Tevil Nedir ve Şartları Nelerdir?
Tevil Nedir ve Şartları Nelerdir?
Tevil; Evvele fiilinin mastarı olup, dönmek, iyice incelemek, manaya yormak, son noktaya ulaşmak ve açıklama gibi manalara gelir.
İslam Istılahında; Kur'an ve sünnette olan naslarda geçen bir lafzın bir delile dayanarak asli manasının dışında muhtemel olan başka manalardan birine hamletmektir.
Fıkıh Usulü Alimleri; Tevil açık manada tercih edilen manaya çevirerek hükmü hamletmek olarak tarif etmişlerdir.
Tevil: Ancak kur'anın zahir ve nas mahiyetindeki lafızlarında tevil etmek mümkündür. Kur'an'ın muhkem ve müfessir lafızlarında tevil söz konusu olamaz. Dolayısıyla tevil bir sözü zahir ve gerçek manasının dışından çıkarıp muhtemel başka bir manaya yorumlamaktır.
Örneğin; Has olan kelimeleri gerçek manalarından çıkarılıp mecazi manalara yorumlamak ya da âm olan kelimeleri umumluğundan çıkarıp fertlerin bazılarına tahsis etmektir.
Tevil İki Kısımdır.
Sahih Tevil ve Batıl Tevil
1- Sahih Tevil; Ancak nas ve zahir mahiyetteki ayetlerin tevilinde gerçekleşebilir. Tevil içtihat sebebiyle şerri bir hükümün mevzusu dışında kullanılmasıdır. Nassın delaletini yanlış anlamak veya delil olmayan bir hükmü delil olarak kabul etmek ya da zanni konularda şirk ve küfür olmadığına inandığı bir konuda bir kimsenin hata yapması hem muteber bir tevil hemde bu kimsenin tekfirine engeldir.
Kur'an'daki zahir mahiyetindeki naslar tevil ve tefsir ihtimali vardır. Hüküm ister âm olsun ister has olsun kesin/yakin olarak amel edilmelidir.
Şunu da söyleyelim ki nassın hükümü ile zahirin hükmü arasındaki fark, nassın manaya delaleti zahir'in manaya daletinden daha açıktır. Nass kelimenin aslını oluşturur nas zahire göre daha zor tevil edilir ve bu şekilde ihtilaf ortadan kaldırılır.
Batıl Olan Tevil
Kur'an'ın muhkem, müfesser, delaleti kati ve sarih lafızlarında yapılan tevil batıl bir tevildir. Dinin esaslarına muhalefet etmeyen ve muhtemel yorumlara müsait olmayan durumlarda sanki tevil ihtiyacı vardır düşüncesi ile tevil yapmak büyük bir tehlikedir. Dinin aslını yok eden yada haramı helal yapan kati hükümlerde tevil kişiyi küfre sokar.
Tevilde mutlak olan mutlak ile alınır, haberleri zahiri üzere almak lafızların mecazla değil hakiki anlamına hamletmek gerekir, eğer karine varsa o zaman mecaz anlamı alınır. Zaten batıl tevillerin temel sebebi heva, heves, menfaat ve çıkar gibi nedenlerden dolayıdır.
Tevilin Kaideleri
1- Tevil edilen lafzın yorumlanabilir olması/aksi takdirde tevil olmaz.
2- Tevil gerektiren bir durum bir karinenin bulunması.
3- Bir nassın kendisinden daha kuvvetli olan başka bir nassa muhalif olması.
4- İslam’ın esaslarına ters düşen konularda tevil yapmak.
Tevilin Şartları
1- Tevil Dinin asıllarını iptale yönelik olmayacak.
2- Tevil müfesser ve muhkem naslarda olmaz.
3- Tevi kuvvetli bir delile dayanması gerekir.
4- Tevil sadece delaleti zanni olan konularda olur.
5- Tevil için zaruri bir durumun söz konusu olması lazım.
6- Tevil yapan kimsenin içtihat konumunda olması lazım.
7- Tevil kati naslarda olmaz.
8- Tevil Meşhur meselelerden olmayacak.
Batıl Tevillere Örnek;
1- Hristiyanların batıl tevilleriyle isa (a.s) Allah'ın haşa oğlu olduğunu söylemeleri.
2- İsrailoğulları kitaplarında kendilerini üstün ırk olduklarını tevil etmeleri.
3- Nusayrilerin Ali (r.anh) hâşa Peygamber görmeleri.
4- Harici ve Mutezilenin günah işleyenleri tekfir etmeleri.
Dolayısıyla tarih boyunca teviller yüzünde peygamberler öldürülmüş, Allah'ın kitapları tahrif edilmiş, bidatler, hurafeler, şirk ve küfürler hep tevil yoluyla dinde yer bulmuştur. İşte bunun için tevil yukarıda serd ettiğimiz belli şart ve kaidelere göre caiz belli durumlarda bâtıldır.
Tarihin içerisinde islam alimlerimiz Tevil sebebiyle tekfir ettikleri ve tekfir etmedikleri fırkalar olmuştur;
Ali (r.anh) Haricilerin tevillerini batıl görmesi ve onlarla savaşması.
Ebu Bekir es-sıddık (r.anh) zekat vermeyenlerin tevilini batıl görmesi ve onları mürted ilan etmesi.
Mutezile, fukahı murcie ve harici gibi mezhepleri tevillerinden dolayı ehli sünnet tekfir etmemişlerdir.
Mücessime, müşebbihe, rafiziler ve karamitalar gibi taifeleri mutlak anlamda tekfir etmişlerdir. İşte bu yüzden tevilin kaidelerini ve şartlarını bilmek gerekir. Yoksa bu büyük ve onulmaz belalara neden olur.
Bugün kendini islam'a nispet eden kimseler özellikle tarikatçı hocalar tevil silahını kuşanarak Allahın kitabında tam bir tahrif yapmışlardır.
Muasır murcie tayfası;
Maide 44 ayetini batıl tevileriyle beşeri kanunlar ile hükmeden kimselere Müslüman ismini vermeleri.
Allah’ın hükmüyle hükmetyen hakimlere Müslüman ismini vermeleri.
Küfür sözü ve küfür fiili işleyenin kalbiyle inkar etmediği sürece Müslüman kalabileceğini söylemeleri.
Sadece Le İlahe İllallah diyen kimsenin cennete gireceğini batıl teviller ile gündem yapmaları bir toplumun sapmasına neden olması.
Muteber Tevilde Belli Karineler;
Usul alimlerimiz usulü fıkıh kitaplarında muteber tevil için belli kriterler serd etmişlerdir. Bunlar; Şerri Karine, Lugavi Karine ve Örfi Karinelerdir.
Şerri Karine; Kur'an-ı Kerim'de gelen lafızların ve islamın ruhuna uygun şekilde yapılan teviller her ne kadar bid'at olsalarda tevil edilen şeylerin kur'an'da olan naslara uygunluğundan dolayı bu kimseler tekfir edilmezler.
Örneğin; Allah'ın ‘’Eli’'ni tevil ederek Allah'ın kudreti olarak tevil etmek her ne kadar bid'at olasada tekfir edilemez.
Lugavi Karine; Kur'an-ı Kerim'de gelen bazı lafızları ''Allah arşa istiva etti'' lugavi olarak bunu tevil ederek istila, iktidar ve egemenlik gibi yapılan tevil her ne kadar lugavi olarak Muteber olsa da sonuç itibariyle bid'attır. İşte bu kimseler bu tevillerinden dolayı tekfir edilmezler. Özellikle Arapça belağat ilmi/dil bilgisinene uygunluğundan dolayı bu kimseler günaha düşmezler.
Örfi Karine; Her toplumun kendi gelenek ve göreneklerinde kendilerine has kavramları vardır. Bu kavramlar bir yerde farklı anlam taşırken başka bir yere de farklı bir anlam taşır. Örneğin; Bazı örfde balığa et demeleri gibi.
Gürsel Gürbüz
BİR CEVAP YAZ