03 Kasım 2023, 17:58 tarihinde eklendi

Kur’an’da Yahudilerin Kötü Vasıfları Nelerdir?

Kur’an’da Yahudilerin Kötü Vasıfları Nelerdir?

Kur’an’da Yahudilerin Kötü Vasıfları Nelerdir?

Rabbimiz Allah kerim kitabında Yahudilerin özelliklerinden bahseder, onların akideleri, karakteri ve onların dine karşı olan tavırlarını gündeme getirirerek bizim bunlardan ibret almamızı ve onların düştüğü durama düşmememiz için ikazlarda bulunur. 

Kur'an bize Yahudilerin kitabı tahrif eden, peygamberleri öldüren, yan çizen, kıskançlık, başı bozuk, kin, düşmanlık ve her türlü kötülükte birbirleriyle yarışan kimseler olarak tanımlar. Onlar bu sebeple yeryüzünde barışın ve huzurun yok olmasına bela, musibet ve savaşa sebep olmuşlardır.

Yahudiler tarih boyunca İslam'ı ve müslümanları kendileri için amansız bir düşman olarak görmüşlerdir. Onlar her türlü şeytani tuzak, hile, yalan ve aldatma gibi oyunlarla Allah'ın kitabını tahrif eden, Resulullah aleyhissalatu vesselamün sünnetini ve onun peygamberini yok eden ve her alanda insanlar arasında şüphe tohumları atma noktasında rol oynamışlardır. Onlar sadece geçmişte ifsat yapmamışlardır. Bilakis modern çağda komünizm, sosyalizm, laiklik, demokrasi ve daha nice ideolojik sistemleri tüm dünyaya dayatarak toplumların fıtratlarını, onurlarını bozmak ve onları daha kolay kontrol altına alabilmek için deizm, ateizm, bilinçsizlik, hedefsizlik ve Allah ile bağların kopması şeklinde bir çok projelerle insanlığın sapmasına sebep olmuştur.

Kur'an'da Yahudilerin en kötü özellikleri;

Fitneci bir toplum olmaları;

Kur'an bize Yahudilerin ahlaki karakterlerinden bahseder onların hasetçi, kindar, fitneci, kavgacı, çatışmacı, savaş, ölüm, kan, gözyaşı gibi birçok kötülüğe sebep olan kimseler olarak tanıtır ve onlar bu kötü ahlaklarıyla tarih boyunca yeryüzündeki insanlığa zarar vermiştir. Hatta onlar kendilerine hak gelmesine rağmen peygamberleri öldürmüş kimselerdir.

وَقَضَيْنَٓا اِلٰى بَن۪ٓي اِسْرَٓاء۪يلَ فِي الْكِتَابِ لَتُفْسِدُنَّ فِي الْاَرْضِ مَرَّتَيْنِ وَلَتَعْلُنَّ عُلُوًّا كَب۪يرًا 

Kitap’ta İsrailoğullarına şu hükmü de verdik: Hiç şüphesiz, yeryüzünde iki defa bozgunculuk yapacak ve büyük bir kibirle azgınlaşacaksınız. (İsrâ, 4)

Yahudilerin akidevi inançları;

Kur'an-ı Kerim onların tarih boyunca kitabı tahrif eden, peygamberlere isyan eden, ilahi risaleti inkar eden, peygamberleri öldüren, ilahi dine muhalefet eden, kendi heva, heveslerine göre ve dünyevi çıkaranlarınca bir din anlayışını israrca savunarak dinin bozulmasına sebep olmuşlardır. Onlar Uzeyr hâşa Allahın oğlu diyerek hristyanlıktaki teslis inancının yolunu açtılar.

