01 Kasım 2023, 21:31 tarihinde eklendi

İhlas Nedir?

İhlas Nedir?

İhlas Nedir?

İhlas sözlükte; Temizlenmek, kurtulmak, arınmak, saflaşmak gibi manalara gelir. Bu kelimenin kökü halas/hulus kökünden türetilmiştir. Bunun manası ibadetlerde ve iyiliklerde menfaat, fayda, çıkar ve riya gibi gösterişlerde kendini soyutlayıp bunu yalnız Allah için yapmadır.

İslam ıstlahında ihlas; Küfür, şirk, bid’at, kötü düşünceler, maddi hesaplar, gösteriş, insanların rızasını aramak ya da kendi egosunu tatmin etme gibi her türlü hastalıklardan arınıp Allah için şerri hükümlere, ilahi öğretilere göre bir yaşam programı olarak Allah'ın rızasını gözetmeyi ifade eder.

Allah'ın rızası için niyet, söz ve amellerde ihlasda uygunluk tevhid, Allah'ın rızasına muhalif insanların rızasına yada buna benzer şeylerde niyet haram olan şirktir.

وَمَٓا اُمِرُٓوا اِلَّا لِيَعْبُدُوا اللّٰهَ مُخْلِص۪ينَ لَهُ الدّ۪ينَ حُنَفَٓاءَ وَيُق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُوا الزَّكٰوةَ وَذٰلِكَ د۪ينُ الْقَيِّمَةِۜ

Hâlbuki onlar, ancak dini O’na halis kılan hanifler olarak Allah’a ibadet etmekle, namazı dosdoğru kılıp, zekâtı vermekle emrolunmuşlardı. İşte dosdoğru din budur. (Beyyine, 5)

Kur’anda Rabbimiz ''Muğlisune lehu din'' ifadesi sıkça kullanır buradaki mana Allah'a güvenmek, ona kulluk etmek, ona sığınmak, ona yönelmek, Allah'ın dinini yaşamak, ona takvalı olmak, şirkten beri olup tevhid ekseninde Allah'ın rızasını gözetmektir.

Yine bunla beraber ''ibadullahil Muğlusin'' kur'an-ı Kerim'de müminlerin özelliği olarak tanımlanır. Kim bu özelliğe sahip olduğunda Allah'ın hidayetine, Allah'a halis bir şekilde dinini yaşamaya ve o'nun yardımına mazhar olmaya sebep olur.

قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ

De ki: “Şüphesiz ki benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” (En'âm, 162)

Her ibadetin kendisi içinde şartları vardır. Nasıl namaz için abdest şart ise ihlas islam'ın tüm ibadetlerde ve bir yaşam programı olarak şarttır. Hangi amel olursa olsun ihlas yoksa o amel boşa gitmiştir ve mükafatından mahrum olmuş olunur.

Dolayısıyla ihlassız yapılan amel ne kadar çok olursa olsun bu sadece o kimseye yorgunluk verir ve Allah onun bu amellerini reddeder bundan dolayı o kimse cehenneme girer.

اِلَّا الَّذ۪ينَ تَابُوا وَاَصْلَحُوا وَاعْتَصَمُوا بِاللّٰهِ وَاَخْلَصُوا د۪ينَهُمْ لِلّٰهِ فَاُو۬لٰٓئِكَ مَعَ الْمُؤْمِن۪ينَۜ وَسَوْفَ يُؤْتِ اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ اَجْرًا عَظ۪يمًا

Tevbe edenler, (hatalarını) düzeltenler, Allah’a tutunanlar ve dinlerini (içine şirk ve riya karıştırmadan) Allah’a halis kılanlar; bunlar (münafıklarla değil), müminlerle beraberdir. Ve Allah, müminlere büyük bir ecir verecektir. (Nisâ, 146)

Kişi sözlerinde ve amellerinde yapması gereken en önemli şart onun ihlaslı olmasıdır. Çünkü bu amellerin kabul olunup olunmaması tamamıyla ihlasa yani doğru niyete bağlıdır.

