08 Ekim 2024, 18:26 tarihinde eklendi

Büyük Şirk Çeşitleri Nelerdir?

Büyük Şirk Çeşitleri Nelerdir?

Büyük Şirk Çeşitleri Nelerdir?

Hiç şüphesiz şirk'in illeti Allah’a ait olan ilahi bir özelliği ve yalnız Allah’a yapılması gereken bir ibadet çeşidini Allah’tan bir başkasına verilmesidir. Bu açıdan Allah'ın ilahi özellikleri vardır misal kanun koymak Allah’a ait ilahi bir özelliktir, bu konuda hiçbir beşer/insan kanun koyma konusunda yetkili değildir. Sosyal, siyasi, ekonomik ve benzeri değer yargılarını vaaz etmek rabbani bir özelliktir kimse bu konuda bağımsız hareket edemez. Aynı şekilde dua talebi, sığınma, yardım ve benzeri ibadet çeşitleri Allah’a yapılması gereken ibadet çeşitleridir bu Allah’la beraber yada dışında bir başkasına verildiğinde Allah dışında bir başkasına ibadet edilmesi sebebiyle kişi müşrik olur.

Büyük Şirk Çeşitleri Temelde İki Türlüdür.

Hakimiyet ve İbadette Şirk;

1- Hakimiyet şirki: Bu Allah’tan başka kanun koyucu ya da sosyal, siyasi, ekonomik ve yasama açısından ilahi değer yargılarından bağımsız alternatif laik ve demokratik ideolojik yasalar vaaz etmesidir. Hiç şüphesiz ki bu sahibini müşrik yapar ve Allah ile bağlarını koparır Müslümanlık iddiasınıda batıl kılar.

2- İbadette şirk: Bu Allah’a ait ibadet çeşitlerinin bir başkasına verilmesidir. Bu ise dua talebi, sığınma, yardıma çağırma, faydaıyı celep etme, zararı def etme ve benzeri ibadet çeşitlerinin Allah’a ait olmasına rağmen ve bunu Allah’a yapması gerektiği halde Allah‘la beraber ya da Allah dışında şeyh, salih kul ve evliya ismi ile isimlendirilen kimselere biu ibadet çeşitlerin sarf edilmesi sebebiyle sahibini müşrik yapan suçtur.

İşte bu açıdan kişi İslam milletten çıkaran, tüm yaptığı salih amelleri iptal eden, sahibine dünyada müşrik ve ahirette ebedi cehenneme götüren bu suç Allah muhafaza bu inanç üzere öldüğü anda asla affedilmeyecek bir suçtur.

Kul ölmeden önce büyük-küçük her türlü şirten tevbe edip samimiyet, ihlas ve geçmişteki şirk, haram ve şerlerden nefret ederek Allah’a yönelmesi açısından onun tevbelerinin kabul edilmesinin şartları olmakla beraber onun şirketten teberri ettiğinin ilanı olur. 

Kısaca Büyük Şirk Çeşitleri Nelerdir?

1- Hakimiyet Şirki:

Yaratmanın nasıl ilahi bir özellik olduğunu Kur’an vurguluyorsa, aynı yaratma gibi kullar için emretme, başka bir ifadeyle hüküm ve yasalar vaaz etmenin ilahi bir özellik olduğunu Kur’an-ı Kerim vurgulamaktadır. Nitekim;

 اَلَا لَهُ الْخَلْقُ وَالْاَمْرُۜ تَبَارَكَ اللّٰهُ رَبُّ الْعَالَم۪ينَ 

 Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de Allah’a aittir. Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir. (7/A'râf, 54)

Bu ayet aslında mükemmel bir şekilde meselemizi en iyi şekilde izah ediyor. Yeryüzünde milyarlarca insan Allahın yaratıcı olduğuna inanır buna deistler bile dahildir. Burada Allah yaratmanın nasıl ilahi bir özellik olduğunu vurguladıysa aynı şekilde emretmenin de ilahi bir özelliğini vurgulamıştır. Bu sebeple ayette hem yaratma hem de emretmenin yan yana zikredilmesi bunu ifade etmek içindir. 

