Ümmetin Zelil Oluşu ve Gelecekte Olan İlahi Yardımın Sebepleri
Ümmetin Zelil Oluşu ve Gelecekte Olan İlahi Yardımın Sebepleri
Rabbimiz Allah, insan kendisini tanısın, ibadet etsin ve kulluğunu görüntülesin diye insanları ve cinleri yaratmış onlara dünyada imtihanı gerekli kılarak her türlü bela ve musibetlerle sınamak suretiyle iman eden ile inkar edeni ve amel eden ile amel etmeyeni kendisne ahiret gününde şahit kılmayı murad etmiştir.
Yeryüzünün yerli ve yabancı kafirleri her alanda islam'a saldırmalar yapmak suretiyle Müslümanları akidevi, ahlaki, sosyolojik ve ekonomik bir yaşam programı olarak işgal etmek suretiyle her türlü şeytani projeleri devreye sokmaktadırlar.
Onlar bazen moda tanrılarıyla bazen sanat tanrılarıyla Allah'ın kullarını saptırırken, bazen tiyatro, sinema ve diğer kitle iletişim araçları ile kendi küfür ve şirklerini topluma dayatırlar, bazen askeri gücünü kullanarak zindanlar, işkenceler ve her türlü baskı ve dayatmalarla toplumu Allah'ın dininden uzaklaştırmaya çalışırlar.
Bugün yeryüzünde iki milyar müslüman iddiası taşıyan yığınlar var. Bu yığınlar ilahi görev yerlerini terk etmiş tağutların, zalimlerin ve müşriklerin tuzaklarına düşmüş, islam düşmanlarının en büyük hizmetçileri olmuşlardır. Bunun sonucunda Müslüman ülkeler işgal edilmiş, devletleri, hükümetleri, yasaları, kanunları ve yaşam programları ideolojik olmuş şeri'atı ve onu isteyenlere karşı büyük saldırı söz konusu olmuştur.
Bu kadar bela musibet, sıkıntı, işgal, öldürmeler ve kötülükler her ne kadar islam aleminde söz konusu olsa dahi hiçbir şey bitmiş değil! Müslümanlar tekrar dirilir, uyanır ve görev yerlerine dönerlerse insanlığın kurtuluşu yeniden başlar. Hiç şühesiz bu çağın ümmeti türkü, kürdü ve arabı ile islamı temsil eden bir toplum değildir. Bunun temel sebebi bu toplumun demokrat, laik, kemalist yada herhangi bir ideolojik dini bir hayat programı olarak yaşamalarında kaynaklanıyor.
İslam tarihinde ne zaman islam toplumu dinden yüz çevirdiyse, Allah tarihin içerisinde bu toplumu moğolların, haçlıların ve daha nice fitnelerle imtihan etmiş ve zelilliği tattırmıştır. Ama ne zaman ki bu toplum tekrardan Allah'a iman etti ve ne zaman dine yöneldiyse Allah bu topluma izzeti tattırdı. Nitekim tarihin içerisinde zelil durumda iken iman ve amel bütünlüğünde tekrardan Allah'a yönelen Müslümanlara değerli komutanlar göndermek suretiyle düşmanı zelil etmedi mi?
Sultan Alpaslan 1071 yılında malazgirt’te kendisinden 4 kat büyük olan Bizans ordusuna karşı savaşarak yenmedi mi?
Seyfeddin Kutuz komutasından 20.000 kişilik bir ordu Hulaguhan'ın en seçkin komutanlarından olan Ketboĝa Noyan komutasında çok sayıdaki Moğol ordusunu Filistin'nin Ayn Calut mevkiinde büyük yenilgiye uğratmadı mı?
Yine Müslümanların yenilgiyi tattığı zelilli yaşadığı bir dönemde Selahattin Eyyubi islam akidesini bozan ve büyük fitnelere sebep olan fatimi hilafetini yıkmadı mı? Hittin savaşında haçlıları yenilgiye uğratmadı mı? Kudüsu Haçlı işgali altında kurtarmadı mı?
Çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Muhammed bizanslıların kalbi olan İstanbul'u fethetmedi mi? Viyana'ya kadar Osmanlı İslam sancaktarlığını taşımadı mı?
