Reşat Halife’nin 19 Mucizesi Altında Resûl Olduğu İddiası Bilimsel Ve Akli Açıdan Kabul Edilemez.
Reşat Halife’nin 19 Mucizesi Altında Resûl Olduğu İddiası Bilimsel Ve Akli Açıdan Kabul Edilemez.
Reşat Halife 1974 yılında bilgisayarla yaptığı harf ve kelime analizleri sonucunda Kur’an’da “19 sayısı etrafında bir matematiksel sistem” bulunduğunu iddia etmiş, bu keşfin ardından kendisinin Allah tarafından gönderilmiş bir “resûl” olduğunu öne sürmüştür. Bugün hâlâ bazı takipçileri onu “son resul” olarak görmekte ve hadisleri tamamen reddetmektedir. Peki bu ne kadar doğru?
1- 19 Sayısıyla İlgili Tarihi Düşünce İlk Nezaman Olmuştur?
Bu ayet, cehennem bekçilerinin sayısı olarak geçer. Ancak tarih boyunca bazı âlimler ve mistik gruplar, bu sayının sembolik bir anlamı olabileceğini tartışmıştır.
Mutezile Âlimleri:
Bazı Mutezile âlimleri, 19 sayısının Kur'an'ın korunmasına işaret ettiğini söylemişlerdir.
Bâtınîler ve Hurûfîler: 9. yüzyılda bazı Bâtınî gruplar, harflerin sayısal değerleriyle (ebced hesabı) Kur'an'da gizli anlamlar aramışlardır.
14. yüzyılda Fazlullah Esterâbâdî Hurûfîlik mezhebinin kurucusu olup, harflerin sayısal değerleriyle dini yorumlamıştır.
Reşat Halife'nin Temel İddiaları:
Kur'an'daki bazı kelime ve harflerin 19'un katları şeklinde tekrarlandığını öne sürdü. Misal;
Besmele 19 harftir.
Kur'an'da "besmele" 114 (19×6) defa geçer. Bu iddia sebebiyle Tevbe Suresi'nin sok iki ayetini inkar etmiştir.
Reşat Halife'nin Kaynakları ve Etkilendiği Kişiler:
Bazı Batılı şarkiyatçılar (örneğin **Dr. Maurice Bucaille**), Kur'an'ın bilimsel mucizelerini araştırıyordu. Reşat Halife, bu tür çalışmalardan etkilenmiş olabilir.
-Hurûfîlerin harf sayımları, Reşat Halife'nin metodolojisine benzerlik gösterir.
2- Bilimsel Açıdan 19 Mucizesi;
19 mucizesi objektif değildir. Çünkü;
• Sayı dizilimleriyle birçok metin üzerinden benzer “mucizeler” üretilebilir: Nitekim;
• Tevrat
• Shakespeare eserleri
• Hatta ansiklopediler
• Seçme veri (selective data) ve doğrulama yanlılığı (confirmation bias) ile elde edilen bu sonuçlar, bilimsel olarak geçersizdir.
b. Bağımsız bilim insanlarının eleştirileri;
• Harf ve kelime sayımları, farklı mushaflar ve kıraatlerde farklılık gösterir.
• Reşat Halife’nin Kur’an’dan Tevbe 128-129 gibi ayetleri çıkarması, onun verilerine güvenilemeyeceğini ispatlar.
• Bilimsel yöntem: Tekrarlanabilir, şeffaf ve objektif olmalıdır. Reşat Halife’nin iddiaları bu kriterlere uymaz.
Reşat Halife’nin “19 mucizesi” bahanesiyle resûllük iddia etmesi, Kur’ân’a açıkça aykırı, ümmetin icmasına muhalif, akıl ve mantık dışı, bilimsel olarak hatalı ve dinî suistimal niteliği taşıyan bir sapmadır. Bu tür iddialara karşı hem bireyler hem ümmet olarak uyanık olmak, bilgiyle savunmak ve gençleri bilinçlendirmek gerekir.
3- 19 Sayısının Bağlamı Çarpıtılmıştır;
“Üzerinde ondokuz vardır.” (Müddessir 30)
“…Bu da Rabbinizin dilediğini saptırması ve dilediğini doğru yola iletmesi içindir.” (Müddessir 31)
• Bu ayet cehennem bekçileriyle ilgilidir. Sayı sembolik veya sınama sebebidir.
• Ayetin amacı: “İman edenin imanını arttırmak”, “kalbinde hastalık olanın sapmasına neden olmak”tır.
• Reşat Halife, bu ayeti bağlamından koparıp kendine delil uydurmuş ve ayetin ifadesi ile saparak kendini resul başkalarını aldatarak küfrüne sebep olmuştur.
4- Reşat Halifenin 19 Mucizesi İddiasın Çürütülmesi;
Kur'an'da 114 sure var, ama Tevbe Suresi'nde besmele yok. Bu yüzden besmele sayısı 113 olmalıdır. Reşat Halife, bu tutarsızlığı görmezden geldi. Bazı ayetleri ve harfleri saymamış, kendi teorisine uydurmak için verileri değiştirmiştir. Misal;
A- Besmele'yi Saymama veya Sayma Konusundaki Tutarsızlık;
Reşad Halife, bazı surelerin başındaki Besmele'yi (بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ) sayarken, bazılarında saymamıştır.
Tevbe Suresi'nin başında Besmele yoktur, bu onun teorisine uyar. Ancak Neml Suresi 30. ayette geçen Besmele'yi saymıştır, çünkü bu sayıyı 19'a tamamlamak için işine gelir. Eğer tüm Besmeleler sayılsaydı, 19'un katı olmayan bir sayı çıkabilirdi. Bunun sonucunda tevbe süresinin son ayetini inkar etti.
B- "Başlangıç Harfleri" (Hurûf-u Mukatta'a) Sayımındaki Keyfiyetcilik;
Kur'an'da 29 surede "Elif-Lâm-Mîm", "Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sâd" gibi başlangıç harfleri vardır.
Reşad Halife, bu harflerin sayısının 19'un katı olduğunu iddia eder, ancak bazı durumlarda sayıları zorlama yöntemlerle 19'a uydurmuştur. Misal;
Elif-Lâm-Mîm-Sâd" (A‘râf Suresi) harflerinin toplam geçiş sayısı 19'un katı değildir, ancak Reşad Halife bazı varyasyonlarla bunu uydurmaya çalışmıştır.
"Kâf-Hâ-Yâ-Ayn-Sâd" (Meryem Suresi) harflerinin sayımında da benzer keyfi yöntemler kullanılmıştır. Nûn" harfi için belirttiği sayı, gerçek sayımla uyuşmamaktadır.
C- Ayet Numaralandırmasını Değiştirme İddiası
Reşad Halife, Fâtiha Suresi'nin ilk ayetini "Besmele" olarak saymaz, ancak geleneksel İslami anlayışa göre Besmele Fâtiha'nın bir ayetidir.
Aynı şekilde, diğer surelerin ayet sayımlarını da kendi teorisine göre değiştirmiştir.
D- "Kovulmuş Şeytan" Ayetini (19:98) Saymama
Reşad Halife, 19. sure olan Meryem Suresi'nin 98. ayetini ("Onlardan önce nice nesilleri helak ettik...") saymamıştır, çünkü bu ayeti ekleyince 19 sisteminin bozulduğunu fark etmiştir.
Oysa bu ayet, tüm standart mushaflarda mevcuttur ve atlanması için bir gerekçe yoktur.
Reşat Halife, Kur’an’daki bazı kelime ve harflerin 19’un katları şeklinde tekrarlandığını iddia etmiştir. Ancak bu iddia, matematiksel tahrifat ve keyfî yorumlarla doludur. Detaylı inceleme için Edip Yüksel, Caner Taslaman gibi yazarların eleştirilerine bakabilirsiniz.
Aklen ve Mantıken Neden Geçersizdir?
1- Keşif yani Kur’an’da olan bir şeyi keşfetmek Risalet değildir.
• Bir matematiksel örüntü bulan kişi resûl olmaz.
• Aksi takdirde logaritmayı bulan, yerçekimini keşfeden, yapay zekâyı geliştiren her bilim insanına “resûl” denmesi gerekir.
• Bu düşünce akıl ve mantık kurallarına aykırıdır.
2- Resûl, Allah’tan vahiy alan kişidir.
• Reşat Halife’nin elinde hiçbir açık vahiy yoktur.
• Resûller Allah’tan emir ve mesaj alarak gönderilmiştir. Kur’an’da geçen resûllerin tamamı vahiy almıştır.
• Bu durumla hiçbir benzerliği yoktur.
Müddessir Suresi 30. ayette geçen "Üzerinde 19 vardır" ifadesi, cehennem bekçilerinin sayısıdır, Kur’an’ın matematiksel yapısıyla ilgili değildir.
Eğer 19 sayısı Kur’an’ın korunmuşluğunun ispatı olsaydı, sahabe ve müctehid imamlar bunu keşfederdi. Zaten bu peygamberin mucizesi Reşat Halifenin değil.
3-Peygamberlik iddiasının mantıksızlığı;
Kur’an, peygamberlerin mucizelerle desteklendiğini söyler (İsrâ 101). Reşat Halife’nin ne ateşte yanmayan bir Musa asası, ne ölüleri dirilten bir İsa mucizesi vardır. Kendisinin öldürülmesi (1990), iddiasının batıl olduğunu gösterir. (Gerçek peygamberler Allah’ın özel koruması altındadır.
4-Kur’an’ın korunması için matematiğe ihtiyaç yoktur;
-"Şüphesiz o zikri (Kur’an’ı) biz indirdik, onun koruyucusu da elbette biziz." (Hicr 9)
- Kur’an’ın korunması matematiksel bir formüle değil, Allah’ın vaadine dayanır.
d-Art niyet ve şöhret peşinde koşma;
Reşat Halife, 1974’te matematiksel iddialarla ün kazandı, 1980’de ise "resul" iddiasıyla dini bir lider olmaya çalıştı. ABD’de yaşayan bir biyokimyacının, İslam dünyasına "peygamber" diye sunulması aklen tutarsızdır.
5-Matematiksel olarak hatalı ve manipüle edilmiştir.
Aklen ve mantıken tutarsızdır; peygamberlik şartlarını taşımaz.
Kur’an’a ve icmaya aykırıdır.
Tarihî olarak Hurûfî-Bâtınî sapkınlıklarının devamıdır.
Bu iddiaya inananlar, açık bir aldatmacaya kanmaktadır. Kur’an’ın korunmuşluğu, 19 gibi sayılara değil, Allah’ın vaadine ve ümmetin icmasına dayanır.
Elbette, “19 mucizesi keşfettim, o hâlde resulüm” iddiasının aklî, kıyasî ve mantıkî olarak neden geçersiz ve bâtıldır.
6- Her matematiksel keşif yapan resûl mü olur?
• Eğer matematiksel bir sistem bulmak risalet sebebi olsaydı:
• Atom sayısını bulan bilim adamları,
• DNA’nın yapısını keşfedenler,
• Evrenin geometrisini çözen fizikçiler,
hepsi “resul” sayılırdı.
Akıl ne der?
“Keşif yapmak risalet iddiasında bulunmak” mantığı çelişkilidir. Çünkü bilimsel bilgi çalışma ile elde edilir; risalet ise Allah’ın iradesiyle, gaybî bir görevlendirmedir.
7- Resûl, vahiy alan kişidir; matematikçi değil.
• Kur’an’daki tüm resûller vahiy almışlardır.
• Hiçbir resûl “Ben bir şeyi keşfettim o yüzden resul oldum” dememiştir.
Akıl ne der?
Resûl, Allah tarafından seçilir. Kendi kendini resul ilan eden kişi ya yalancı ya da aldanmış birisidir.
8- Hâdiselerden hüküm çıkarmak ile misyon yüklenmek farklıdır.
• 19 sayısını fark etmek bir olay/olgu keşfetmek
• Resûl olmak Allah tarafından “görev” verilmesidir.
Akıl ne der?
Olgu ile görev aynı şey değildir. Keşfettiğin şey ilginç olabilir ama bu seni “seçilmiş kişi” yapmaz.
9- Dinin taşıyıcısı olmak, insan aklıyla belirlenemez.
• Resûl, insanlara Allah’ın mesajını ileten kişidir.
• İnsan kendi başına “ben resûlüm” diyemez çünkü bu, insanların kaderiyle oynamaktır.
• Bu yüzden resûl olma yetkisi sadece Allah’tadır.
Akıl ne der?
Bu iddia akıl dışıdır. Çünkü kişi, kendi aklıyla böyle bir kutsal görevi üstlenemez.
10- Matematiksel düzene sahip her metin kutsal mıdır?
• Bazı araştırmalarda Shakespeare’in eserlerinde, Tevrat’ta, hatta Tolstoy’un romanlarında bile belli sayılarla bağlantılı matematiksel kalıplar bulunduğu söylenir.
Kıyas ne der?
Eğer matematiksel düzen kutsallık ölçüsüyse, Kur’an’dan başka kitaplar da ilahî olurdu. Oysa bu tevhid inancına aykırıdır.
11- Keşif = Vahiy midir?
• Einstein görecelik kuramını keşfetti, Newton yerçekimini tanımladı, Edison ampulü buldu. Onlar Allah’ın resulü müydü?
Kıyas ne der?
Hayır. O hâlde bir matematiksel sistem bulan kişinin de resûl olması gerekmez.
12- Resul = Risalet görevi verilmiş kişidir.
• Mantıksal tanım:
• Resul = Allah tarafından gönderilmiş, ilahî mesajı tebliğ etmekle görevli kişi
• Bu tanımda “matematiksel keşif” veya “sayılarla mucize bulmak” gibi bir kriter yoktur. Bu tanıma göre, Reşad Halife resûl olamaz. Çünkü vahiy yok, görev yok, açık delil yok.
Mantık ne der?
Öncülleri geçersiz olan bir sonuca ulaşılamaz. Bu yüzden bu iddia temelsizdir.
GENEL SONUÇ (Kıyas + Akıl + Mantık)
Açı Neden Batıldır?
Akıl Keşif = Görevlendirme değildir
Kıyas Diğer resullerle benzerliği yoktur
Mantık Tanım gereği resûl olamaz
13- Risalet, matematiksel bir keşif değil, ilahî bir seçilmedir
• Allah resûlünü seçer:
“Allah, meleklere ve insanlardan elçiler seçer…”
(Hac, 22/75)
• Resûl, doğrudan vahiy alır:
“(Resûl) size Allah’ın ayetlerini okur, sizi arındırır, size kitabı ve hikmeti öğretir.”
(Bakara, 2/151)
19 sayısını keşfetmek = Risalet değildir. Çünkü resûl olmak için matematiksel analiz değil, doğrudan ilahî vahiy gerekir.
14- Her matematikçi resûl müdür?
• Eğer bir kişi “Ben Kur’an’da 19 keşfettim, resulüm” diyorsa, o zaman her yeni sayı bulana “resûl” denmesi gerekirdi.
• Bu durumda:
• Logaritmayı bulan = resûl mü?
• Fibonacci dizisini çözen = vahiy mi alır?
• Yapay zekâ ile Kur’an analizi yapan = elçi mi olur?
Matematiksel çözümlemenin ilahî görevlendirme ile ilgisi yoktur. Bu aklen ve mantıken çelişkidir.
15- Vahiy olmadan resûl olunur mu?
• Resûl, doğrudan Allah’tan mesaj alandır.
• Reşat Halife’nin elinde Allah’tan geldiğine dair bir vahiy yoktur; sadece kendi matematiksel çıkarımı vardır.
Aklen, resûl olmak için ilahi görev verilmesi şarttır. Yoksa herkes kendini resul ilan edebilir.
16- Şöhret ve keşif, delil değildir
• Kur’an’da hiçbir resul, keşif yaparak resûl olmamıştır.
• Hepsi vahiy ile görevlendirilmiştir.
• Reşat Halife’nin iddiası, Kur’ân metoduna aykırıdır.
17- Diğer resûllerle karşılaştırdığımızda:
• Hepsi mucize gösterdi (Musa’nın asası, İsa’nın ölüyü diriltmesi vs.)
• Hepsi vahiy aldı.
• Hepsi ümmetine Allah’ın mesajını tebliğ etti.
Reşat Halife bunların hangisine sahip? Hiçbirini!
Bu durum, kıyas yoluyla da onun resûl olmadığını gösterir.
18- 19 mucizesi objektif midir?
• Matematiksel verilerle oynanarak her metin için “şifre” üretilebilir. Misal;
Tevrat’ta, Shakespeare eserlerinde, hatta Harry Potter kitaplarında bile “sayısal mucizeler” bulunduğu iddia edilmiştir.
Bilimsel eleştiriler:
• Bağımsız matematikçiler, Reşat Halife’nin hesaplamalarında ön yargı ve seçme veri problemi olduğunu ortaya koymuştur.
• Seçilen kelime ve harf sayımları tutarsız ve denetlenemezdir.
Bu iddia, bilimsel olarak da çürütülmüştür.
19- “19 Mucizesi” Kimin Mucizesi Olur?
Kur’an, Rasulullaha (s.a.v) indirilmiştir
“Biz onu (Kur’an’ı) kadir gecesinde indirdik.” (Kadir 97/1)
“(Ey Muhammed!) Şüphesiz bu Kur’an, âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir.” (Şuarâ 26/192)
• Kur’an’ın tamamı Rasulullaha indirilmiştir; dolayısıyla içinde varsa bir mucize, O’nun mucizesidir.
Resûle verilen her şey onun mucizesidir.
• Mucize, peygamberliği ispat için verilir.
• Kur’an’daki her hikmet, hikaye, bilimsel işaret veya matematiksel sistem varsa, bu doğrudan Hz. Muhammed’in elçiliğini ispat eden bir delildir.
Kur’an’da geçen hiçbir mucize sonradan gelen biriyle ilişkilendirilmemiştir
• Kur’an’da geçen mucizeler, hep peygamberle ilişkilidir: Musa’nın asası, İsa’nın ölüyü diriltmesi vb.
• Kur’an’daki hiçbir işaret sonradan gelen birine “mucize” olarak verilmez.
20- Reşat Halife, sadece bir “iddiada bulunan” kişidir
• O, Kur’an’ın nüzul sürecine tanık olmamıştır.
• Sadece 1400 yıl sonra bir sayısal örüntü fark ettiğini öne sürmüştür.
• Bu, onu “mucize sahibi” yapmaz; olsa olsa “bir veri fark eden kişi” yapar.
21- Mucize, vahiy ile gelir; keşifle değil
• Peygamber mucizesi, Allah tarafından verilen bir olağanüstülük ile olur.
• Keşif ise insan çabasının ürünüdür.
• Reşat Halife’nin iddiası, vahiy değil keşif iddiasıdır.
22- Reşat Halife’nin iddiası Kur’an mantığına aykırıdır.
• Kur’an mucizesi: Allah’ın doğrudan desteğidir.
• Kendini “ben mucize keşfettim” deyip “resûlüm” ilan eden biri, Allah adına hüküm koyuyor demektir ki bu şirk sınırındadır.
23- Mucizeyi bulan mucize sahibi olur” mantığı saçmadır.
• Bir kimse bir fosili buldu diye o fosilin sahibi olmaz.
• Aynı şekilde, Kur’an’daki yapısal bir düzeni bulan kişi, o düzenin sahibi ya da mucize sahibi olamaz.
23- Kur’an’ın her yönü Resulullaha dayanır.
• Kur’an’ı bugün elimizde tutabiliyorsak, onu ilk okuyup, yazdırıp, tebliğ eden kişi Rasulullah (s.a.v)’dir.
• “19” iddiası varsa bile bu, ilk olarak Peygamber’in tebliğ ettiği metne aittir.
Keşif, mucize ile karıştırılamaz.
• Edison elektriği buldu ama onu yaratmadı.
• Reşat Halife de bazı matematiksel örüntüler fark ettiğini söylüyor; bu onu “Allah’ın elçisi” yapmaz.
24- Rasulullaha verilen mucize süreklidir
• Kur’an, zaman üstü bir mucizedir.
• 1400 sene sonra da Kur’an’da bir hikmet veya sistem fark edilirse, bu Resulullahın delildir.
• Yani mucize, keşfedenin değil; Kur’an’ı getirenin hakkıdır.
25- Allah, mucizelerle resullerini destekler.
• Kur’an’da mucize her zaman bir peygamberi desteklemek için verilmiştir.
• Reşat Halife’nin iddiası, Allah’ın onu desteklediğini söylemektir; ama bu konuda vahiy, delil veya ayet yoktur.
25- Peygamberlerin mucizesi herkese açık olur, gizli değil
• Musa’nın asası, İsa’nın nefesi, Salih’in devesi: herkesin gördüğü mucizelerdir.
• Reşat Halife’nin “mucizesi”, bilgisayar hesaplarıyla gizli kapaklı yapılan bir işlemdir.
Bu da mucize değil, yorum sayılır.
26- Allah’tan aldığına dair hiçbir belge, işaret, şahit yok
• Reşat Halife’nin resûl olduğunu gösteren:
• Ne bir ayet var
• Ne bir mucize gösterisi
• Ne de bir ilahî destek
• Oysa gerçek resûller, bu işaretlerle gelir.
27- Kur’an’da resûller kendi adına konuşmaz
“O, kendi hevasından konuşmaz. O (Kur’an), kendisine vahyedilenden başkası değildir.” (Necm 53/3-4)
• Reşat Halife, kendi görüşünü “vahiy gibi” göstermeye çalışmış,
• Hatta bazı ayetleri (Tevbe 128-129) “sahte” diyerek inkâr etmiştir.
• Bu ise Kur’an’a ihanet ve tahrif anlamına gelir.
Sonuç
Reşad Halife'nin iddiaları, seçici sayım ve keyfi çıkarımlara dayanır. Eğer Kur'an'ın tüm ayetleri ve harfleri objektif bir şekilde sayılsaydı, 19'un katı olmayan sonuçlar çıkardı. Bu yüzden birçok İslam alimi, bu iddiayı istatistiksel manipülasyon olarak değerlendirmiştir.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