Bu ilahi özellik sebebiyle hiç kimse Allah’a akıl verme, yol gösterme, ders verme şeklinde bir cüretkarlığa girerek Allah’a ihanet edemez. Çünkü Allahın sosyal, siyasi, ekonomik, yasama, kanun koyma ve ceza kanunlarıyla beraber bir yaşam programı olarak değer yargıları vaaz etme konusunda Allah’a ortak olacak bir kimsenin olmadığını Rabbimiz kerim kitabında ifade etmiştir. Nitekim;

 وَلَا يُشْرِكُ ف۪ي حُكْمِه۪ٓ اَحَدًا 

Hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz (tek hükümran, yasamada bulunan, doğru ve yanlış belirleyen O’dur.)” (18/Kehf, 26)

Nitekim Mekke müşrikleri Daru’l Nedve denilen parlamentolarında Allah’a sosyal, siyasi, ekonomik ve yasama açısından muhalefet ederek Allah onlara müşrik ismini verdi.

اَمْ لَهُمْ شُرَكٰٓؤُ۬ا شَرَعُوا لَهُمْ مِنَ الدّ۪ينِ مَا لَمْ يَأْذَنْ بِهِ اللّٰهُۜ 

Yoksa, Allah’ın izin vermediği şeyleri, kendilerine dinden şeriat kılan/kanun yapan ortakları mı var? (Şura: 21)

Mekke müşriklerin ideolojik hükümler vaaz ederken Allah onların şahsında aynı konumunda olan ilkel ve modern ideolojik yöneticilere cahiliye ismini vermektedir. 

اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَۜ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ۟ 

Yoksa cahiliyenin hükmünü mü istiyorlar? Yakinen inanmış bir kavim için kim Allah’tan daha güzel hüküm sahibi olabilir? (5/Mâide, 50)

2- İbadette Şirk Çeşitleri;

 .a- İstiğase - Allah’tan Başkasını Dua/Yardıma Çağırmak Mutlak Şirktir 

İstiğase/Yardıma çağırmak yada Dua الدعاء; Arapça manası çağrı, nida, niyaz, temenni, rica, ibadet, tazarru, istek, talep, yardım ve davet ekmek gibi manalara gelir.

Kişi herhangi bir zaman ve mekanda  yalnız Allah’a  dua etmek suretiyle ihtiyaçlarının giderilemesini talep etmelidir.

الدعاء مُخُّ العبادة

Dua ibadetin özüdür. (Tirmizi)

الدعاء هو العبادة

Dua ibadetin bizzat kendisidir. (Tirmizi)

Bugün insanların bir çokları duada, nida etmede, ümit, korku, hayır, şer, fayda, zarar, sığınmada, değer yargıları ve istiğase (yardım talep etme) gibi konularda, Allah ile beraber başkasına ya da Allah dışında tanrı taslaklarında oluşan ve kendilerine ibadet edilen kimseler ihdas etmişledir. Halbuki bu rabbani özellikler yalnız Allah'a aittir ve bu ibadet türleri yalnız Allaha yapılır.

فَلَا تَدْعُوا مَعَ اللّٰهِ اَحَداًۙ

O halde Allah ile birlikte başkasına yalvarma! (Cin: 18)

اِنَّ الَّذٖينَ تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ عِبَادٌ اَمْثَالُكُمْ فَادْعُوهُمْ فَلْيَسْتَجٖيبُوا لَكُمْ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقٖينَ

Gerçek şu ki Allah’ın dışında yalvarıp yakardıklarınız da tıpkı sizin gibi birer kuldur. Eğer iddialarınızda doğruysanız haydi onlara dua edin de karşılık versinler! (Araf:194)

وَلَا تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۚ فَاِنْ فَعَلْتَ فَاِنَّكَ اِذاً مِنَ الظَّالِمٖين

Allah’ı bırakıp sana yararı da zararı da olmayan varlıklara tapma; bunu yaparsan, kuşkusuz kendine yazık edenlerden olursun. (Yunus:106)

Dolayısıyla yadıma çağırma konusuna gelince bir kimse gaip'de olan ya da ölmüş bir peygamber, salih kul, şeyh ya da evliya olsa dahi bir faydayı elde edebilmek adına direkt ondan yardım istemesi ya da başına bir bela ve musibet geldiğinden dolayı bu bela ve müspetlerin kendisine giderilmesi için bu kimselerden talepte bulunması hiç şüphesiz şirktir. Çünkü fayda ve zarar tamamı ile Allah’tandır. Kula düşen faydayı celp etme noktasında Allah'tan yardım istemesidir. Bela ve musibet geldiğinde onları def etme noktasında yine yalnız Allah'tan istenmelidir. Çünkü bunlar yalnız Allah'a adanması gereken ilahi ibadet çeşitleridir. Kişi Allah'a ait olan bir ibadet çeşidini bir başkasına verirse Allah'a bu ibadette başkasını ortak koşmuş bir müşrik olur.

b- Şer’i, Bid'at ve Şirk Açısından Kabir Ziyareti.

Hiç şüphesiz bir Müslüman peygamberimizin sünneti olan kabirleri ziyaret etmeli, oradan ölümü hatırlama, ibret alma, takvaya ulaşmak, Allah ile bağını güçlendirmek, ahirete yönelmek ve ölüm şuuruyla yaşamak gibi sebeplerden dolayı İslam'da kabirleri ziyaret etmek meşrudur.

1- Şer’i Olan Ziyaret; Rasulullah aleyhisselam, sahabeler ve sonra ki neslin ölüleri için yaptığı meşru uygulamalar, ölmüş kimseye dua etmek, rahmet okumak, onun adına sadaka vermek, ailesini ve arkadaşlarını ziyaret etmek, ikramda bulunmak, ölü kimsenin varsa borcunu ödemek, bununla beraber ölmüş kimsenin uygun olan vasiyetini yerine getirmek, sıla rahim yapmak, onun için hac, umre yapmak ve onu hayırla yad etmek gibi uygulamalar bizzati peygamber ve sahabe döneminde gerçekleştirilmiş sünnetlerdir.

Rasulullah aleyhisselam kabir ziyareti iki farklı uygulama ile gerçekleşmiştir.

Birinicisi ziyaret ile ilgilidir. Bu ölümü hatırlayıp ahireti düşünmek, akibetini muhasabe etmek ve ibret almak şeklinde olmuştur. Sahabe ve ondan sonraki nesil bu uygulamayı aynen devam ettirmişlerdir.

İkincisi ise kabirdekilerle ilgilidir Bu da ziyarette bulunan kimsenin onlara selam vermesi, ve onlar için istiğfarda bulunmak şeklinde olur.

Kardeşiniz için mağfiret dileyiniz ve ona sebat verilmesi için dua ediniz. Çünkü şu anda ona soru sorulmaktadır. (Abu Davud)

2- Bid'at Olan Ziyaret; Kabirlerde orada ölmüş kimselerin mezar taşlarına yaklaşma niyetiyle teberrük etmek, kur'an okumak, mezarların başında bina yapmak, cami yapmak, türbe yapmak, kireçlemek, sıva yapmak, etrafını çevirmek, fayansla gibi şeylerle süslemek, aydınlatmak, kandil ve mum yakmak bid'at olan şeylerdir.

3- Şirk Olan Ziyaret; Bu kabir ziyaretinde burada ölmüş o kimse ister peygamber olsun, ister salih bir kul olsun yada ister Allah dostlarından olsun, kim kabir başlarında o kimselere karşı ilahi özellikleri tanıyarak ister direk onlaradan yada aracı kılmak suretiyle Allaha yapılan ibadet çeşitlerini bu kimselere vererek ümit ve korku ile bağlanır, onlara gavs diyerek sığınır, onların dualara icabet ettiğine, ölmüş bu kimselerin hoşnut edildiğinde fayda vereceğine, öfkelendirildiğinde zararı vereceğine, medet denildiğinde yardıma geldiğine, onlar adına adak adanması, kurban kesilmesi, kendilerine mutlak anlamda tevekkül edilmesi ve benzeri ibadet çeşitlerini o kimseye mutlak anlamda veren kimse şirke düşer.

c- Farz, Mübah, Haram ve Şirk Açısından Sevgi

Allah'a isyan, Kur'an'ın ilahi öğretilerine muhalefet ve Muhammed aleyhisselatu vessellemin ilahi ilke ve inkılaplarına alternatif sevgiler, bağlılıklar, iyilik ve hoşgörü gibi akide ile çatışan her tutum ve davranış şirktir.

تَرٰى كَثٖيراً مِنْهُمْ يَتَوَلَّوْنَ الَّذٖينَ كَفَرُواؕ

Onlardan birçoğunun kâfirleri dost edindiklerini görürsün. (Maide:80)

1- Farz Olan Sevgi;

Her kim yalnız Allah için sever ve nefret eder, dost ve düşman olursa, Allah'ın sevdiğini sever sevmediğini sevmezse! Yine her kim, Allah'a ve Resulüne dost olanı dost, düşman olanı düşman edinir, Rabb'imizin razı olduğu şeylerden razı, nefret ettiği şeylerden nefret ederse! İşte o kimse, yalnız Allah'a kul olmuş ve imanını tamamlamış bir muvahhid olur.

مَنْ أَحَبَّ لِلّٰهِ وَأَبْغَضَ لِلّٰهِ وَأَعْطٰى لِلّٰهِ وَمَنَعَ لِلّٰهِ فَقَدِ اسْتَكْمَلَ الْإ۪يمَانَ

“Kim Allah için sever, Allah için buğzeder, Allah için verir ve Allah için vermezse imanını kemâle erdirmiştir.” (Ebû Dâvûd)

يَٓا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا عَدُوّٖي وَعَدُوَّكُمْ اَوْلِيَٓاءَ

Ey inananlar! Benim de düşmanım, sizin de düşmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. (Mumtehine:1)

2- Mübah olan sevgi

Müslüman olmak adaletli, dürüst, iyiliksever ve hakka hak batıla batıl demeyi gerektirir. Bu Müslümana ait en önemli özelliktir. Dolayısıyla Müslümanların dışında olan insanlardan doğru, dürüst, karakterli ve yardımsever olan kimselere karşı akideye muhalefet etmediği ve islam düşmanı olmadıkları sürece onlara saygılı, sevgili, adaletli ve iyilikte bulunmak islami bir gerekliliktir.

3- Haram Olan Sevgi:

Bu sevgi çeşidi ister kadın, ister makam, ister para, ister dükkan ya da herhangi bir şey olsun. Eğer bu sevgi müslümanı ibadetlerin bir kısmından alıkoyursa bu haram olan bir sevgidir. Ya da bir kimseyi sadece ırkından dolayı Müslüman kardeşine karşı savunması haram olan bir sevgidir.

4- Şirk olan sevgi

Her kim başka şeyleri Allah'a denk tutarak ya da ondan daha fazla severek mutlak olarak itaat etmesi, sevmesi, teslim olması, razı olması, küfür, şirk ve haram ayırmadan dilediği şekilde sevgisini başka şeylere vermesi şirktir.

وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَتَّخِذُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ اَنْدَاداً يُحِبُّونَهُمْ كَحُبِّ اللّٰهِؕ وَالَّذٖينَ اٰمَنُٓوا اَشَدُّ حُباًّ لِلّٰهِؕ

İnsanlardan kimileri vardır ki, Allah’tan başka bazı varlıkları Allah’a denk tanrılar sayar da bunları Allah’ı sever gibi severler. İman edenler ise en çok Allah’ı severler. (Bakara:165)

d- Nazarlık, Halka, İp ve Muska Benzeri Nesneleri Aracı kılmak Şirktir.

Nazarlık, halka, ip ve muska benzeri nesneleri aracı kılmak suretiyle hastalık, bela ve musibet gibi zararı def ettiklerini ya da başarı, rızık ve nimetler gibi faydayı celp edebilecekleri düşüncesiyle mazereti olmayan bir cehalet ile maalesef Allah'a ortak koşmaktadırlar.

وَلَا تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۚ فَاِنْ فَعَلْتَ فَاِنَّكَ اِذًا مِنَ الظَّالِم۪ينَ

Allah’ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek olan varlıklara dua etme! Şayet böyle yaparsan hiç kuşkusuz, zalimlerden/müşriklerden olursun. (Yûnus, 106)

Nitekim bir hadiste Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmuştur;

من تعلق تميمة فقد اشرك

Kim temime/muska takarsa şirk koşmuş olur. (Ahmet bin Hanbel)

وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ

Onların birçoğu Allah’a şirk koşmadan iman etmezler. (Yûsuf, 106)

Abdullah ibni Mesud hanımı Zeynep'e demiştir ki; Abdullah boynumda bir ip gördü ve nedir? bu dedi, benim için okunmuş ve rukye yapılmış bir iptir dedim. Abdullah onu hemen aldı ve kopardı sonra şöyle dedi; Siz Abdullah ailesi kesinlikle şirkten uzaksınız. Çünkü ben Resulullah'ın şöyle söylediğini işittim Ruk'a/Muska temaim/temime ve tevle şirklerdendir.

 

d- Allah'tan Başkası Adına Kurban/Adak Kesmek Şirktir.

Kurban kesmede iki şekilde görülür;

1- Tesmiye’de (besmele’de) şirk;

Bu Allah'ın ismiyle beraber başkalarının ismi ya da sadece Allah dışında başkalarının isminin anılıp ve onların adı ile kesilen hayvanlardır hiç şüphesiz bu şirkin ta kendisidir.

2- Maksatta şirk:

Bu kesildiği kurban ya da adağı bir kabir ve yatır gibi mezar başlarında şeyh, salih kul ve Allah dostu kimselere yakınlaşmak, onlara ülfet sağlamak, onları mutlu etmek ve razı etmek yada bela, sıkıntı ve musibet gibi şeyleri def etmek adına kesilen kurbanlar hiç şüphesiz bu da bir önceki gibi büyük şirktir.

قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ 

De ki: “Şüphesiz ki benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” (En'âm, 162)

لَا شَر۪يكَ لَهُۚ وَبِذٰلِكَ اُمِرْتُ وَاَنَا۬ اَوَّلُ الْمُسْلِم۪ينَ 

“O’nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslimlerin/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kulların ilkiyim.” (En'âm, 163)

لعن الله من زبح لغير الله

Allah'tan başkası adına kurban kesene Allah lanet etsin. (Müslim)

Eğer biri Allah'tan başkası adına mutlak anlamda yemin edilebilir derse o da Allah gibi tazim, üstün ve ululama gibi bir itikat ile inanırsa bu kimse müşrik olur. Yok ama eğer böyle birisinin itikadi yoksa bu kimse küçük şirk işlemiş olur.

f- Allah'tan Başkası Adına Yemin Etmek Şirktir.

Vallahi ben borcumu ödedim, Tallahi ben bu işi yapmam ve Billahi bu doğru değildir gibi ifadeler yemin olmakla beraber Kabe'nin Rabbine yemin ederim ki, Rahman ve rahim olan Allah adına yemin ederim ki, Canımı elinde bulunduran Allah'a yemin olsun ki, Allah'ın kudreti üzerine yemin olsun ki gibi tüm ifadeler meşru olan yemin çeşitleridir.

Eğer biri Allah'tan başkası adına mutlak anlamda yemin edilebilir derse o da Allah gibi tazim, üstün ve ululama gibi bir itikat ile inanırsa bu kimse müşrik olur. Yok ama eğer böyle birisinin itikadi yoksa bu kimse küçük şirk işlemiş olur.

من حلف بغير الله فقد اشرك

Kim Allah dışında başka birisi adına yemin ederse şüphesiz şirk koşmuş olur. (Tirmizi)

Yemin Keffareti Nedir?

Önemli Bir Açıklama; Yeminini bozan kişi, ayette geldiği sıraya göre birini yapması gerekiyor! Yani on kişiyi doyurmaya gücü yetiyorsa, önce bunu yapması farzdır! Eğer gücü yettiği halde on kişiye yemek yedirmiyor veya on kişiyi giydirmiyor da, oruç tutuyorsa, kuşkusuz ki, bu haramdır ve Allah’a hesap verir!

(1) Kendi yediğinden on yoksulu doyurmak.

(2) Kendi giydiğinden on kişiyi giydirmek.

(3) Bir köleyi hürriyete kavuşturmak.

(4) Üç gün oruç tutmak.

g- Şirk, Bid’at ve Caiz Açısından Aracılık/Tevessül

Tasavvufçular ve benzerleri kendilerine şeyh, kutup, gavs, veli yada evliya ismi ile isimlendirdikleri kimseleri olağan üstü ve ilahi özelliklerle vasfetmek suretiyle bugün ehli sünnetin çizgisinden çıkmış bid’at, hurafe ve birçok batıl menkıbelerin boyundurluğunda sapmalara sebep olmuştur.

1- Şirk olan Tevessül/Aracılık; Allah'ın isim ve sıfatlarını ilgilendiren Allah’la beraber yada bağımsız bir şekilde Allah'tan başkasına dua talebinde bulunmak, Allah'tan başkasına sığınmak, Allah'tan başkasınında fayda verdiğine, zararı def ettiğine ve Allah'tan başkasının'da tevbeleri kabul ettiğini inanma şeklinde görülür.

وَيَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَضُرُّهُمْ وَلَا يَنْفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ شُفَعَٓاؤُ۬نَا عِنْدَ اللّٰهِۜ 

Allah’ı bırakıp, kendilerine hiçbir zarar ve fayda vermeyecek şeylere ibadet ediyor ve: “Bunlar, bizim Allah katındaki şefaatçilerimizdir.” diyorlar. (Yûnus, 18)

Şirk olan Aracılığa örnek; 

Başımda bela var! Yetiş ya Şeyhim.

Yardımına muhatacım Ya Gavs.

Medet ya Abdul Kadir beni kurtar.

2- Bidat/Haram olan Tevessül/Aracılık; Bu daha çok haram olan bir bidattır. Bir kimsenin evliya, salih kul ya da Allah dostu ve şeyh diye isimlendirdikleri varlıkların Allah katındaki değerleri sebebiyle onların isimlerini araya koymak suretiyle direk Allah’tan istedikleri haram olan ibadetlerdir.

Bid'at olan aracılığa örnek;

Allah'ım filan şeyhin hürmetine bana yardım et. 

Allah'ım filan salih kulu'nun hürmetine/hatırına şu belaları bizden def et.

Babanın hürmetine, annenin hürmetine şu ay’ın, şu haftanın hürmetine gibi sözler bid'at aracılıktır.

İmam Ebu Hanife rahimehullah;

 “Hiç kimsenin Allah’tan başka biriyle Allah’a dua etmesi doğru değildir.”

“Ben dua eden bir kimsenin ‘Arşının izzet makamları’ veya ‘kullarından falanın hakkı için’ diye dua etmesini kerih görüyorum.”  (Hanefi Fıkhı)

Hanefî fakih İmam Kâsanî; “Kişinin dua ederken: ‘Nebilerinin, rasûllerinin ve falan kişinin hatırı için senden istiyorum’ demesi mekruh olur; çünkü hiç kimsenin Allah üzerinde bir hakkı yoktur.” (Bedaiu's Sanai)

İmam Muhammed ve imam Ebu Yusuf gibi Hanefi alimler bu bid'at olan aracılığın tahrimen mekruh yani harama yakın olduğunu söylemişlerdir. 

3- Meşru olan Tevessül/Aracılık; 

İlahi öğretiler, Kur'an ve Sünnet bizlere aracılığın ancak şu üç şekilde caiz olabileceğini bize öğretmiştir.

1- Allah'ın isim ve sıfatları ile yapılan aracılık. Örneğin;

Ey Rezzak olan Allah’ım, ismin hürmetine beni rızıklandır. 

Ey Şafi olan Allah’ım, Eş-şafi olan isminle bana şifa ver. 

 وَلِلّٰهِ الْاَسْمَٓاءُ الْحُسْنٰى فَادْعُوهُ بِهَاۖ 

En güzel isimler Allah’ındır. (Öyleyse) bu isimlerle O’na dua edin. (A'râf, 180)

2- Salih Amellerle Yapılan Tevessül/Aracılık

Bir kulun kalbi ile, eylem ve söylemleri ile Allah'ı tasdik etmesi ve onunla amel etmesi ve bunu aracı kılmak suretiyle Allah'tan istek ve talepte bulunması caizdir.

