Tevhid Tüm Resüllerin Ortak Davasıdır.
Tevhid Tüm Resüllerin Ortak Davasıdır.
Rabbimiz olan Allah tarih boyunca farklı zaman diliminde, farklı coğrafyalarda, farklı peygamberler ile farklı kavimlere tevhid ile müdahale etmiştir. Yeryüzünde her coğrafyada ve her millete mutlaka ama mutlaka peygamber gönderilmiştir. Ortadoğu'da peygamberlerin çok olması Allah'ın diğer bölgelere ya da kıtalara peygamber göndermediği anlamına gelmez. Nasıl ki her ülkenin bir başkenti yada bir merkezi varsa peygamberlerin merkezinin Ortadoğu olması diğer bölgelere peygamber göndermediği anlamına gelmez. Nitekim Rabbimiz;
وَلَقَدْ بَعَثْنَا ف۪ي كُلِّ اُمَّةٍ رَسُولًا اَنِ اعْبُدُوا اللّٰهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتَۚ 36
Andolsun ki biz her ümmet arasında: “Allah’a ibadet/kulluk edin ve tağuttan kaçının.” (diye tebliğ etmesi için) resûl göndermişizdir. (Nahl, 36)
Peygamberlerin ve hüccetin ikama edilmesinden sonra yeryüzünde iki farklı toplum oluşmuştur. Birincisi risaleti kısmen yada toptan inkar eden kafirler topluluğu ikincisi ise Allahı bir hayat programı olarak tevhidleyen Müminler topluluğu.
هُوَ الَّذ۪ي خَلَقَكُمْ فَمِنْكُمْ كَافِرٌ وَمِنْكُمْ مُؤْمِنٌۜ وَاللّٰهُ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ
Sizi yaratan O’dur. İçinizden kimi kâfir kimi de mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir. (64/Teğabûn, 2)
Tüm peygamberler yeryüzünde Tevhid ilminin bilinmesi, ona inanılması ve onunla amel edilmesi için gönderilmiştir. Tevhid ilmi dinin asılları olmakla beraber Allah'a iman etmenin şartlarındandır. İşte bunun için tevhidin şartlarını, rukunlarını ve onu bozan unsurları bilmek vaciptir. Rabbiniz olan Allah emir sigasıyla ayetinde bu ilmi bize farz kılmıştır. Bu akide konusunda tevil, cehalet ve taklit asla mazeret değildir. Nitekim;
فَاعْلَمْ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ
Bil ki şüphesiz, Allah’tan başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. (Muhammed, 19)
Tevhid, Allah’tan başka ibadet edilen yönetici konumunda olan tağutları, Allah’tan başka sığınılan, yardım istenilen, dua istenilen, tazim ve ümit bağlanılan tüm tanrı taslaklarını red etmeyi gerektirir. Tevhid, Allah'ın kullarına hükmetmesi, Allahın kullarına kanunlar ve yasalar vaaz etmesidir. Tevhid Allah’ın kulları için yaşam programlarını belirleyen sistemleri vaaz etmesidir. Tevhid yalnız Allah'a dua etmek, ona sığınmak, ondan yardım istemek, fayda ve zararın yalnız kendisinden olduğuna inanmak, ümit, korku, sevgi ve tazim gibi ibadet çeşitlerinin Allah'a tanınmasıdır. İşte tarih boyunca tüm peygamberler bu ilahi risalet ile uyarmak ve müjdelemek için var olmuşlardır.
Rabbimiz rahmetinin gereği olarak farklı zaman diliminde, farklı coğrafyalarda ve farklı peygamberler ile tevhidi bir nida ve eda ile yeryüzünde insanları şirk ve küfür düzeninden kurtarıp Tevhide davet etmişlerdir. Tüm peygamberlerin varlık sebebi yalnız Tevhid'in egemen olması içindir. Nitekim;
لَقَدْ اَرْسَلْنَا نُوحًا اِلٰى قَوْمِه۪ فَقَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُۜ اِنّ۪ٓي اَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظ۪يمٍ
Andolsun ki, Nuh’u kavmine (peygamber olarak) yolladık. Demişti ki: “Ey kavmim! Allah’a ibadet/kulluk edin. Sizin O’ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. Şüphesiz ki ben, sizler için o büyük günün azabından korkmaktayım.” (A'râf, 59)
Nuh kavmi yeryüzünde tevhidi unutmuş salih kullara ve yönetici konumunda olan putlaştırılmış tağutlara kulluk ediyordu. Onlar tevhid ilmi konusunda cehalete gömülünce salih kullara ibadet etmeye başladılar. Allaha ait ilahi özellikleri bu kimselere vererek onlara sığınma, dua isteme, yardım talep etme, tevekkül ve buna benzer ibadetleri o kimselere yapmaları hasebiyle Allah, Nuh aleyhisselam'ı bu kavme göndermiştir. Ne zaman ki bu kavim Nuh aleyhisselamın Tevhid inancına karşı bir tavır takındı Allah onları ve şirklerini tufan ile boğdu.
وَاِلٰى عَادٍ اَخَاهُمْ هُودًاۜ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُۜ اَفَلَا تَتَّقُونَ
Âd Kavmi'ne de kardeşleri Hud’u (peygamber olarak yolladık). Demişti ki: “Ey kavmim! Allah’a ibadet/kulluk edin. Sizin O’ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. Korkup sakınmayacak mısınız?” (7/A'râf, 65)
Yine Rabbimiz farklı bir zamanda, farklı bir coğrafyada ve farklı bir topluma farklı bir peygamberle Tevhid ile müdahale etmiştir. Ad kavmi yeryüzünde İrem bağları olan ve bereketli toprakları olan, zengin ve bolluk içinde yaşayan bir kavimdi. Onlar bu şekilde şımararak diğer kavimler gibi yöneticilerini ilahlaştırarak hayat programlarını onlardan almış ve bununla beraber yeryüzünde kibir, şirk ve küfre düşerek Allah’a ve peygamberine isyan etmiş kimselerdi. İşte onların bu şirk ve küfürleri karşılığında Allah onlara bir kasırga ile helak etmiştir.
Yine farklı bir zaman, farklı bir coğrafya, farklı bir Peygamber ile Allah başka bir topluma Tevhid ile müdahale ediyor. Medyen toplumu yeryüzünde yöneticilerinin ilkel beşeri kanunlarına itaat ve teslimiyet göstermek, zulüm, kötülük, insanların malına el koymak ve her türlü puta tapıcılıkdan dolayı Allah'ın gönderdiği peygamber olan Şuayb aleyhisselam’a isyan ettiler. Tevhid sistemini kabul etmediler ve bunun sonucunda Allah'ın helakı ile karşılaştılar. Nitekim;
وَاِلٰى مَدْيَنَ اَخَاهُمْ شُعَيْبًاۜ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللّٰهَ مَا لَكُمْ مِنْ اِلٰهٍ غَيْرُهُۜ
Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı (göndermiştik). Demişti ki: “Ey Kavmim! Allah’a ibadet/kulluk edin. Sizin O’ndan başka (ibadeti hak eden) bir ilahınız yoktur. (Hûd, 84)
Yine Rabbimiz Allah farklı bir zaman diliminde, farklı coğrafyada farklı bir peygamber göndermek suretiyle farklı bir kavme tevhidi ile müdahale etmiştir. Semud kavmi dağları ve kayaları oyarak saraylar, evler ve buna benzer şeyler yapıyorlardı. Onlarda diğer kavimler gibi yöneticileri hükmetme yetkisi vermek, ahlaksızlık, puta tapıçılık ve zulümleriyle şirke ve küfre düşen bir kavim oldular.
Tüm kavimlerin ortak özellikleri onların yönetici konumunda olan politik tanrılar mesabesinde olan tağutlara itaat ve teslimiyette ibadet etmesi, puta tapıçılık, ahlaksızlık, zulüm, bozgunçuluk, şirk ve küfür içerisinde Allah'tan başkasına kulluk etmeleridir.
Dolayısıyla Tevhid dinin aslı, imanın merkezi ve peygamberlerin yegane mesajıdır. Tevhid'ini tamamlamamış, onun hakkının yerine getirmemiş, onu bozan ve şartlarını yerine getirmemiş kimselerin İslam, Allah ya da iman iddiaları bâtıldır. Çünkü bu ilahi mesaj ister cahil ister alim olsun her seviyede insanın anlayabileceği ve yaşayabileceği bir sistemin adıdır. insanların Tevhid konusunda öne sürdükleri mazeretleri bâtıldır.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