وَقَالَتِ الْيَهُودُ عُزَيْرٌۨ ابْنُ اللّٰهِ وَقَالَتِ النَّصَارَى الْمَس۪يحُ ابْنُ اللّٰهِۜ ذٰلِكَ قَوْلُهُمْ بِاَفْوَاهِهِمْۚ يُضَاهِؤُ۫نَ قَوْلَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ قَبْلُۜ قَاتَلَهُمُ اللّٰهُۘ اَنّٰى يُؤْفَكُونَ 

Yahudiler: “Uzeyir, Allah’ın oğludur.” dediler. Hristiyanlar: “Mesih, Allah’ın oğludur.” dediler. Bu, onların ağızlarıyla söyledikleri ve daha önceki kâfirlere benzettikleri sözleridir. Allah onları kahretsin, nasıl da çevriliyorlar? (Tevbe, 30)

Yahudilerin dünya’ya çakılmaları;

Kur'an Yahudilerin bin yıl yaşamak istediklerini ve dünyaya, mala, mülke ve makama sarhoş olduklarını ve kibirli bir eda ile insanları sömüren, haklarını gasp eden ve dünya hayatını hiç ölmeyecek bir şekilde yaşama arzusu içinde olduklarını beyan etmiştir. Bunun için fitne, fesad, şirk, zulüm, savaş ve daha niceleri bunlar için yapılır.

يَوَدُّ اَحَدُهُمْ لَوْ يُعَمَّرُ اَلْفَ سَنَةٍۚ 

 Onlardan her biri bin sene yaşamak ister.  (Bakara:96)

Peygamberleri öldürmeleri;

Yahudiler ne zaman kendilerine hakkı anlatacak, onları ıslah eden, terbiye eden ve Allah çağıran Nebi ve Resuller geldiğinde onlar bu peygamberleri öldürmüşlerdir. Onların peygamberleri öldürmelerinin sebebi hayatlarını değiştirmeme ve dünyevi çıkarlarına engel olduğu içindir. Onlar peygamberlere isyan etmiş, risaleti inkar etmiş, peygamberlere zorluk vermiş ve çok azı hariç hiçbir zaman peygamberlerin gerçek anlamda yardımcıları olmamışlardır.

وَيَقْتُلُونَ النَّبِيّٖنَ بِغَيْرِ حَقٍّۙ

Haksız yere peygamberlerin canlarına kıydılar. (Âl-i İmrân Suresi: 21)

Allah'ın kitabını tahrif etmeleri;

Yahudiler kendilerine indirilen emirleri, yasakları ve buyruklar konusunda ekonomik, siyasi, ahlaki ve başka sebeplerle Allah'ın ayetlerini tahrif ediyorlar helali haram, haramı helal görüyor, ayetlerin üzerinde oynuyor ve Allah'ın hükümlerini bozarak yeryüzünde fitne ve fesata sebep olmuşlardır.

Onlar içki, faiz, domuz eti ve daha nice benzeri şeyleri batıl tevil yoluyla helal görüyorlar ve kendilerinden olmayan insanlara da bunu uygulayarak büyük zulümlere sebep oluyorlardı. Onlar Tevhid öğretilerini önemsemeyerek sihir, kehanet ve birçok kötülükleri yaparak Allah'ın ayetlerini tahrif ederek bunu insanlara onaylatmaya çalışıyorlardı.

مِنَ الَّذ۪ينَ هَادُوا يُحَرِّفُونَ الْكَلِمَ عَنْ مَوَاضِعِه۪ وَيَقُولُونَ سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا 

Yahudi olanlardan bazısı, kelimeleri kondukları yerden (asıl manalarının dışında kullanarak) tahrif ediyorlar. Dillerini geveleyerek ve dine hakaret ederek: “İşittik ve isyan ettik. (Nisâ, 46)

Allah ile ahidlerini bozmaları;

Onlar, Allah'tan peygamberler istediler Allah onlara peygamberler gönderdi ama onlar peygamberleri yalanladılar ve hatta onları öldürdüler. Onlar Allah’tan kitap istediler Allah onlara kitabı gönderdi ama onlar Allah'ın kitabını tahrif ettiler, bozdular ve dünyevi az bir değer karşılığında sattılar. Onlar Allah'tan ibadet yapacakları bir gün istediler Allah onlara bir gün tayin etti ama onlar o günü ibadeti hakkını yerine getirmediler çalışarak ibadetten yüz çevirdiler. Onlar zalimlere karşı savaşmayı Allah'tan dilediler ne zaman ki Allah onlara savaşma fırsatı verince onlar bundan yüz çevirdiler ve dediler ki ‘Sen ve Rabbin git savaş'' demek suretiyle savaştan yüz çevirdiler.

Dolayısıyla Allah onlara birçok emirler hükümler gönderdi onlar bunlardan yüz çevirdi, Allah'a söz vermişlerdi sözlerinden caydılar, ahit tanımadılar, hak tanımadılar ve kulluk birimlerini terk ederek kendi çıkarımları doğrultusunda bir din anlayışını yaşadılar.

 ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُ مِنْ بَعْدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمْ يَعْلَمُونَ 

İçlerinden bir grubun, Allah’ın kelamını dinleyip iyice anladıktan sonra, bile bile tahrif ediyor. (Bakara, 75)

Hased, kin ve nefret sahibi bir toplum olmaları;

Onlar kendi dışındaki tüm milletlerden nefret ederler. Onların inançlarına göre Yahudi olmayanlar onların kölesi ve hizmetçileridirler. İşte bu sebeple onların kalplerinde kin, nefret ve öfke taşımaktadırlar. Onlar her türlü kötülüğü, zulmü, adaletsizliği, savaş, ölüm ve daha nice kötülükleri kendileri dışındakilere mübah görürler. 

هَٓا اَنْتُمْ اُو۬لَٓاءِ تُحِبُّونَهُمْ وَلَا يُحِبُّونَكُمْ وَتُؤْمِنُونَ بِالْكِتَابِ كُلِّه۪ۚ 

İşte siz böylesiniz! Onları seviyorsunuz, onlarsa sizi sevmiyorlar. Siz Kitab’ın tamamına inanıyorsunuz. (Âli İmran:119)

Dini eğip bükmeleri;

Onlar ne zaman ki bir çıkarları ya da bir fırsatı değerlendirmek söz konusu olduğunda dinde taviz vererek Allah'ın ayetlerini sattıklarını görürsün.

اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا نَص۪يبًا مِنَ الْكِتَابِ يُؤْمِنُونَ بِالْجِبْتِ وَالطَّاغُوتِ وَيَقُولُونَ لِلَّذ۪ينَ كَفَرُوا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ اَهْدٰى مِنَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا سَب۪يلًا 

Kendilerine Kitap’tan pay (ilim) verilen kimseleri görmedin mi? Onlar cibte ve tağuta iman ediyorlar ve kâfirler için: “Bunlar, müminlerden daha doğru bir yol üzeredir.” diyorlar. (Nisâ, 51)

Onlar haram, küfür, şirk ve daha nice meseleleri hafif görerek hayatlarında normalleştirir, insanlarla olan ticari işlerinde faiz, satışlarında içki, oyunlarında kumar ve sosyolojik hayatlarındaki zina onlar için sıradandır. Onlar insanlarla olan anlaşmaları bozan ve hakka riayet etmeyen kimselerdir.

Dolayısıyla Kur’an Yahudilerin her zaman diliminde Allah'ın kitabını tahrif etmiş peygamberleri öldürmüş, isyan, muhalefet içinde olmuş, Allah'la ahitlerini bozmuş, Allah'ın ayetlerini inkar etmiş, haset, dinden yüz çevirme, nifak, ihanet, fitne ve daha nice kötülüklere sebep olarak anlatılmaktadır. Bu karakterde olan Yahudilere karşı Mü'minler her zaman teyakkuzda olmalı, onların desiselerine, fitnelerine, oyun ve her türlü saldırılarına karşı her zaman tedbirli olup onlara karşı güç olmaları gerekli bir sorumluluktur.

 

Gürsel Gürbüz

 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *