Ramazan Ayı Hak ile Batılı Ayıran Bir Aydır.
Ramazan Ayı Hak ile Batılı Ayıran Bir Aydır.
İnsanları batıldan hakka, karanlıktan aydınlığa, delaletten hidayete, yanlıştan doğruya ve kötülükten iyiliğe götüren sebepler hep ola gelmiştir. İnsanlar bazen hakkı arama ve doğruyu bulma noktasında kendi nefsinde Allah'a yakarır ve şüphesiz ki Allah belli vesilelerle kişinin hidayete ulaşmasında ona hidayete nasip eder, işte Ramazan ayı böyle bir aydır.
Ramazan ayı rahmetin indiğ,i kulların kendisini sorguladığı, yol aradığı ve kendisine çeki düzen vermesi noktasında bir fırsat ayıdır. Bu ayda insanlar Allah'ı ve ilahi öğretilere hatırlar ve bu konuda bir mücadele, terbiye, ıslah ve iman yolunu arar.
Tarih boyunca Allah'ın peygamberleri ve peygamberlerin yolunun yol yolcuları olan ümmetler oruç tutmuş ve bu ayda imanı tatmış Allah'a kulluğu yaşamışlardır.
يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذ۪ينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَۙ
Ey iman edenler! Sizden öncekilere oruç farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki sakınıp korunursunuz. (2/Bakara, 183)
Nitekim bu ay’da oruç tutmak islamın şartlarındadır;
بُنِيَ الإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللّه وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّه، وَإِقَامِ الصَّلاَةِ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ، وَالْحَجِّ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ
İslam beşi şey üzerine bina edilmiştir. Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in onun resulü olduğuna namazı kılmak zekatı vermek hacca gitmek oruç tutmaktır. (Buhari)
من صَام رمضان إيِمَانًا واحْتِسَابًا، غُفِر له ما تَقدَّم من ذَنْبِه
Kim iman ederek ve mükâfatını da (Allah’tan) bekleyerek Ramazan ayında oruç tutarsa, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari, Muslim)
: «قال الله عز وجل : كلُّ عَمَل ابن آدَم له إلا الصيام، فإنه لي وأنا أجْزِي به، والصيام جُنَّة،
Allah Azze ve Celle buyurdu: ''Âdemoğlunun her bir işi kendinedir. Oruç hariç; o benim içindir, onun karşılığını ben veririm. Aynı zamanda oruç bir kalakandır. (Buhari, Muslim)
Ramazan ayı kulun Allah’la bağlarını güçlendirmesi, onu şeksiz ve katıksız bir şekilde ibadete götüren en önemli araçtır. Bu ayda yalnız Allah övülür, yalnız o yücelir, yalnız ona kulluk edilir, yalnız ona ibadet edilir ve onun dışındakiler red edilir. İşte bu ay bir ıslah ve terbiye ayı olması sebebiyle kişi bu ayda tövbe eder, şirkten, küfürden, tağut'a ibadetten kendini teberri eder ve kendisini bir ömür boyu tevhid üzere hazırlayarak Rabbani bir hayat yaşar.
Ramazan Orucunun Kazanımları
1- Ramazan ayı kula tevhid bilincini yükler;
Ramazan ayı tarih boyunca insanlara ilahi bir hava solunmasına sebep olmuş, Rabbani sorumluluk ve mesuliyeti yerine getirme noktasında bir bilinç kazandırmıştır. Bu ibadet Allah'ı birlemek ona o hiçbir şey ortak koşmadan tüm ibadetlerin ihlasla Allah'a adanmasına gerektiğini bilincini yükler. Bunlardan en önemlisi tevhiddir. O bu ayda tevhidin bir eda ile yalnız Allah'ın iradesine, onun kanunlarına, hükümlerine teslim olup ve bir hayat programı olarak Allah'a karşı sorumluluklarını yerine getirme mesuliyetini hisseder. O bu Tevhid ile şirkin her türlü yansımalarını, küfrün her çeşitini ve tağutların tüm özelliklerini reddederek katıksız bir şekilde Allah'ı birleyerek ibadete ona has kılar.
فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰه
Bil ki şüphesiz, Allah’tan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur.
(47/Muhammed, 19)
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ
Ramazan ayı! O ay ki insanlara yol gösteren, hidayet ve furkandan apaçık deliller barındıran Kur’ân, o ayda indirilmiştir. Sizden o aya yetişen oruç tutsun. (2/Bakara, 185)
2- Ramazan ayı kula güzel ahlaki yükler;
Bu ayda kul Allah'ın bu kerim ayında kendisine, nefsine, arzularına, şehvetine ve çevresine karşı nasıl tavır takılması gerektiğini öğrenir. İfade ettiğimiz üzere Ramazan ayı bir terbiye, ıslah, onarım, değişim ve dönüşüm ayıdır. Bu ayda kul Allah'a karşı hakları, insanlara karşı ve hayvanlara karşı hakları yerine getirme noktasında büyük bir fırsat yakalar. O tüm gayrı ahlaki tutum ve davranışlardan uzaklaşarak Allah'ın onayladığı bir kul olmak üzere İslam ahlakıyla ahlaklanır. O gıybet, dedikodu, yalan, kötü söz, dinden yüz çevirme ve benzeri tüm kötülüklerden kötü ahlaktan uzaklaşır ve Allah'a yönelir. Bu ayda o güzel ahlak ile ahlaklanarak kendisine, çevresine ve bütün müslümanlara fayda sağlayabilmek adına insanlar arasında örnek bir model olur. O kumar, içki, zina, uyuturucu ve benzeri tüm haramları terk ederek islam ahlakı ile ahlaklanır.
اَلإِسْلاَمُ حُسْنُ الْخُلُقِ
İslam Güzel Ahlaktır. (Muslim)
أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيماَناً: أَحْسَنُهُمْ خُلُقاً.
“Mü’minlerin iman yönünden en kâmil olanı, ahlâkı en güzel olanıdır”. (Tirmizi)
إِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ألاَ وَهِيَ الْقَلْبُ
İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir. (Buhârî)
مَنْ لَمْ يَدَعْ قَوْلَ الزُّورِ وَالْعَمَلَ بِهِ وَالْجَهْلَ، فَلَيْسَ ِللهِ حَاجَةٌ فِي أَنْ يَدَعَ طَعَامَهُ وَشَرَابَهُ.
"Kim yalan söylemeyi, yalanla iş görmeyi ve cehâleti terk etmezse, Allah'ın, onun yemesini ve içmesini bırakmasına (oruç tutmasına) ihtiyacı yoktur.” (Buhari)
3- Ramazan ayı kula ibadet şuurunu yükler;
Bu ay zikrin, kulluğun, ibadetin, teslimiyetin, sığınmanın, ihlasın ve samimiyetin kendini kulda gösterdiği bir aydır. Bu ayda kul geçmişteki hatalarını görür ve bu yanlışlarından dönerek Allah'a yönelir ve ibadetlerini Allah için yapar. O namaz gibi dinde farz ibadetlerini Allah için yerine getirmekle beraber gündelik zikir yapar ve ibadetlerinde ihlas ve samimiyete ulaşabilmek için mücadele eder. Bu ayda bir hayat program olarak ibadet dair Allah ne emretmişse onun yerine getirme bilinciyle hareket eder. O geceleri teheccüd, gece namazları ve diğer nafile ibadetlerle Allah'a ibadet bilincine ulaşır.
منْ قَامَ رَمَضَانَ إِيماناً واحْتِساباً غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ
“Kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Ramazan namazını (teravihi) ikâme ederse onun geçmiş günahları bağışlanır.” (Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim)3)
كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلاَّ الصِّيامَ فَإِنَّهُ لي وأَنَا أَجْزِي بِهِ
“Oruç dışında insanoğlunun her ameli kendisi içindir. Oruç ise benim içindir ve mükâfatını da ben vereceğim.” (Buhârî, Savm, 9; Müslim, Sıyâm, 163)
Ramazan ayı davet ayıdır;
Ramazan ayı şuura ulaşmış, Allah'a karşı sorumluluk hissiyatını anlamış ve bu yönüyle gafletten uyanarak insanların düştüğü şirkten, küfürden, haramdan, gafletten, tembellikten ve cehaletten kurtarabilme noktasında kendisini sorumlu hisseden kimsedir. Bu ayda o kendi nefsini, ailesini ve çevresini Allah'a davet ederek tevhidi bir bilinç kazandırmak, farzlara davet etmek ve Allah'ın yasaklarından kaçınma noktasında iyiliği emreden kötülüğü yasaklayan bir davetçi olma şuuruna ulaştırır.
وَمَنْ اَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَٓا اِلَى اللّٰهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ اِنَّن۪ي مِنَ الْمُسْلِم۪ينَ
Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve: “Ben Müslimlerdenim/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullardanım.” diyenden daha güzel sözlü kim olabilir? (41/Fussilet, 33)
قُلْ يَٓا اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَٓاءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ اَلَّا نَعْبُدَ اِلَّا اللّٰهَ وَلَا نُشْرِكَ بِه۪ شَيْـًٔا وَلَا يَتَّخِذَ بَعْضُنَا بَعْضًا اَرْبَابًا مِنْ دُونِ اللّٰهِۜ فَاِنْ تَوَلَّوْا فَقُولُوا اشْهَدُوا بِاَنَّا مُسْلِمُونَ
De ki: “Ey Ehl-i Kitap! Gelin sizinle bizim aramızda ortak bir kelimede buluşalım: Yalnızca Allah’a ibadet edelim, hiçbir şeyi O’na ortak koşmayalım, (Allah’ı bırakıp da) birbirimizi Allah’ın dışında rabler edinmeyelim.” Şayet yüz çevirirlerse deyin ki: “Şahit olun ki biz Müslimlerdeniz/şirki terk ederek tevhidle Allah’a yönelen kullardanız.” (Âli İmran: 64)
اُدْعُ اِلٰى سَب۪يلِ رَبِّكَ بِالْحِكْمَةِ وَالْمَوْعِظَةِ الْحَسَنَةِ وَجَادِلْهُمْ بِالَّت۪ي هِيَ اَحْسَنُۜ
Rabbinin yoluna hikmet ve güzel öğütle davet et! Onlarla en güzel şekilde mücadele et. (16/Nahl, 125)
Ramazan ayı miskinleri hatırlama ayıdır;
Bu ayda kul çevresinde ekonomik açıdan zayıf, fakir ve miskin olan insanlara karşı yardım eden, onlar arasında muhabbet, sevgi, yardımlaşma ve dayanışma içinde olmayı gerektiği bilinciyle hareket eder. O bu ayda ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını giderir, sıkıntısı olanın sıkıntısını giderir, derdi olanın derdi ile ilgilenir ve bu ayda imani bir şuurla zekat, sadaka, infak ve miskinlere doyurma noktasında Allah için çalışır. Başka bir ifade ile bu ay cömert olma ayıdır.
اَرَاَيْتَ الَّذ۪ي يُكَذِّبُ بِالدّ۪ينِۜ
Dinin (hükümlerini) yalanlayanı gördün mü?
فَذٰلِكَ الَّذ۪ي يَدُعُّ الْيَت۪يمَۙ
İşte yetimi itip kovan budur.
وَلَا يَحُضُّ عَلٰى طَعَامِ الْمِسْك۪ينِۜ
Yoksulu da doyurmaya teşvik etmez.
فَوَيْلٌ لِلْمُصَلّ۪ينَۙ
Veyl olsun o namaz kılanlara!
اَلَّذ۪ينَ هُمْ عَنْ صَلَاتِهِمْ سَاهُونَۙ
Onlar ki namazlarında gaflet içindelerdir.
اَلَّذ۪ينَ هُمْ يُرَٓاؤُ۫نَۙ
Onlar, riyakâr kimselerdir.
وَيَمْنَعُونَ الْمَاعُونَ
Ve onlar, insanların gündelik yardımlaşmalarına dahi engel olurlar. (Maun)
مَا سَلَكَكُمْ ف۪ي سَقَرَ
“Sizi Sakar’a/cehenneme ne sürükledi?” (derler.)
قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ الْمُصَلّ۪ينَۙ
Derler ki: “Biz namaz kılanlardan değildik.”
وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْك۪ينَۙ
“Miskinleri/İhtiyaç sahibi yoksulları da doyurmazdık.”
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ الْخَٓائِض۪ينَۙ
“(Batıla ve eğlenceye) dalıp gidenlerle beraber, biz de dalıp giderdik.”
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدّ۪ينِۙ
“Din Günü'nü yalanlardık.”
حَتّٰٓى اَتٰينَا الْيَق۪ينُۜ
“Yakin (ölüm) bize gelene kadar (böyle devam etti).” (Müddesir: 41-47
" "مَنْ فَطَّرَ صَائِمًا كَانَ لَهُ مِثْلُ أَجْرِهِ غَيْرَ أَنَّهُ لاَ يَنْقُصُ مِنْ أَجْرِ الصَّائِمِ شَيْئًا
"Bir oruçluya iftar veren, o kişinin sevabı kadar sevap elde eder. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmez.”(Tirmizî
Ramazan ayı hak ile batılı ayıran bir aydır;
Bu ayda kul ilahi öğretileri öğrenir, Allah'a karşı görevlerini bilir ve Allah'ın emrini yerine getirme noktasında tereddüt göstermeden tercih ve seçimlerini Allah'ın iradesi yanında kullanır. Bu yönüyle o hakkı temsil eder hak uğrunda mücadele eder. O aynı şekilde hakkın karşıtı olan batılı reddeder, inkar eder ve ondan nefret eder. O şirkin, küfrün ve tağutların her türlü güncel yansımaları olan batılı ret ederek onun zulmünü insanlara haykırması ve hakkın gündeme gelmesi için mücadele eder.
شَهْرُ رَمَضَانَ الَّذ۪ٓي اُنْزِلَ ف۪يهِ الْقُرْاٰنُ هُدًى لِلنَّاسِ وَبَيِّنَاتٍ مِنَ الْهُدٰى وَالْفُرْقَانِۚ فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمُ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُۜ
Ramazan ayı! O ay ki insanlara yol gösteren, hidayet ve furkandan apaçık deliller barındıran Kur’ân, o ayda indirilmiştir. Sizden o aya yetişen oruç tutsun. (2/Bakara, 185)
Ramazan ayı vuslat ayıdır;
Bu ayda kul nefsine döner ve nefsini sorgular, arzularının ve şehvetinin kendisinden istedikleri şeylere karşı pranga vurur. O bu ayda kibirden tevazu’ya, fucur'dan takvaya, kötülükten iyiliğe, zulümden hakka, israftan kanaate ve başı bozukluktan zühtü varır.
Bu ayda O kötü ortamı, kötü arkadaşları, haramı terk eder ve kendine Müslümanların cemaatinden arkadaşlar edinir. O aynı zamanda hayatını züht üzerine Allah ile bağını güçlendirme noktasında karar kılar.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