Çağdaş Sanat Tanrıları

Yeryüzünde küfre ve şirke iktidar vermek ve kulları Allah ile bağlarını koparabilmek için tağutlar her yolu kullanarak Allah'ın kullarını kullara kul yapar. Onlar Allah'ın kullarını siyasi şirke, sosyolojik küfre, ekonomik şirke, yasama ve hükmedme gibi ilahi özellikleri kendilerinde görmek suretiyle Allah'ın arzında isyan ve düşmanlık adına Allah'ın kullarını akidevi, maddi ve manevi öldürmektedirler.

Tağutlar kendi ideolojik dinlerini topluma dayatabilmek için şehveti, arzuları kamçılayan ve kadınlar üzerinde nemalanarak onları bir seks objesi olarak sunarak büyük zülme sebep olmuştur. O Allah düşmanları, Ey kadınlar! Siz özgürsünüz, bağımsızsınız, o halde dışarı çıkın! Dilediğiniz gibi gezebilir, giyebilir, içebilir, bağımsız hareket edin ve kimse size karışamaz demek suretiyle kadınlarımızı kozmetik sektörlerin, moda sektörü ve turizm sektörü gibi birçok alanda en aşağılık şekilde harcayarak değerini düşürmektedir.

Tağutlar moda sektörünü sınırlarını, kriterlerini ve prensiplerini belirleyerek erkek-kadın, çocuk, genç ve yaşlı demeden onlar için giyinme, yeme, içme ve birçok alanda moda adı altında Allah'ın kullarını sömürmekte onları en ahlaksız işlerde kullanmaktadır.

Tağutlar ve onun en büyük savunucusu olan kitle çağdaş, uygarlık ve moda adı altında Müslümanları asimilasyona uğratarak onları aşağılık şekilde kullanmak, kadınların turizm sektöründe erkeklerin şehvetini ve arzularını tatmin etmeleri noktasında disko, bar ve pavyon gibi ahlaksız yerlerde satıldığını görürsün. Moda adı altında moda tanrılarını zengin etmek ve para babalarını güçlü kılmak adına onlar kadınlarımızı genelevlerinde ve birçok iğrenç yerde kullanmaktadırlar.

Moda tanrıları giyim, yeme, içme ve modaya dair ne varsa onlar ölçü olarak Kur'an ve Sünneti görmezler. Bilakis heva, hevesin, şehvetin, arzuların ve en aşağılık ideolojik sistemlerin verileri ile Kapitalizm için toplumun sömürürler.

İslam modaya önem vermiş onun sınırlarını belirlemiş kadına, erkeğe, gence ve yaşlısıyla nasıl giyinmesi, yemesi, içmesi ve nasıl davranması konusunda ilahi düsturunu ortaya koymuştur. İslam asla moda adı altında Allah'ın kullarının sömürmez, onların izzetini, şerefini ve onurlarını hiçe saymaz. Bu din kadına değer verir ve bu değer itibariyle kadın aşağılık kimselerin ve şehvetperest insanların kendisine ulaşamadığı en değerli konumdadır.

Kadın neslin ve dinin kurucusudur ve islam kadına önemli bir rol biçmiş onu eğitim, ahlaki, sosyolojik ve akidevi olarak her alanda kendisini sorumlu kılmış ve gelecek için nesil kedisine emanet edilmiştir.

Moda sektöründe çıplaklık, ahlaksızlık, zina, fitneler ve kötülüklere sebep olmaktadır. Toplumun sağlıksız bir nesil meydana gelmesine sebep olduğu gibi daha fazla özgürlük adı altında insanın aşağılık bir derekede yaşatmaktadır.

Moda tanrıları televizyon, dizi, tiyatro, sinema ve birçok kitle iletişim aracını kullanmak suretiyle toplumu istediği gibi asimilasyona uğratarak ondan nemalanmakta ve onu en aşağılık şekilde kullanmaktadır.

İslam kadına giyim-kuşam konusunda ilahi kriterlerini ortaya koymuş, onu nesli büyüten ve aile bireylerini yarınlara hazırlayan en önemli kariyer olarak görür. Bugün şirk sistemlerinde anne 7 kat yabancı kadın bakıcılarına kendi çocuğunu teslim etmekte onun ahlaki değer yargıları konusunda hiç önemsemez ve bunun sonucunda uyuşturucu, içki, kumar, zina, ahlaksızlık ve daha çok kötülüğe sebep bir nesil meydana getirmiş oludular.

Moda tanrılarının tuzağına düşmüş ve onların istedikleri gibi giyinen, içen, gezen, dolaşan ve yiyen bir toplum meydana getirerek yeryüzünde insanlığın fıtratını bozmak suretiyle insanları delalete sürüklemişlerdir. Bu delaletin sonucunda zina, uyuşturucu, içki ve her türlü ahlaksızlık orta okula kadar inmiş, evli olan eşler arasında aldatma basitleşmiş, haya ve utanma gibi en önemli insana ait özellik ölmüş onun yerine çıplaklık ve utanmazlık hakim olmuştur.

Artık moda adı altında kadın erkek en mahrem yerlerini gösterip onu çevresine pazarlamak da ve sosyolojik dengeyi bozmak suretiyle zina, aldatma ve insan onurunu öldüren iğrençlikler yaşanmaktadır.

Moda adı altında helal-haram tanınmadan istedikleri gibi yiyen-içen, gezen-dolaşan ve ilahi sınırları tanımlayarak hevaperest bir toplum meydana getirilmiş oldular.

Dolayısıyla sosyolojik, ekonomik, ahlaki ve akidevi anlamda güçlü, düzenli, onurlu ve şerefli bir toplumun meydana gelmesi ve yarınlar için neslin korunması için şüphesiz İslam ilahi nizamın sınırlarını belirlediği moda düsturu ile bir toplumun inşa edilmesi artık elzem olmuştur. Nitekim bir asırdır ideolojik şirk ve küfür dinlerin iktidarlarında toplumun halini gözler önüne serilmiş ve artık İslam'ın düsturuna ihtiyaç duyulmaktadır.

Gürsel Gürbüz