İhlaslı kalp söz ve amellerdede ıslah olmuş olur. Eğer kalp ihlaslı değilse, işte o kalp ifsat olmuştur ve o nispetle söz ve amellerde bozulur.

İhlaslı olmak zaten kulu sürekli Allah'ı zikretme, amel etme, Allah'ı gündeme getirme, Allah'ın rızasını kazanma ve emirlerini yerine getirme konusunda etkin rol oynar. Kişi kulluk noktasında sürekli Allah ile bağını güçlendirme noktasında istekli, arzu, sevgi ve marifetullah ile Allah'tan ihlası istemelidir.

مَنْ كَانَ يَرْجُوا لِقَٓاءَ رَبِّه۪ فَلْيَعْمَلْ عَمَلًا صَالِحًا وَلَا يُشْرِكْ بِعِبَادَةِ رَبِّه۪ٓ اَحَدًا

Artık kim Rabbi ile karşılaşmayı (ve ondan bir mükâfat almayı) umuyorsa, salih amelde bulunsun ve hiçbir şeyi Rabbine ibadette ortak koşmasın.” (Kehf, 110)

İhlas şeytana karşı, kafirlere, zalimlere ve azmanlara karşı büyük bir güç ve büyük bir kalkandır. İhlas düşmana karşı zafer, yardım ve aynı zamanda dirençtir. İhlaslı olan bir kimse Allah'a karşı görevlerini yerine getirmesi hasebiyle ne şeytan ne yeryüzü tağutları ve azmanların desiseleri, vesveseleri ve tuzakları zarar vermez. Çünkü ihlas bilinçlenmek, iman, teslimiyet, itaat, istikrar, sabır ve kararlılık gibi vasıfları müminlere kazandırır.

ان الله تعالى لا ينظر الى اجسامكم ولا الى صوركم ولكن ينظر الى قلوبكم واعمالكم

«Şüphesiz Allah, sizin şeklinize ve cisimlerinize bakmaz. Fakat o, sizin kalplerinize ve amellerinize bakar.» [Sahih Hadis] 

Ebu Hureyre (ra), şöyle buyurduğunu haber vermektedir:

“Kıyamet Günü hesabı görülecek ilk kişi, şehit düşmüş bir kimse olup huzura getirilir. Allah, ona verdiği nimetleri hatırlatır, o da hatırlar ve bunlara kavuştuğunu itiraf eder. Allah, ‘Peki, bunlara karşı ne yaptın?’ buyurur. O kimse, ‘Şehit düşünceye kadar senin uğrunda cihad ettim.’ diye cevap verir. Allah, ‘Yalan söylüyorsun. Sen, ‘Ne kahraman adam!’ desinler diye savaştın ve denildi de.’ buyurur. Sonra emrolunur ve o kişi yüzüstü cehenneme atılır.

Bu defa ilim öğrenmiş, öğretmiş ve Kur’ân okumuş bir kişi huzura getirilir. Allah Teâlâ ona da verdiği nimetleri hatırlatır. O da hatırlar ve itiraf eder. Allah, ‘Peki, bu nimetlere karşılık ne yaptın?’ diye sorar. O ise ‘İlim öğrendim, öğrettim ve senin rızan için Kur’ân okudum.’ cevabını verir. Allah, ‘Yalan söylüyorsun. Sen, sana ‘âlim’ desinler diye ilim öğrendin, ‘Ne güzel okuyor!’ desinler diye Kur’ân okudun. Bunlar da senin hakkında söylendi.’ buyurur. Sonra emrolunur ve o da yüzüstü cehenneme atılır.

(Daha sonra) Allah’ın kendisine her çeşit mal ve imkân verdiği bir kişi getirilir. Allah, verdiği nimetleri ona da hatırlatır. O da verilen nimetleri hatırlar ve itiraf eder. Allah, ‘Peki, ya sen bu nimetlere karşılık ne yaptın?’ buyurur. O, ‘Verilmesini sevdiğin, razı olduğun hiçbir yerden esirgemedim, sadece senin rızanı kazanmak için verdim, harcadım.’ der. Allah, ‘Yalan söylüyorsun. Hâlbuki sen, bütün yaptıklarını, ‘Ne cömert adam!’ desinler diye yaptın. Bu da senin için zaten denildi.’ buyurur. Emrolunur ve o da yüzüstü cehenneme atılır.”