O tarihte insanların bir kısmı ümitsiz idi, yenildik, yıkıldık ve İslam dağıldı diyorlardı ama Allah onlara tekrardan izzet’i nasip etti. Bugün de yine tekrardan Kur'an'a ve Sünnete ulaşabilmek Allah ve Resulünün emrine göre bir hayatı yaşamak suretiyle yeniden fetihler yeniden izzete ulaşabiliriz.
Ümmetin Zelil Oluşunun Sebepleri
1- İhtilaf/Çekişmeler;
İslam'ın güç kaybetmesi ve Müslüman toplumun parçalanmasının temel sebeplerinden biri ihtilaf ve çekişmelerdir. Milliyetçilik, taklitçilik, cehalet ve bencillik gibi sebepler ihtilafa zemin hazırlamıştır. Bu çekişmelerin sonucunda müslümanlar yerle yeksan olmuş ve başımıza bizi bölen ve parçalayan Allah düşmanları egemen olmuştur.
وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُ وَلَا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ ر۪يحُكُمْ وَاصْبِرُواۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَۚ
Allah’a ve Resûl’üne itaat edin. Çekişip tartışmayın. Yoksa, bozguna uğrarsınız ve gücünüz dağılıp gider. Sabredin. Hiç şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir. (Enfâl, 46)
2- Dinden Yüz Çevirme;
Bir zamanlar dedeleri ve babaları Müslüman olan ama zamanla şeytani tağutların desiselerinin sonucunda aşama aşama ve rıza göstere göstere dinden yüz çevirren bir toplum olduk. Artık babalar ve dedeler kendi çocuk ve torunlarına din öğretmez hale geldi. Öyle ki kendileri bile bu dini öğrenmediler ve bunun sonucunda kendi hayatlarında Müslümanlıklarına ve islama sınırlandırmalar getirmek suretiyle ilahi öğretileri öğrenmeyi gereksiz ve önemsiz görerek dinden yüz çevirdik.
وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا عَمَّٓا اُنْذِرُوا مُعْرِضُونَ
Kâfirler, uyarıldıkları şeyden yüz çeviren kimselerdir. (Ahkâf, 3)
3- Dünyevileşme;
Ölümden korkmak, ahireti unutmak ve dünyayı kıble edinmek islam'ın ve müslümanların başına gelen en büyük bela oldu. Yeryüzünde mala, mülke, zevke ve eğlenceye çakılmak adına ahiret unutuldu. Müslümanlar görev yerlerini terk ettiler ve bunun sonucunda islam terk edilmiş müminler ise garip bırakılarak islam birçok yerde yenilgiyi tatmış oldu. Nitekim bir hadiste;
Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem ”Öyle bir gün gelecek ki; kafirler, aç kurtların leşe saldırdıkları gibi size saldıracaklardır. Sahabe sorar: ”Biz o gün sayıca az mı olacağız ya Rasulallah? ”Hayır! Aksine sayınız fazla olacak. Ama selin önündeki çer çöp gibi olacaksınız. Zira Allah heybetinizi (korkunuzu) düşmanlarınızın kalbinden çekip alacak ve sizin kalbinize vehen yerleştirecek.”
Sahabe yine sorar: ”Vehin nedir ya Rasulallah?”
”Dünyayı sevip, ölümü kerih görmek/ölüm korkusu.” (Ebu Davud)
4- Aşağılık Kompleksi;
Ümmetin parçalanmasının bir diğer sebebi ise batı karşısında yenilmiş bir ruhla onların bilimsel ve teknolojik gelişmelerinde sağladıkları üstün başarılar sebebiyle İslam'dan sıyrılmalar başlandı ve bunun sonucunda fitne, fesat ve özellikle bu aşağılık kompleksinin sonucunda faşizm, laiklik, kemalizm, demokrasi ve sosyalizm gibi insan uydurması ideolojik dinlerin islam beldelerinde iktidar bulmak suretiyle büyük bir dağılma, zulüm ve kötülüğe sebep olmuştur.
Hiç şüphesiz Osmanlı ve diğer islam beldelerinde Müslümanlar cumhuriyetin kurulmasından önce yaklaşık 200 yıl bilimsel ve teknolojik anlamda büyük bir cehalet ve tembelliğe sebep oldu. Batının bu ilerleyişi onların ideolojik dinlerinde onaylatmış ve meşru göstermiş ve bu aşağılık kompleksi ile müslümanlar arasında ihtilaflar başlayarak ümmetin parçalanması cumhurriyet ile tescillendi.
