber kalır demiş ve Zeyd bin Harise orada Rasulullah efendimizi tercih ediyor babası ve annesi şok geçirir ve bu olayın sonucunda bunun daha hayırlı olduğunu anlarla ve sonra memleketlerine dönerlerken Resulullah aleyhisselam Zeyd Bin Harise'nin evlatlı olarak ilan etmiştir. Bunu duyan Ailesi de mutlu bir şekilde oradan ayrılır.
Şimdi Resulullah aleyhisselatu vesselam'in halası Umeyye binti Abdulmuttalip’in kızı olan Zeynep ile Zeyd’in evlenmesini istemiş hatta ısrar etmis ve bu evliliğe bizzat vesile olan Muhammed aleyhisselatu vessellem’dir. Zeynep kureyşli hür bir kadın iken Zed ise bir köle idi, Zeynep onu kendisine denk görmüyor ve Resulullah efendimizin ısrarıyla insanlar arasında hür-köle ayrımını yıkmak için böyle bir evlilik yapmasını istedi ve netice Zeynep annemiz kabul etti. Ama daha sonraları kendileri anlaşamadılar ve ilişkilerinde problem olduğu için Zeyd bin Harise Resulullah'a geldi evliliğe son vermek istediğini söyledi.
Ayette buyurduğu üzere Rasulullah: ‘’Zeyd'e eşini yanında tut’’ (Ahzab:37) dedi. Ama bunun sonucunda onlar boşandılar.
O dönemlerde Müşrikler kendi üvey anneleriyle evleniyorlardı ama azatlısı olan ve biyolojik evlat olmayan kölenin vefatından sonra ya da boşanmış karısıyla evlenmiyorlardı ve bu evliliği caiz görüyorlardı. Düşünebiliyor musunuz üvey anneleriyle evlenebiliyorlar ama ölmüş ya da boşanmış üvey evladın karısıyla evlenmiyorlardı.
Eski Araplara göre asil olan bir kadın köle olan bir erkekle evlenemezdi, işte Allah resulü aleyhissalâtü vesellem’in şahsından ve halasının kızı Zeynep ile bizzat evlendirerek bu kötü geleneğin müdahale etmiştir ve bu anlayışın yok olmasına sebep olmuştur.
Resulullah efendimiz neden böyle bir imtihan ile karşı karşıya kaldı? Çünkü ilkel cahiliye müşrikleri bugünün modern müşrikleri gibi aynı yasa, kanun, kültür, töre, adet ve geleneklere hapsedilmişlerdi. Nitekim onlar diyorlardı ki: ‘’Evlatlık olarak kendilerine ilan ettiğimiz kimseler bizim öz çocuklarımız gibidir’’ Dolayısıyla onların boşadıkları kadınlarla biz evlenemeyiz iddiasını ortaya koydular ve kendilerince helal ve haram yasaları belirlediler. Halbuki kanunları, yasaları, helal ve haram yasaları belirleyen yalnız Allah’dır. Onlar aynı bugünün modern cahiliyesi gibi helal ve harama koyma yetkisinin kendilerinde olmasın isteyerek bir din (sistem) meydana getirmişlerdi, Allah’ta onların sapık fikirlerini ve ideolojilerini Rasulullah’ın şahsında iptal etmiştir.
Şimdi ateist, agnostik ya da deistler bu olaya maalesef taassup, kültürel, ön yargı, töre ve aynı zamanda gelenek yönüyle baktılar ama olaya rasyonel, objektif başka bir ifadeyle bilimsel açıdan bakmadılar ve bu onların nasıl bir çelişki, nasıl bir gaflet ve aynı zamanda nasıl da kendi bilimsel verilerine ihanet ettiğini ispatlayan bir niteliktedir. Neden? Çünkü bilimsel verilere göre en yakın biyolojik akrabalarda çocukların sakat doğma riski vardır ve bu bilimsel olarak ispatlanmıştır. Hatta İslam'da bile amca kızı dayı oğlu gibi evliliği ve yakın akraba dereceliğine göre haram ve mekruh şeklindedir. Dolayısıyla Allah Resulü Zeyd bin Harise’den 7 kat yabancı ve biyolojik bir akrabalı söz konusu değildir bilimsel veriler tamamı ile bu evlilik ile ilgili hiçbir problemin olmadığını ortaya koyar. Bu da bilimsel açıdan onun eşiyle evlenebilir olduğunu ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla bilimsel açıdan ele alındığında biyolojik akrabalığı olmayan Zeyd’in boşadığı karısıyla Rasulullah efendimiz aleyhissalatu vesselam'ın evlenmesinde hiçbir problem yoktur. Problem deist ve ateistlerin olaya bilimsel, objektif ve rasyonel bakmamaları ve maalesef gelenek, kültür, adet, ön yargı ve taassup’un sınırlarına dahil olup o dar çercevede kalıp bilimsel açıdan kendi bilim putlarına ihanet etmeleri ve putlarını yemeleri sonucunda gafil bir şekilde avlanarak cahiliye konumuna düşüyorlar.
Eğer Muarızlarımız bunun ahlaki ve etik olmadığını söylerlerse!
Biz onlara deriz ki yine inat ve ısrarla bilimsel verilere ihan ederek dar çerçevede olaya bakarak bu meselede yine kültürel, gelenek, töre, ön yargı ve taassup penceresinden baktıklarını ve bundan vazgeçmeleri gerektiğini söylemek durumundayız. Çünkü onların bilimsel dinine göre onların evliliği ile ilgili hiçbir engel yok iken, bu ideolojik dinlerin bağlıları olan agnostik, deist ve ateistlerin sınırlarını çizdikleri töre, gelenek ve ön yargıdan kurtulmaları gerektiğini tavsiye ederiz.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