Ey Müslümanlar Allah için Direnin!

İman ve amel bütünlüğünde biz kulllarını müslüman kılan Allahın adıyla…

Yaşadığımız çağ karanlık bir çağ, insanların kullara kul olduğu, güçlünün zayıfı ezdiği, zenginin fakiri horladığı, zalim ve müstekbirlerin iktidarda olduğu, adaletin yerini adaletsizlik, hakkın yerini batıl, tevhidin yerini şirk, iyliğin yerini kötülük, ehliyetlinin yerini liyakatsizlalerin aldığı cahiliye bir hayat yaşıyoruz. Küfrün ve her türlü şirkin iktidarda olduğu, ideolojik şirk ve küfür dinlerin hükümran olduğu ve egemenliğin zalimlere ve tağutlara verildiği bir asrı yaşıyoruz.

Allah'a iman iddiasını sözlerinde ve amellerinde taşımak isteyen, hayatını Allah'ın istediği şekilde idame ettirmek isteyen, düşüncelerini, fikirlerini, kanunlarını, yasalarını velhasıl bir hayat programı olarak Allahın boyunduruğunda ve Hz Peygamber aleyhi selamın yol göstericiliğine iman eden ve bu imanı eyleme çevirmek isteyen Müslümanların yaşadığı bir çağıda yaşıyoruz.

Müslüman o kimsedir ki, kendi hayatı ile ilgili kararları ve yaşam tarzını Allah'tan alan kimsedir. Nitekim Rabbimiz Allah kur’anda müminlerin özelliklerinden bahseder. Onların namaz kıldığını, zekat verdiğini, Allah yolunda cihat ettiğini, iyiliği emrettiği ve kötülüğü yasakladığı, Onların Allaha şirk koşmadığı ve hiçbir şekilde küfre meyil  etmediği gibi özellikleri Rabbimiz sayar.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَ وَاُو۬لِي الْاَمْرِ مِنْكُمْۚ فَاِنْ تَنَازَعْتُمْ ف۪ي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ اِلَى اللّٰهِ وَالرَّسُولِ اِنْ كُنْتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّٰهِ وَالْيَوْمِ الْاٰخِرِۜ ذٰلِكَ خَيْرٌ وَاَحْسَنُ تَأْو۪يلًا۟

Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Resûl’e itaat edin. Sizden olan (Müslim/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen) yöneticilere de (itaat edin). Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, şayet Allah’a ve Ahiret Günü'ne inanıyorsanız (o meseleyi çözmek için) Allah’a ve Resûl’e götürün. Bu, daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. (Nisâ, 59)

Kur’anın istediği gibi iman etmek, Allah tarafından bizim için onaylanmış yasal liderimiz Hz Muhammed aleyhissalatu vesselamın örnek yol göstericiliğinde olma adına, Müslümanlar bugün dünyanın her köşesinde zalimlerin, münafıkların ve tağutların entrikalarına, projelerine ve tuzaklarına düşürülerek şirkin ve küfrün bataklığına gömülmekte. Müslümanlar islam ilahi nizam'ın verilerine göre bir hayat yaşama konusunda, ilahi hayat programı ile ilgili kararlarını Allah'tan yana kullanmaları, iradelerini ve seçimlerini Allah'tan yana kullanmalarından dolayı maalesef tağutlarca ve zalim kadrolarınca tehdit, baskı, asimilasyon, işkence hakaret ve kötülüklere karşı sabretmek zorunda kalmışlardır.

işte Rabbimiz Allah, kerim kitabında iman edenleri muhatap alarak kendi kullarını dayanmaya, direnç göstermeye, güçlü olmaya, zor şartlara, sıkıntılara, belalara ve  musibetlere karşı dayanıklı olmalarını emretmektedir. Müslümanlar ne kadar baskı ve zulüm ile karşı karşıya kalırlarsa! Onlar Allah için direnecekeler, Allah için çalışacaklar, Allah için mücadele edecekler ve yeryüzünde ideolojik batıl dinlerin kötülüğünü, şirkin, zulmün ve sömürü düzenlerin temellerini çatırdatacak bir eylemin içine girmesini ister.