Örneğin; Allah’ım sana olan imanım için sende yardım istiyorum.

Allah’ım Reslüne itaat ve tabi oluşum hürmetine işimi kolaylaştır.

اَلَّذ۪ينَ يَقُولُونَ رَبَّنَٓا اِنَّنَٓا اٰمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِۚ 

 (Cenneti hak eden takva sahipleri) derler ki: “Rabbimiz! Şüphesiz ki bizler, iman ettik. Günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru.” (Âli İmran: 16)

Resulullah efendimizin ifadesi ile mağarada sıkışan üç kişinin salih amellerini zikretmesi birinin annesi ve babasına olan şefkatini, bir diğerinin ticaretteki dürüstlüğü ve üçünçü kimsenin Allah için zinadan dönmesi gibi salih amelleri aracı kılmak suretiyle mağaradan kurtuldukları hadislerde varit olmuştur.

3- Salih Bir Müslümanın Duası ile Yapılan Tevessül/Aracılık.

Bir Müslüman akidesine, imanına ve salih oluşuna güvendiği bir kimsenin kendisi için dua etmesini talep etmesi caiz olan aracılıktır.

Örnek: Ey Allah'ım arkadaşımın düştüğü beladan kurtar ve işini kolaylaştır.

h- İstirzak/سترزاق Rızık’ta Şirk Düşmek.

İnsan yaparsa yapsın o rızkın ona ulaşacağı islam’da söz konusu olmuştur. Ama insanların nankörlükleri ve doymaz bilmez aç gözlükleri sebebiyle onların mala, mülke, makama, nimetlere ve rızka ulaşabilmek adına insanlar bu yönüyle çeşit çeşit olmak suretiyle kimisi şirke, kimisi küfre, limisi harama kimisi Allah'ın dininden bu sebeple yüz çevirerek gömü arar gibi rızık peşindedirler,

 اِنَّ الَّذ۪ينَ تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ لَا يَمْلِكُونَ لَكُمْ رِزْقًا فَابْتَغُوا عِنْدَ اللّٰهِ الرِّزْقَ وَاعْبُدُوهُ وَاشْكُرُوا لَهُۜ اِلَيْهِ تُرْجَعُونَ 

 “ Şüphesiz ki Allah’ı bırakıp da ibadet ettikleriniz, size rızık verme gücüne sahip değiller. Rızkı Allah’ın yanında arayın. O’na ibadet edin ve O’na şükredin. (Çünkü sonunda) O’na döndürüleceksiniz.” (29/Ankebût, 17)

Mutlak açıdan rızkı veren Allah'a inanmasına rağmen: Salih kul, şeyh ve evliya gibi isimlerle isimlendirilen insanları aracı kılmak suretiyle onlardan rızık talep etmesi, nimet, mal ve mülk talep etmesi şeklinde gerçekleşen şirk türüdür. Hiç şüphesiz bu kimseler eğer fayda ve zararın, ümit ve korkuyla direkt bunlardan isterlerse bu büyük şirk olur ve sahibine müşrik yapar. Diğer taraftan Allah'ın izniyle bağlı kalmak suretiyle bu kimselerden Allah'ın yardımıyla bana rızık ve nimet ver şeklinde olursa bu küçük şirk olmakla beraber bu kimse büyük thlike altındadır.  Çünkü bunun büyük şirk olma oasılığı vardır.

اَمَّنْ هٰذَا الَّذ۪ي يَرْزُقُكُمْ اِنْ اَمْسَكَ رِزْقَهُۚ بَلْ لَجُّوا ف۪ي عُتُوٍّ وَنُفُورٍ

Eğer Rahmân size verdiği rızkı kesiverecek olsa, o zaman sizi rızıklandıracak olan hani kim? Gerçek şu ki onlar azgınlık içinde ve haktan uzaklaşmakta direnip duruyorlar. (Mülk:21)

 

Gürsel Gürbüz

 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *