Nazarlık, Halka, İp ve Muska Benzeri Nesneleri Aracı kılmak Şirktir.
Nazarlık, Halka, İp ve Muska Benzeri Nesneleri Aracı kılmak Şirktir.
İnsanların sapması ve Allah'tan başkasına ibadet etmesinin temel sebebi insanların ilahi öğretileri başvurmaması, gereken ehemmiyeti göstermemesi ve dinden yüz evirmelerinden kaynaklanır.
Kulları için iyliklerine razı olan ve kötülüklerine razı olmamasına rağmen kötülüğü de takdir eden Allah’tır. Fayda, zarar ve her şey tamamıyla Allah'ın kontrolünde cereyan etmektedir. İşte bu ilah öğretilerden yüz çeviren insanlar maalesef ilahi ve rabbani özelliklerini bir başka kimselere ya da nesnelere yüklemek suretiyle Allah'a ortak koşmaktadırlar. Bu kişi ya da nesnelerin sanki Allah katında onaylanan kimseler olduğu varsayımlarıyla maalesef aracılık şirkini işlemektedirler.
Bu kimseler belayı kaldırmak ve faydaya ulaşabilmek adına onlar nazarlık, halka, ip ve muska benzeri nesneleri aracı kılmak suretiyle hastalık, bela ve musibet gibi zararı def ettiklerini ya da başarı, rızık ve nimetler gibi faydayı celp edebilecekleri düşüncesiyle mazereti olmayan bir cehalet ile maalesef Allah'a ortak koşmaktadırlar.
وَلَا تَدْعُ مِنْ دُونِ اللّٰهِ مَا لَا يَنْفَعُكَ وَلَا يَضُرُّكَۚ فَاِنْ فَعَلْتَ فَاِنَّكَ اِذًا مِنَ الظَّالِم۪ينَ
Allah’ı bırakıp da sana fayda ve zarar vermeyecek olan varlıklara dua etme! Şayet böyle yaparsan hiç kuşkusuz, zalimlerden/müşriklerden olursun. (Yûnus, 106)
Bu mesele hakkında Sünnette varid olmuş Temime ve Tevle gibi iki kavram vardır ki bunlar şirke sebep olan kavramlardır;
Temime: Nazardan korunmak için takılan ip, halka, halhal, mavi boncuk, ağaçlara asılan bez, at nalı ve kemik gibi türlerdir.
Tevle: Hanımı kocasına, erkeği de hanımına bağlamak gibi yapılan büyü çeşitidir.
İslam'da ip, halka, muska ve nazarlık ve ağaçlara asılan bezler gibi şeyler hiçbir şekilde insana faydası olmaz. Bilakis insana zarar verir. Bu nesnelerin yaratılmış varlıklar olduğunu bilmek ve onların hiçbir şekilde faydaya sebep olmadığını bilakis zarara sebep olduğu Kur'an ve sünnetle sabittir.
من تعلق تميمة فلا اتم الله له ومن تعلق ودعة فلا ودع الله له
Kim temime/muska takarsa Allah onu nazardan korunmasın, kim vedea/ midye kabuğu deniz taşı takınırsa Allah onu huzur içinde bırakmasın. (Ahmed bin Hanbel)
Muska niyetiyle nazarlık, midye kabuğu, at nalı, hayvan boynuzu, ip ve halka gibi buna benzer her türlü nesnelere faydayı kazanmak ve zararlı def etmek niyetiyle asılması hiç şüphesiz şirktir. Çünkü fayda ve zarar yalnız Allah'tan gelir ve bu ilahi ve rabbani bir özelliktir. Fayda ve zarar gibi Rabbani olan bir özelliği bu nesnelere yüklemek sebebiyle şirke düşülmekte. Nazarlık, midye kabuğu, at nalı, hayvan boynuzu, ip ve halka gibi buna benzer her türlü bu cansız nesne ve varlıklara ilahi özellikler yükleyerek ona güç, kuvvet, ilim ve kudret verilmek suretiyle şirke düşmüş oldular.
Büyük şirk ile küçük şirk arasındaki illet;
Eğer bu kimseler nazar gibi nesneleri faydanın yalnız Allah'tan zararın yalnız Allah'tan geldiğine itikat etse ve bu nesnelerin Allah'ın izniyle fayda sebep ve zararı def eden sebepler olduğuna itikat ederse bu kimse küçük şirk işlemiştir. Her ne kadar bu kimse küçük şirk işlese de bu kimsenin büyük şirke düşmesi an meselesidir.
Eğer bu kimse nazar ve halka gibi nesneleri mutlak anlamda fayda sebep olduğuna ve zararı def ettiğine inanırsa büyük şirk işlemiş islam milletinden çıkmış bir müşrik olur.
Nitekim bir hadiste Rasulullah aleyhisselam şöyle buyurmuştur;
من تعلق تميمة فقد اشرك
Kim temime/muska takarsa şirk koşmuş olur. (Ahmet bin Hanbel)
İbni Ebi hatim Huzeyfe'den şöyle rivayet etti; O hararetten korunmak için eline ip bağlayan bir adam gördü o ipi kesti ve kendisine şu ayeti okudu
وَمَا يُؤْمِنُ اَكْثَرُهُمْ بِاللّٰهِ اِلَّا وَهُمْ مُشْرِكُونَ
Onların birçoğu Allah’a şirk koşmadan iman etmezler. (Yûsuf, 106)
Sahabelerden Ebu Bekir el-Ensari şöyle rivayet ediyor; Resulullah ile bir yolculuğumda beraberdim gördüğü ve her hayvanın boynunda bulunan nazarlık, boncuk ve benzeri ne bulursa koparması için bir elçi gönderdi. (Buhari)
Dolayısıyla günümüzde insanlar malları, mülkleri, arabaları, evleri, ya da çocukları için maalesef halka, ip, nazarlık ve buna benzer muskalar takmak suretiyle nazarı önleyebileceğine inanıyorlar bu cahiliye toplumuna ait bir gelenek olmakla beraber Allah'ın ilahi özelliğini gasp etmek suretiyle şirke düşmektir.
İp, halka, nazarlık ve buna benzer ağaçlara takılan bezler şirk oluşunun bir çok delili söz konusudur;
Abdullah ibni Mesud hanımı Zeynep'e demiştir ki; Abdullah boynumda bir ip gördü ve nedir? bu dedi, benim için okunmuş ve rukye yapılmış bir iptir dedim. Abdullah onu hemen aldı ve kopardı sonra şöyle dedi; Siz Abdullah ailesi kesinlikle şirkten uzaksınız. Çünkü ben Resulullah'ın şöyle söylediğini işittim Ruk'a/Muska temaim/temime ve tevle şirklerdendir.
Dolayısıyla gerçekte musibetleri ve zarar yalnız Allah'tandır ve bu konuda hiçbir nesne ve kişiler aracı olamaz.
Faydaya ulaşma ve zararı def etmede caiz olan Rukye;
Hemen şunu ifade edelim ki bir kimse hastalıklardan ya da nazardan korunmak için Allah'ın isimleri, sıfatları, Kur'an ayetleri ile ya da Rasulullah efendimizden gelen içeriğinde şirk, bid’at, anlaşılır, okuna bilen ve hurafe bulunmayan sahih duaları okumak suretiyle yapılan rukyeler caizdir.
Kim kendisini zarardan korunması için bir şey takarsa Allah o kimsenin korunmasını taktığı şeye bırakır. (Tirmizi)
Said bin Cubeyr diyor ki; Kim bir insanın üzerindeki Muskayı nazarlık ve benzerliklerini koparıp atarsa köle azad etmiş kadar sevap kazanır.
Bu Rukyelere örnek olarak; Rasulullah efendimizin duası gösterilebilinir;
Ey insanların Rabbi sıkıntıyı gider şifa ver. Çünkü sen şifa verensin senin şifan dışında bir şifa yoktur. Öyle bir şifa isterim ki kendisinden sonra tekrar hastalık olmayan bir şifa. (İbni Mace, Hakim)
Dolayısıyla Kur'an ile ya da Allah'ın isim ve sıfatlarıyla ya da sahih hadislerde olan benzer dualarla yapılan rukyeler mübah olmakla beraber emredilen şeylerdir.
Nitekim Ayşe annemizin rivayeti ile Resulullah nazar ve humma için rukye yapmaya izin vermiştir. (Ebu Davud, Tirmizi)
Avf bin Malik şöyle rivayet ediyor; Biz cahiliye döneminde Rukye yapardık. Rasulullah aleyhisselam'a Ey Allah'ın resulü bu tedavi için ne buyurursunuz? dedik, Resulullah şöyle buyurdu; Rukye yönteminizi hele bir anlatın bana Rukye şirk olmadıkça onda bir sakınca yoktur. demiştir. (Müslim, Ebu Davud)
Rukye'nin caiz olma şartları;
İslam alimleri Rukye'nin caiz olabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerektiğini söylemişlerdir.
1- Allah'ın isim ve sıfatıyla,
2- Kur'an-ı Kerim ile,
3- Arapça ve bilinen anlamlarla,
4- Sahi hadislerde varit olan benzeri dualar,
5- Şüphe etmeden şifanın yalnız Allah'a ait olduğuna itikat etmeli ve yalnız Allah'a bel bağlanmalı ve ondan istenmeli.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