Yusuf’u (as) düşünelim. Kralın hanımı başta olmak üzere Mısır’daki bütün kadınlar onunla birlikte olmak için tuzaklar kurdu. Kralın hanımı, kendisini ve odasını beraber olmaya uygun hâle getirdikten sonra Yusuf’u odasına çağırıp kapıyı kilitledi ve kendisine yaklaşmasını emretti. Yusuf, kilitli odalar ardında Kralın hanımının bu tuzağından kurtuldu. Rabbimiz'de (cc) Yusuf’u, şeytanın bu tuzağından kurtaran temel sebebin “ihlas” olduğunu bizlere Kitab’ında bildirdi:

“Andolsun ki kadın onu arzulamış, o da kadını arzulamıştı. Şayet Rabbinin apaçık burhanını görmeseydi (Yusuf da arzusunun peşinden gidecekti). Böylece, kötülüğü ve fuhşiyatı ondan savuşturduk. Çünkü o, muhlas/arındırılmış/ihlaslı kılınmış kullarımızdandı.”

 

İhlas Üç Şekilde Görülür

1- Niyetinde İhalas 2- Sözlerinde İhlas 3- Amelinde İhlas

 

İhlaslı Olmanın Kriterleri;

Ameli insanların onu görmesi veya duyması için yapmamalı

Nitekim; Cundup Radiyallahu anhu’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah Sallallahu aleyhi vesellem şöyle demiştir:

“ Her kim insanlar duysun ve görsünler diye bir işi yaparsa Allah kıyamet günü onun maksadını gösteriş ve insanlara duyurma olduğunu ortaya çıkaracaktır. (Buhari/Muslim)

İz bin Abdusselam Rahimehullah şöyle dedi: Takip edilen rehber veya ilim eserin yazmak gibi durumlar ameli gizleme konusundan istisnadır. (Fethul bari)

İhlaslı kimsenin övülmeyi istememesi veya kınamasına bağlı olmamalı

İhlas hakkında şöyle denilmiştir: “İhlas, kulun amelleri hem görünüşte hem de gizlide eşit olmasıdır.

Şöhret niyet ve yerlerine uzak olmalı ancak şer’i bir maslahat varsa bunda sakınca yoktur.

İbrahim Bin Edhem Rahimehullah şöyle dedi: “Meşhur olmak isteyen kimse Allah’a ihlaslı değildir.” (İhya ulum el din 3/297)

İnsanların gördüğü için ameli daha fazla artırmaya veya güzelleştirmeye çalışmaması.

Gösteriş: Görünüşü gizlisinden daha hayırlı olmasıdır.  (Medaric el Salikin 2/91)

Kendi nefsini kusurlu görmesi ve kendine bir fazilet isnat etmemesi

Yaptığı amelden sonra kendini kusurlu hissettiği için çokça istiğfar getirmesi.

Allah’ın kendisini salih amele muvaffak kıldığı için sevinmesi

Amelde kesin bir şekilde ihlasın olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü bunun bilgisi sadece Allah’a mahsustur. Ancak kula düşen görev ihlasın sebeplerini yerine getirmesidir. Allah’tan ihlaslı amele muvaffak olmasını diler, ihlası ne kendine ne de başkasına kesin bir şekilde isnat etmez.

 

İhlasa Ulaşmanın Yoları;

1- Marifetullah; Yeterli bilgi olmadan ibâdetin Allaha ait kılınması, yani "ihlâs" mümkün değildir.

2- Yaratılma  gayesini öğrenmeden “İhlâslı" olması da mümkün değildir.

3- Farz ve emirleri yerine getirme.

4- Allahın davasını özümsemesi ve Davetci olması.

5- Zikir ve Duada süreklilik.

6- Kafirlerden ve islam düşmanlarından nefret etmesi.

7- Allah icin müminleri sevmesi.

Gürsel Gürbüz

 

BİR CEVAP YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Doldurulması zorunlu alanlar işaretlendi *