Maalesef bu bilimsel ve teknolojik gelişmeler onların düşüncelerinde onların demokrasi gibi ideolojik dinlerinin iyi olduğu varsayımıyla bu topraklarda benimsenmeye başlandı. Özellikle bu aşağılık kompleksin en önemli ayaklarından olan politik tanrılar toplumu deizm, ateizm ve insan uydurması ideolojik dinlere dayatarak Müslümanların darmadağın olmasına sebep oldular.
5- Müslümanlara Musallat Olan Tağutlar;
Müslüman toplumun başına bela olan en büyük sorunlardan bir tanesi tağutlar ve onların ideolojik dinleridir. Ümmetin içinde her renk ve aromada oluşan tağutlar solculuk, sağcılık ve muhafazakarlık adı altında küfre, şike, iktidar ve egemenlik vermeleri Müslüman toplumu aşama aşama asimilasyona uğratıp ve sistemlerini entegre etmeleri sonucunda ümmetin yok olmasına sebep olmuştur.
Tağutlar kendi insan uydurması ideolojik dinleriyle sosyal, siyasi, ekonomik, ahlaki ve eğitim müfredatı ile yetişmiş bir toplum meydana getirdiler. Bunun sonucunda tecavüz, hırsızlık, yalan, fırsatçılık, adaletsizlik, eşitsizlik, dinsizlik, eş cinsellik ve bir çok zulme sebep oldular.
İlahi Yardımın Sebepleri
1- Nefsi Değiştirmek;
Allah'ın yardımının gelmesi ancak bireylerin, ailelerin ve toplumların kendi nefislerinde olan şirk, küfür ve haram gibi her türlü kötülükten arınması ile gerçekleşir.
Allah tercihleri ile küfre, şike ve harama dalmış ve ısrarla bunları isteyen kimselere ne hidayet ne de yardım eder. Allah'ın yardımı ancak nefislerin İslam ilahi öğretilerle ıslah ve terbiyesi için çalışan kimseleredir. Bu Allah'a ve Rasulüne iman ederek Allah'ın yasalarına, onu hukuk normlarına, ceza kanunlarına ve yaşam programına samimi ve ihlasla tabi olmakla gerçekleşir.
اِنَّ اللّٰهَ لَا يُغَيِّرُ مَا بِقَوْمٍ حَتّٰى يُغَيِّرُوا مَا بِاَنْفُسِهِمْۜ
Şüphesiz ki bir toplum kendinde olanı değiştirmedikçe Allah, onların durumunu değiştirmez. (Ra'd, 11)
2- Şüphe ve Belalara Karşı Sarsılmaz Bir İman;
Allah'ım yardımının gelmesinin en önemli sebeplerden bir tanesi insanın kalbinde ve çevresinde oluşan tüm şeytani desiselere, şüphe ve tereddütlere karşı ilahi öğretileri en ince ayrıntılara kadar bilip batılın pisliğini tanımak suretiyle onlara karşı mukavemet etmektir.
اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا بِاللّٰهِ وَرَسُولِه۪ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِاَمْوَالِهِمْ وَاَنْفُسِهِمْ ف۪ي سَب۪يلِ اللّٰهِۜ اُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الصَّادِقُونَ
Müminler ancak o kimselerdir ki; Allah’a ve Resûl’üne iman etmiş, sonra da şüpheye düşmeden Allah yolunda malları ve canlarıyla cihad etmişlerdir. Bunlar, sadık olanların ta kendileridir. (Hucurât, 15)
3- Tedbirli ve Akıllı Olmak;
Allah'ın yardımının gelmesinin diğer bir sebebi Müslümanın her alanda sosyal, siyasi, ekonomik, askeri, bilimsel, teknolojik, planlama ve pratik olarak her alanda tedbirli olması ve akıllı hareket etmesi Allah'ın yardımı gelmesine sebeptir,
وَخُذُوا حِذْرَكُمْۜ اِنَّ اللّٰهَ اَعَدَّ لِلْكَافِر۪ينَ عَذَابًا مُه۪ينًا
Tedbirlerinizi alınız! Şüphesiz ki Allah, kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. (Nisâ, 102)
لا يُلْدَغُ المؤمنُ من جُحْرٍ واحد مرتين
Ebu Hureyre -radıyallahu anh'den merfu olarak rivayet olunan bir hadiste Nebî -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: "Mü'min aynı delikten iki defa sokulmaz, ısırılmaz.” (Sahih Muttefekun Aleyh)
4- Tüm Şeytani Fitnelere Rağmen Ümmet Bilinci
İlahi yardımının gelmesinin diğer bir sebebi tüm olumsuzluklara, fitnelere ve şeytani manevralara rağmen Müslümanlar ümmet bilinci ile saf saf kenetlenmek suretiyle birbirlerinden ayrılmayan bir evin tuğlaları gibi olmak ilahi yardımın gelmesine sebeptir. Müslümanlar kardeşlik bilinciyle aralarındaki tüm fitneleri gidermek suretiyle islam kardeşliğini tesis etmek zorundadır.
اِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ اِخْوَةٌ فَاَصْلِحُوا بَيْنَ اَخَوَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ۟
Müminler ancak kardeşlerdir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkup sakının. Umulur ki merhamete nail olursunuz. (Hucurât, 10)
5- Doğru Akide Salih Amel ve Sünnete Uygunluk;
İlahi yardımın gelmesinin bir diğer sebebi akide'ye şüphesi olmayan bir teslimiyet göstermek, onun gereği olan salih amelleri yerine getirmek ve Resulullah aleyhisselatu vessellemin Mekke ve Medine'deki pratik sünnetine uygunluk, hiç şüphesiz Allah'ın yardımının gelmesi için yeterli bir sebeptir.
بَلٰى مَنْ اَسْلَمَ وَجْهَهُ لِلّٰهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَلَهُٓ اَجْرُهُ عِنْدَ رَبِّه۪ۖ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ۟
(Hayır, iddia ettikleri gibi değil!) Bilakis, kim muhsin olarak/kulluğunu en güzel şekilde yerine getirerek Allah’a teslim olursa, onun Rabbi katında ecri vardır. Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir. (Bakara, 112)
6- Sabır, Sebat ve İstikrar;
Zalimlerin ve müşriklerin tuzaklarına ve eziyetlerine karşı sabır, bela, musibet ve sıkıntılara karşı sebat, tüm engellere rağmen istikrarlı bir şekilde Allah'ın davasını egemen kılma mücadelesini yerine getirmek Allah'ın yardımının gelmesi için yeterli bir sebeptir.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ
Ey iman edenler! Sabredin, sabırda yarışın/birbirinize sabrı tavsiye edin ve nöbet tutun. Allah’tan korkup sakının ki kurtuluşa eresiniz. ( Âli İmran: 200)
8- Namaz Gibi Farz Olan İbadetleri Yerine Getirmek;
Allah'ın yardımını kolaylaştıracak bir diğer sebep Allah'ın farzları olan namaz, oruç, zekat, cihad, iyliği emretme ve kötülükten men etme gibi farzları yerine getirmek hiç şüphesiz yardımın gelmesine sebeptir.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اسْتَع۪ينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلٰوةِۜ اِنَّ اللّٰهَ مَعَ الصَّابِر۪ينَ
Ey iman edenler! Sabır ve namazla (Allah’tan) yardım dileyin. Şüphesiz ki Allah, sabredenlerle beraberdir. (Bakara, 153)
9- Takvalı Olmak;
Allah'ın yardımını celp edecek bir diğer sebep Allah'ın haramlarından sakınmak, Allah'ın azabından korkmak, dosdoğru olmak ve her türlü olumsuzluğa rağmen taviz vermeden imana bağlılığını göstermektir.
وَمَنْ يَتَّقِ اللّٰهَ يَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجًاۙ
Kim de Allah’tan korkup sakınırsa (Allah,) ona bir çıkış yolu kılar. (Talak, 2)
وَيَرْزُقْهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُۜ وَمَنْ يَتَوَكَّلْ عَلَى اللّٰهِ فَهُوَ حَسْبُهُۜ
Ve onu hiç ummadığı yerden rızıklandırır. Kim Allah’a tevekkül ederse O, kendisine yeter. Talak, 3)
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