اَلْـٰٔنَ خَفَّفَ اللّٰهُ عَنْكُمْ وَعَلِمَ اَنَّ ف۪يكُمْ ضَعْفًاۜ فَاِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ مِائَةٌ صَابِرَةٌ يَغْلِبُوا مِائَتَيْنِۚ وَاِنْ يَكُنْ مِنْكُمْ اَلْفٌ يَغْلِبُٓوا اَلْفَيْنِ بِاِذْنِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ مَعَ الصَّابِر۪ينَ

Şimdi, Allah (yükünüzü) hafifletti ve sizde zayıflık olduğunu bildi. Sizden sabırlı yüz kişi, (onlardan) iki yüz kişiyi yenilgiye uğratır. Sizden bin kişi, onlardan iki bin kişiyi Allah’ın izniyle yenilgiye uğratır. Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfâl, 66)

O halde Ey müslümanlar direnin! Allah için iman ve amel bütünlüğünde namazlarınızı kılmaya, Allah için islam ilahi nizamın ilahi davasını gündemde tutmaya, Allah için imanınızı gündemde tutarak hayır ve sabırda yarışın. Dünyada hangi deneme ile ve hangi imtihan ile karşı karşıya gelirseniz, hangi bela ve musibet sizin başınıza gelirse gelsin müslümanca kalabilmenin direnişini göstermek ve müslümanca bir tavır ortaya koymak zorundayız. Şeytanın ve onun dostlarının engelleri, zulümleri ve şeytani tuzaklarına karşı sabır göstermek, tahammül etmek, mücadeleye girmek ve onlara karşı mukavemet etmek zorundayız.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ0

Ey iman edenler! Sabredin, sabırda yarışın/birbirinize sabrı tavsiye edin ve nöbet tutun. Allah’tan korkup sakının ki kurtuluşa eresiniz. (Âli İmran: 200)

Rabbimiz Allah, yeryüzü müminlerine kur’anın ve hz peygamberin yol göstericiliğinde ilahi hareket metodunu biz dava erlerine göstermektedir. Hiç şuhesiz islam ilahi nizamın metodu ilahi ve rabbanidir. Ve bu ilahi hareket akidevi bir yere sahiptir. İlahi davanın yol göstericiliğinde korkmadan, cesurca, etiketlerin ardında gizlenmeden, taviz vermeden, şirk ve küfür ile uzlaşmadan hakkı ve hakikatı en gür seda ile haykırmak ve muhalefetetmek sünnetullaha uygun bir hareket metodudur. iste bu hareket metoduyla müstekbirlere, zalimlere ve tüm Allah düşmanlarına karşı mücadele etmek, sıkıntılara ve çilelere göğüs germek Allahın Müslüman kullarından istediği yegane yoldur.

Tağutlar ve onun yolunun yolcuları ideolojik şirk ve küfür dinlerini onaylatmak adına islam ilahi nizamı çelişkili göstermek, bozmak, gizlemek ve tahrif etmek isteyecek ve Müslümanlara her türlü baskı, zulmü ve kötülüğü yapacaktır. İşte biz onların entrikalarına, şeytani projelerine karşı uyanık olmak zorundayız.

سُنَّةَ اللّٰهِ فِي الَّذ۪ينَ خَلَوْا مِنْ قَبْلُۚ وَلَنْ تَجِدَ لِسُنَّةِ اللّٰهِ تَبْد۪يلًا

(Bu,) önceden yaşamış olanlar hakkında Allah’ın sünnetidir/yasasıdır. Sen, Sünnetullah’ta hiçbir değişiklik bulamazsın. (Ahzâb, 62)

Zalimlerin horlamalarına, işkencelerine ve saldırılarına karşı, kur'an ve rasüllullahın izinde Allah ile bağımızı güçlendirmek ve irtibatımız Allah ile kuvvetlendirmek zorundayız. Allahın farzlarını yerine getirerek, haramlardan kaçınarak ve bir davet eksenli bir hayat yaşamak ile ancak Müslümanlar küfrün önderlerine karşı direnç ve güç gösterebilecektir. Allah'ı zikretmek ve Allah'ı gündeme almak hiç şüphesiz ki Müslümanlara enerji ve sarsılmaz bir iman verecektir. İşte o zaman müslümanlar her türlü kötülüklere, işkencelere, hakaretlere ve her türlü zulümlere karşı direnç ve mukavemet gösterecektir.

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ

Ey iman edenler! Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir. (Bakara, 153)

Gürsel Gürbüz