Tekfir İle İlgili Ayet, Hadis, Külli Kaide ve Alimlerin Sözleri
Tekfir İle İlgili Ayet, Hadis, Külli Kaide ve Alimlerin Sözleri
Gürsel Gürbüz
Tekfir (التكفير): Arapça “kefere” (كفر) kökünden türemiştir. Lügat anlamı: “örtmek, gizlemek, yok saymak”.
Istılahî (terim) anlamı: Bir kişiyi veya grubu, İslam’ın esaslarından birini inkar etmek sebebiyle küfürle (kâfirlikle) vasıflandırmak ve İslam’dan çıktığına hükmetmektir.
Tekfir Ahkamı: Bir kimsenin, hangi şartlarda ve nasıl İslam dışı sayılacağını belirleyen şer’î kurallardır.
Tekfir, İslam’ın en hassas ve en tehlikeli hükümlerinden biridir. Çünkü bir Müslümana yanlış yere küfür nisbet etmek, hem kişisel zulme hem de ümmetin bölünmesine yol açar. Bu yüzden şeriat, tekfir konusunda çok sıkı şartlar ve kurallar koymuştur. Tekfir ancak açık bir küfür sözü, fiili veya itikadıyla ve hüccetin (delilin) ikamesinden sonra yapılabilir. Aceleci tekfircilik (tekfir fırkaları gibi) hem fertler hem toplumlar için büyük fitneler doğurmuştur. Bu makalede, tekfirin meşru olup olmadığı, hangi şartlarda geçerli sayılacağı ve şer’î dayanakları Kur’an, Sünnet, küllî kaideler ve alimlerin sözleri ışığında açıklanacaktır.
Delil- 1
هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ فَمِنْكُمْ كَافِرٌ وَمِنْكُمْ مُؤْمِنٌۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ
Sizi yaratan O’dur. İçinizden kimi kâfir kimi de mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir. (64/Teğabûn, 2)
عن عبد الله بن عمر قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم: “أيما رجل قال لأخيه: يا كافر، فقد باء بها أحدهما.”
“Bir kimse kardeşine ‘Ey kâfir!’ derse, bu söz iki kişiden birine döner.” (Buhari, 6103; Müslim, 60)
Haksız yere tekfir etmek, büyük bir vebaldir.
لا يكفر المسلم إلا بدليل قاطع
“Müslüman ancak kesin bir delil ile tekfir edilir.”
İbn Teymiyye “التكفير لا يكون إلا بعد بلوغ الحجة الرسالية وقيامها.”
“Tekfir, ancak risalet hücceti ulaşır ve ikame edilirse geçerli olur.” (Mecmû’ el-Fetâvâ, 3/22)
Delil- 2
وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَٓاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَٓاءَ فَلْيَكْفُرْۙ
De ki: “Hak, Rabbinizden gelendir. Dileyen iman etsin, dileyen kâfir olsun.(18/Kehf, 29)
“بين الرجل وبين الكفر والشرك ترك الصلاة.”
“Kişi ile küfür ve şirk arasında sadece namazı terk etmek vardır.”(Müslim, 82)
الأصل بقاء الإسلام ما لم يظهر الكفر بيقين
“Asıl olan kişinin İslam üzere kalmasıdır; açık bir küfür ortaya çıkmadıkça.”
İmam Nevevî
“نحذر أشد التحذير من تكفير المسلمين بلا برهان.”
“Müslümanları delil olmaksızın tekfir etmekten şiddetle sakındırırız.” (Şerh Sahih Müslim, 2/150)
Delil- 3
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا بَعْدَ إِيمَانِهِمْ ثُمَّ ازْدَادُوا كُفْرًا لَنْ تُقْبَلَ تَوْبَتُهُمْ
“İman ettikten sonra küfre dönenler ve sonra küfürlerini artıranların tevbesi asla kabul olunmayacaktır.”
(Al-i İmran 3/90)
İmandan dönüp küfre girenlerin durumu ağırdır. Tekfir ancak kesin delille yapılır.
“من بدل دينه فاقتلوه.”
“Dinini değiştireni öldürün.” (Buhari, 3017)
İbn Abdilberr
“لا يكفر بالذنب وإنما يكفر بجحود أصل الدين.”
“Bir günahla küfre girilmez; ancak dinin aslını inkârla girilir.” (Et-Tamhid, 17/21)
Delil- 4
وَمَا يُؤْمِنُ أَكْثَرُهُم بِاللَّهِ إِلَّا وَهُم مُّشْرِكُونَ
“Onların çoğu Allah’a iman ettiklerini söylerler ama (fiilen) şirk koşarlar.” (Yusuf 12/106)
Şirk ile iman bir arada olmaz. Şirk açık olursa tekfir doğar.
مَنْ كَفَرَ بِاللَّهِ مِن بَعْدِ إِيمَانِهِ إِلَّا مَنْ أُكْرِهَ وَقَلْبُهُ مُطْمَئِنٌّ بِالْإِيمَانِ
“İmandan sonra Allah’ı inkâr eden -kalbi imanla dolu olduğu halde zorlananlar hariç- kimse küfre saparsa…” (Nahl 16/106)
Zorla yapılan küfür, tekfir sebebi değildir. Asıl olan kalbin hali ve bilerek, isteyerek küfre girmektir.
“من أشرك بالله شيئاً حرم الله عليه الجنة.”
“Kim Allah’a bir şeyi ortak koşarsa, Allah ona Cenneti haram kılar.” (Müslim, 93)
. İbn Hacer el-Askalânî
“التكفير يحتاج إلى تحقق القصد والمناط.”
“Tekfir, kasıt ve illetin gerçekleşmesiyle mümkündür.” (Fethul Bari, 12/314)
Delil- 5
قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لِمَ تَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَاللَّهُ شَهِيدٌ عَلَى مَا تَعْمَلُونَ
“De ki: Ey Kitap ehli! Neden Allah’ın ayetlerini inkâr ediyorsunuz? Allah, yaptıklarınıza şahittir.” (Al-i İmran 3/98)
Allah’ın ayetlerini bilerek inkâr etmek, tekfir sebebidir.
Açık şekilde İslam’dan çıkan (mürted) tekfir edilir. Şirk koşan kimse küfre düşer.
“سباب المسلم فسوق وقتاله كفر.”
“Müslümana sövmek fısk, onu öldürmek küfürdür.” (Buhari, 48; Müslim, 64)
التكفير حكم شرعي مرده إلى الله ورسوله
“Tekfir, şer’î bir hükümdür; keyfe göre değil, Allah ve Resulü’nün hükmüne bağlıdır.”
درء الحدود بالشبهات
“Şüpheler varken had cezaları düşürülür.” (Tirmizi, Hudud, 2)
لا عذر بالجهل في التوحيد الأكبر
“Tevhid konusunda cehalet özür değildir.”
İmam Şatibî
“من أخطر الأمور الحكم على المعين بالكفر بغير تحقق الحجة.”
“Bireysel tekfirde hüccetin tahkik edilmeden hüküm vermek en tehlikeli işlerden biridir.”
(El-Muvâfakat, 5/139)
BİR CEVAP YAZ